19 Aralık 2014 Cuma
– NİLGÜN ATAR- turizmhaberleri.com
KONGRE DOSYASI-5
3. Yaş Baharı Turizmi ve Dinamikleri Kongresi’nin mimarı Medikal Turizm Derneği Başkanı Uzm. Dr. Sinan İbiş; çok uzun yıllardır Türkiye’de tıp turizminin başlatılması, planlanması ve geliştirilmesi için fikir üretip emek verenlerden… Son 4-5 yıldır da hem yaşlı bakımı ve yaşlı turizmi alanına ağırlık vererek, hem de sosyal sorumluluk projeleri yürüterek ilerletiyor çalışmalarını. Yılların tecrübesi ve deneyimi ile 2013 yılında tüm dinamikleri güçlü bir rüzgarla biraraya getiren Uzm. Dr. Sinan İbiş; bu sene de kongre çatısı altında yaratılan beyin fırtınalarını bir orkestra şefi ustalığıyla zamanı çok iyi kullanarak yönetti. Kongrenin başarısı ise Bakan Ömer Çelik tarafından 2015’in Yaşlı Bakımı ve Yaşlı Turizmi Yılı ilan edilecek olması idi.
Ankara Rixos Otel’de 15-16 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen kongrede 2 gün boyunca yaşlı bakımı ve 3 Yaş Turizmi enine boyuna tartışıldı. 5 oturum, 20 sunum yapıldı. Pek çok soru ve cevap Sonuç Bildirgesine eklenmek üzere not alındı. Bunları bir sonraki yazımızda paylaşacağız.
Kongrede Yaşlı Turizminde Türkiye Seçeneği ve Yaşlılıkta Yenilikçi Projeler başlıklı sunumlar yapan Dr.Sinan İbiş; Türkiye’nin bu konudaki artı ve eksilerine yer verirken, AB ülkelerinin bu alandaki gidişatını da rakamlarla vurgulayarak fırsatların nasıl değerlendirilebileceği anlattı.
YABANCI DİL YETERSİZLİĞİ EN BÜYÜK EKSİĞİMİZ…
Türkiye’de tıp turizminin gelişmemesinin nedenini yabancı dil eksikliğine bağlayan Dr. Sinan İbiş’in şöyle konuştu:
” Türkiye’de tıp turizmi gelişmiyor çünkü dil bilinmiyor. Turizm yapmak istiyorsanız mutlaka insanlarınızı hedef pazarlarında aynı lisanı konuşmaya hazırlamak gerekiyor. BM hazırladığı raporda AB’nin yaşlanmaya ve üretimin korunmasına karşı sürdürülebilirlik için 674 milyon kişilik bir iş gücüne ihtiyacı var. AB bir iş sahası, Türkiye’den istemiyorlar çünkü dil sorunu var. Ama aynı dili konuşan yakın ülkeler bu iş gücünü değerlendiriyor; transferler sağlandı, köprüler kuruldu, Romanya Çekoslovakya, Bulgaristan AB ülkesi oldular. Bizim Avrupa’daki vatandaşlarımız bile o ülkenin dilleri konuşamamaktadır. Peki Çözüm ne?… AB’nin yaşlılarına baktırması için çözüm kesinlikle Türkiye. Ancak dil bilen nitelikli iş gücünü yaratmadığı sürece bu çözümün içinde rol sahibi olmayacaktır. Hedef ülkeler Almanya, İtalya çok hızlı yaşlanıyor, İskandinav ülkelerine odaklandı herkes.
Tıp turizmi anlamında Türk Cumhuriyetleri Romanya, Bulgaristan, Kosava’dan ülkemize hasta transferlerine başladı. Ama yeterli değil. Türkiye de 76 Tıp Fakültesi var, özel hastaneler hızla çoğalıyor, Tıp Fakültelerinde kritik nakiller ve operasyonlar başarıyla yapılıyor. Her taraf üniversite dolu ama mezunlar iş bulamıyor. Neden acaba? Üniversite açmak önemli değil, temelinde dil eğitimi olan düşünce gücü yüksek mezunlar iş piyasasında hemen kapılıyor. ” dedi.
OTELLER YAŞLI VE ENGELLİ TURİZMİNİN NERESİNDE…?
Türkiye’de tatil köyleri ve otellerin sahil bölgelerinde olağanüstü arttığına dikkat çeken Dr. İbiş; ” yazın iyi ama diğer sezonlar boş. Siz tatil oteli misiniz, yaşlı ve engelli oteli misiniz?.. Türkiye’deki 5 yıldızlı tatil köyleri Avrupa’daki regülasyonlara ( kurallara) göre yaşlıların yaşaması için uygun değil, çok konforlu ama otellerin yaşlı turizminde rol oynamaları için bu alana yönelmeleri, ilgi duymaları, gereklerini yapmaları gerekiyor. Genel Müdürümüz sağlık turizmi için Japonya örneği verdi. Deniz aşırı bir ülke, dil sorunu en üst düzeyde, bana göre sağlık turizmi konusu kağıtta kalır, realize olmaz. ” şeklinde görüşlerini aktardı.
Peki ne yapmamız lazım?.. İşte Reçete:
” Yaşlı turizmi yapmak istiyorsak mutlaka önce bir ülkeyi hedeflemeliyiz. Bu ülkenin yaşlılık sorunu olması lazım, ekonomisinin gelişmiş, entelektüel seviyesinin en üst düzeyde olması lazım. Biz İsveç’e gittik, muhafazakar bir ülke insanlarını dışarı vermek istemiyor. Konuştuğumuzda ise “neden olmasın ” dediler. İşte bizim bunu yapmamız lazım; “neden olmasın ” dedirtecek bir senaryo yazdığınızda insanlar bunu kabul ediyorlar. Bu ülkelere gitmemiz lazım. Ama ürününüz olması lazım, güvenilir bir resim sunmanız gerekiyor. Zira hasta şikayeti için önce konsolosluğu arıyor, oradan uluslararası medyaya yansıyor, olumsuz bir tablo çıkıyor.
Pazarlamanın yolu belli git ikna et, inanlara vadettiğini gerçekleştir, sonra da bunu dünyaya anlatmaya başla.
AB’de yaşlılıkla ilgili bakım siteleri var. Büyük alanlar yaratmışlar, insanları 3-5 ay misafir ediyorlar. Örneğin sosyal ihtiyaçları da karşılayan 6 bakım evi misafirleri çeşitli zaman dilimlerinde farkı şehirlerde ağırlıyor. Devre mülk gelişmiş ülkelerde verimli ve dürüstçe uygulanıyor. AB’de dünyadaki güvenilir devre mülklerle anlaşma yaptılar.
YAŞLININ BARINMASINDAN ÖTE BİR ANLAYIŞ GEREKİYOR.
Turizm dediğiniz zaman adamı hemen al, tatil köyüne tık ve yaşlıya bakacağız de.. Bu anlayış beni rahatsız ediyor. Bu yaşlıyı da rahatsız ediyor. Bizim yaşlı turizmi yapmamız için ülkesel otoritelerle bir araya gelmemiz gerekir. Çünkü devlet kararları gerektirir. Bu gün bir ülke vatandaşını bir ülkeye gönderirken sosyal güvenliğe bakar, orada yaşayacağı sorunlar siyasi çizgiyi etkiler mi sorusunu analiz eder. Yaşlının barınmasından öte bir anlayış içine girmeliyiz. ” şeklinde konuştu.
RAKAMLARLA ÜLKELER YAŞLANMASI MASAYA YATIRILDI
Dünyadaki yaşlanmayı ülkeler ve rakamlarla değerlendiren Dr. Sinan İbiş’in gösterdiği yaşlılık tablosu şöyle: Almanya’da 55 yaş üzerinde 15 milyon insan var. Avrupa kıtası ve İskandinav ülkelerinde toplam 325 milyon yaşlı insan var. Bu sayı 2050 yılında 575 milyona çıkacak. İsveç’te 9 milyon yaşayan kesimdeki kadınların ortalama yaşam süresi 82 yıl, erkeklerin ise 78 yıl.. Avrupa ülkelerindeki en yaşlı insanlar Almanya’dan sonra İsveç olup, 65+ insanların oranı yaklaşık yüzde 18 dir. Türkiye’de ise bu oran yüzde 7.. Avrupa ülkelerindeki yaşlanma hızına bakıldığında en hızlı yaşlanan ülkelerin başında Fransa ve İsveç geliyor. Avrupa ülkelerinde en düşük doğum oranı da İsveç’te. ”
AB’DE İŞ GÜCÜ İHTİYACI PATLAYACAK..
AB’nin 2025 yılına kadar yaklaşık 8.5 milyon insanını emekliye sevk edeceğine dikkat çeken Dr. İbiş; bunun ne anlama geldiğini şu sözlerle açıkladı: ” AB’nin yeni çalışacak kişilere yönelik ihtiyacını yeni doğumlarla sağlayamayacağına göre önümüzdeki yıllarda 8 milyon ve daha fazla iş gücünü transfer edecektir. AB’de 2010 yılında yaşlı çalışanların sayısı genç nüfustan daha fazla sayıda oldu. 2050 yılında ise 60+ grubu toplam nüfusun yüzde 60’ını oluşturacak, genç nüfus yüzde 20 azalacak. Bu gerçekler AB ülkelerinin ekonomik ve sosyo politik nüfusunu olumsuz yönde etkileyecek.
TÜRKİYE GENÇ İŞ GÜCÜ İLE ŞANSLI KONUMDA
AB’de kamu harcamaları içinde yaşlanmaya bağlı harcamalar yüzde 40 oranında. 2000 yılında AB’deki 65+ grubu 60 milyon insan sayısı, 2050 yılında 100 milyon kişiye ulaşacak. O nedenle Türkiye’nin AB’ye geçiş sürecindeki müzakerelerde çözüme kavuşturulamayan göç sorunu, özellikle AB’nin kendi lehine çözüme kavuşturması gerekiyor. Türkiye genç nüfusu ve yıllarca Avrupa’ya iş gücünü veren bir ülke olarak şansını geliştirmesi kaçınılmaz. ” dedi.
Türkiye bu şansını nasıl değerlendirmeli? sorusunun yanıtı ise şu açıklamalarla anlam kazanıyor: ” Bunun için yapması gereken en önemli iş, eğitimsiz ve kalifiye olmayan niteliksiz gençler yerine iş gücü ihtiyaçlarını karşılayan bir strateji ile hedefe yönelik eğitimleri ve kalifikasyonları sağlanmış insanlar yetiştirmektir. Çözüm olarak AB’nin ihtiyacı olan genç ve nitelikli iş gücünü almasıyla genç bir nüfus da yaratılmış olacaktır. AB’de iş gücü transferi ile istihdamın artırılmasıyla çalışanlardan alınan ve yaşlanmaya karşı fon olarak kesintilere ait gelirler de artırılmış olacak. BM’nin raporuna göre, yaşlanmaya ve üretimin korunmasına karşı sürdürülebilirlik için 674 milyon kişilik iş gücüne ihtiyacı var. Bu hareketliliğin sağlanması imkansız olduğuna göre yaşlanma sorununa karşı göç en büyük çözüm olarak görünüyor. ” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’NİN ARTILARI FAZLA….
Yaşlı ve emekli turizminde Türkiye çözüm ortağı olarak görülüyor çünkü aynı anda 4 mevsim yaşanacak iklim özellikleri, deniz kum güneşi, termal kaynaklarının zenginliği, organik ekolojik tarım ürünlerinin sunulduğu doğal ürün pazarı, Tıp turizmi hizmetlerindeki başarılar, Yaşlı bakımı için genç iş gücü, Yaşlıların yaşamı için kullanabilecek 5 yıldızlı tatil köyleri, Uğraşı terapileri için akademik çalışmalar, dünyanın her yerinden ulaşım kolaylığı, Yaşlılara hürmet gösteren misafirperver kültürümüz..sayılacak artılarımızdan bazıları…
Yaşlı turizminden bahsedebilmemiz için öncelikle söz konusu turizmin yapılacağı işletmelerin belirlenmesi veya yaratılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Sinan İbiş; ” Bu işletmelerde yapılması gerekenlerin belirlenmesi ve uygulanması, personel kriterleri, işletme dışı hizmetler için taşaronların belirlenmesi ve işbirliği platformunun sağlanması, Pazarlama faaliyetlerinin planlanması, bu işletmenin faaliyetinde diğer partnerlerle ortak çalışma zemini oluşturulması, akademik işbirliğinin çalışmalara dahil edilmesi şartlarını vurguladı.
OKULLARDA YAŞLILIK DERSLERİ ÖNERİSİ..
Kongre destekçilerinden Flavius Grubu’nun Fikir Atölyesi bünyesinde yapılan çalışmalar ve projelere de kısaca değinen Dr.Sinan İbiş; kayıtdışı istihdamın azaltılması için Çalışma Bakanlığı ortaklığı ile AB Projesi hazırladıklarını ve 29 Kasım 2014 tarihinde onaylandığını belirtti.
Salonda kendisini büyük bir ilgi ile izleyen katılımlara iki proje önerisinde bulunan Dr Sinan İbiş; Aile ve Sosyal Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde yürütülecek proje kapsamında okullarda çocuklara yaşlılık süreçlerini anlatan, konu ile ilgili farkındalık yaratan dersler verilmesinin sürece faydası olacağını aktardı.
Huzurevlerinin ekonomik sıkıntıları Kongre süresince gündeme getirmelerinden yol çıkan Dr. Sinan İbiş; kendi web sitelerini açmalarını, 60+ üzeri gruba emek atölyeleri programları yapmalarını, marka çalışmaları ile birlikte etkili ürünlerle sürdürülebilir olmalarını önerdi.
DEVAM EDECEK: Sonraki yazımızda İnteraktif çalıştay notlarını paylaşacağız.
Kaynak: turizmhaberleri.com