Yusuf Hacısüleyman: Fuarlarda acente ve otellere stant verilmemeli

TurizmGüncel – Berlin 

ITB’de Türkiye’nin stant düzeninin ve konseptinin nasıl olduğuna dair değerlendirmelerin subjektif bir konu olduğunu ve kişiye göre değişebileceğini belirten Yusuf  Hacısüleyman,  ancak fuarlarda otel ve acentelere kendilerini tanıtmaları için yer ayrılmasının doğru olmadığını söyledi. Hacısüleyman, “Fuarda tanıtımlar bölgesel olarak yapılmalı. Fuarlarda, Türkiye’de ön plana çıkarmak istediğimiz turizm çeşitlerinin ve destinasyonlarının tanıtılması gerekir; doğa turizmi, kültür ve inanç turizmi, sağlık turizmi gibi alanların tanıtılması gerekir. Bu nedenle bir otel veya acenteye fuarlarda yer verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz ve bunu da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ilettik ama bu konuda herhangi bir değişiklik olmadığını görüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Avrupa pazarının verili durumunu da değerlendiren Yusuf Hacısüleyman, şu noktaların altını çizdi:

ŞU ANDA BATI AVRUPA’DA YÜZDE 4 – 5 BANDINDA BİR ARTIŞ VAR

“Burada ilk görüşmelerde elde ettiğimiz veriler daha çok pozitif yönde. Ama bu pozitifliği tüm yıla yaymak doğru değil. Çünkü erken rezervasyon dönemi devam ediyor. Erken rezervasyon dönemi bittikten sonra eğilimin ne yönde olduğunu çok daha net bir şekilde anlayabileceğiz. Şu anda ilk elde ettiğimiz verilere göre, Batı Avrupa genelinde yüzde 4 – 5 bir artış görünüyor. Doğu Avrupa ile ilgili veriler ise henüz oluşmadı. Nisan gibi oralardaki rakamlar da netleşmeye başlar.”

KÜLTÜR TURİZMİNDE BİR POTANSİYEL VAR AMA GÖZÜMÜZDE ÇOK BÜYÜTMEMELİYİZ

“Türkiye  turizmi sadece oteller üzerinden yürümüyor. Turizm çeşitliliğini sağlamak adına önemli adımlar atıyor Türkiye. Ülkenin tarihi ve turistik yerlerine olan talep de artıyor. Özellikle Orta ve Doğu Anadolu’ya konulan turlar yeniden yapılmaya başlandı. Artan bu çeşitlilik geliştirilebilirse eğer, sadece tatil turizmi için değil, tarihi ve kültürel amaçlı gelen yolcu sayısında da önemli bir potansiyel ortaya çıkacaktır. Ancak bu potansiyeli gözümüzde çok büyütmememiz gerekir. Tatil için gelen insan sayısının aynısının tarih ve kültür turizmine de gelecek bir kaide dünyanın hiçbir tarafında yoktur ama çeşitliliği artırmak ve gelenlerin kendi içinde bir karışımını yaratmak mümkün.” 

TURİZM SADECE BİR EKONOMİK ETKİNLİK ALANI DEĞİL

“Turizm sadece bir ekonomik etkinlik alanı değil, aynı zamanda bir halkla ilişkiler unsurudur. Gelen insanlarla yerel insanların ilişkileri sayesinde, yurtdışındaki pek çok olaya etki etme şansımız var. Bu etki etme şansımızı da kullanıyoruz. Türkiye ile ilgili oluşan imajda, turistlerin çok önemli etkileri var. Özellikle, kültür turizminin bu konudaki katkısı çok büyük.” 

YUNANİSTAN’IN 2013’TE YAKALADIĞI ÇIKIŞ 2014’TE DE SÜRECEK

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !