Deniz Ticaret Odası’nın 2003-2013 yılları arasındaki faaliyetleri ve 2023 vizyonu kamuoyuna açıklandı. DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan ve DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu’nun ev sahipliğinde Lütfü Kırdar’da bugün gerçekleştirilen toplantıya denizcilik sektörünün çeşitli kesimlerinden 2 binin üzerinde kişi katıldı.
Toplantının açılışında mevcut DTO yönetiminin 10 yıllık dönemde gerçekleştirdiği faaliyetlerin anlatıldığı bir slayt gösterisi yapıldı. Slayt sunumda, DTO’da 30 yıldan bu yana görev yapan ilk başkan Ziya Kalkavan olmak üzere tüm başkanlar anıldı. Slayt sunumunda, “Siz istedikçe uzak görünen hayaller yakınlaşır, yakınlaşır” anlayışıyla 2003 yılında göreve gelen Metin Kalkavan ve ekibinin geçen 10 yıllık sürede uzak görünen birçok hayali gerçekleştirdiği belirtilerek, mevcut yönetimin yeni hedefleri gerçekleştirmek ve yeni adımları atmak için hazır olduğu vurgulandı.
Toplantıda daha sonra şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Ardından İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşı’na salondaki katılımcılar da eşlik etti. Daha sonra kürsüye DTO’nun 10 yıllık icraatları ve 2023 vizyonunu anlatmak üzere DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan çıktı. Konuşmasına “Benim büyük ailem. Hoş geldiniz” sözleriyle başlayan DTO Başkanı Metin Kalkavan, 10 yıllık faaliyetleri hakkında şu bilgileri verdi.
“ Ulu Önder Atamızın bize bıraktığı denizciliği milli ülkümüz olarak düşünecek ve ondan hiç vazgeçmeyecek şiarıyla yolumuza devam ediyoruz. Biz 2002’de bayrağı devraldık. Bizden önce çok yapılanlar vardı. Bu oda iki tane küçük odadan doğdu. O günlerde tırnaklarıyla uğraşılarak 2002’lere geldik. Sayın Cengiz Kaptanoğlu’nun deyimiyle Rumelili olarak geldik. Cengiz Bey’in kendisi Anadolulu, beni Rumelili görüyor.
Bizden önce emeği geçen ahrete göç etmiş, yaşayan bütün büyüklerimize teşekkür ediyorum. DTO 2002’de doğmadı. Temeli onlar attılar, biz çıtayı çok yükselttik. Yükseltmeye de devam ediyoruz. Baktığımızda bütün her şeyi devletimizle yaptık. Devletsiz, idaresiz bu sektörde hiçbir şeyi başarmak mümkün değil. 82’den bugüne, 2002’den bugüne bütün devletimize, hükümetlerimize teşekkür ediyoruz. Özellikle 2002’den sonra Başbakanımız ve milletvekillerimize teşekkür ediyoruz. 400’ün üzerinde kanuni düzenleme yapıldı. Bu son 10 yılda her 5 günde bir denizle ilgili düzenleme yapıldığını gösteriyor. En önemli yaptığımız olay zihniyette büyük değişiklik yaptık. Önce çıtayı beklenti olarak düşürdük. Bizler devletten her şeyi istemedik, doğruyu istedik. Bu devletle bizim aramızda inanılmaz bir uyumu doğurdu. Biz büyük bir filtre görevi gördük. Her şey istenmez ama doğru olanı isteyeceksiniz. Haklı talepleri vardı ve devrim niteliğinde olaylar gerçekleştirdik. Bunlardan bir tanesi ÖTV’siz akaryakıttı. Geldiğimizde ne yapabiliriz, çıtayı yukarıya nasıl çekeriz idi. Oral Erdoğan, Ahmet Yücel hocamız, Mustafa Hocamız bir dünya bilim insanı ile beraber çok çalıştık. Ve burada arama konferansları gerçekleşti. Önce hastalığı tespit ettik. Ne yapmamız gerekiyorduk. Kucağımızda Türk donatanın ve armatörün zihniyet değişimine sebebiyet verdik. Yakalanacaksan Türk limanlarında yakalan, dışarıda değil. Bugün Bakan olan İsmet Yılmaz’ın müsteşarlığı döneminde, İdaremiz çok sıkı liman denetimleriyle ciddi başarıyı yükseltti. O zaman denizcilik müsteşarı ve ulaştırma müsteşarı ayrı birimlerdi ama tamamında ağırlıklı denizciler vardı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ama gerçekten çok zordu. Bize neredeyse iğne ile kuyu kazdırdılar. İlk günde bize randevu bile vermeyen kurumlarda zihniyet değişikliği yaptık. İşin Türkçesi kötü bayraklı gemiler değil kirleten iyi bayrağın kötü gemileriyle dünyayı kirleten. Bunların en önemlisi Erika’ydı. Bu bilimsel çalışma ile biz şunu ispat ettik; Kaza bazlı gemilerde Türk bayraklı gemiler İngilizler’den bile daha az kazaya sebebiyet vermiştir. Bu çalışmalar öyle bir başarıyı peşi sıra getirmeye başladı ki, bilimsellikten ödün vermeden hep altı dolu konularla devletimize yaklaştık. Hedefimiz neredeyse belirli senelerde ya başkan ya yönetim kurulu üyesi ama hiç olmazsa delegeler olacak diye her denizcilik kurumuna üye olduk. İnşallah bu verdiğimiz büyük emeklerle geçtiğimiz yıllarda BIMCO’da icra kurulu yapmış Eşref Erdem’in yanı sıra bugün İcra Kurulu olan Şadan Kaptanoğlu’nu BIMCO başkanı olarak göreceğiz.
Bunlara öncelikle biz hayal olarak bakıp, gidip onlardan bilgi almaya çalışırdık. Ama öyle bir hale geldik ki, onlar bize gelmeye başladılar. Bu yıldan itibaren senede 5 tane uluslararası konferansın yapıldığı bir yer haline geldi. Gerçekten Türkiye denizcilikte bir marka olma yolunda yol alıyor. Bir taraftan denizciliğin krizden çıkışı ve yeni yeni toparlanışı, ama öyle bir yere geldik ki denizciliğin neredeyse altın çağı. G2003-2008 yılları denizciliğin en hızlı büyüdüğü dönem oldu. BDDK kayıtlarında 350 milyon dolar iken 2009’da 5 milyar dolara gelmiştir. Böyle baktığımızda, bu arada neler oluyordu. Türkiye’de belki de çok verimli olan bir sistem vardı. 5 Bakanla Ankara’da yapmış olduğumuz bir toplantıda ÖTV’si indirgenmiş akaryakıt, liman ücretlerinin azaltılması o toplantıdan çıkmıştır. 6 Haziran 2003’de sayın başbakan 6 bakanı ile birlikte odamıza gelmişti. O gün ÖTV’si indirgenmiş yakıtın açıklamasını yaptı. Liman ücretleri derken hızla indirilmesi. Nisan 2004’te sicilden terkinde zorluk yaşayan, yurtıdışı finansmanında ayağımıza dolanan konuda kanun değişti. Denizciliğin en iyi olduğu yıllarda hızla özelleştirmeler devreye girdi.
Bütün bunlar yapılırken doğal olarak navlunların patlamasıyla gemi inşada patlama oldu. Sonunda öyle bir yere geldik ki tersanelerimiz üç dört yıl dolu aşamasına geldi. Bu kendisiyle beraber yan sanayinin gelişimi, korkunç bir yan sanayi ortaya çıktı. Bu hızlı büyüme sonucu istenmeyen olaylar da yaşadık. Sonuçta tersanelerimizde kazalarla karşılaştık. Bu bize ciddi bir imaj kaybı yaşattı. Biz bunu anlatmakta zorluk çektik ama aşmakta zorluk çekmedik. Bugün gemi inşa farklı bir alanda, askeri inşa ve tamir bakım alanında büyümeye başladı.
Sonuçta böyle iyi giden yıllarda denizcilerin olmayan bir krizle karşılaştık. Dünya finans ek. Krizi çattı. Ama iyi ki oldu diyeceğimiz bir kriz, eğer olmasaydı denizciler çok daha büyük bir kriz yaşayacaktı. Denizcilik emek yoğun ama asıl sermaye yoğun bir sektör. Ciddi kayıplara uğradık. Ben burada kızsanız da kızmasanız da Türk özel bankalarına teşekkür ediyorum. Bu konuda da 6-7 bankamız başı çekti. Gerçekten global ekonomik krizin getirdiği zorluklarda neler yapıldı. En somut şey BDDK karşılık yönetmeliğini iki yıl arka arkaya çıkartmayı başardık. Libya müteahhitlere çıkarılmış olan kredilerini ödeyememe durumları, normalde rotatif kredilerdeki karşılık oranlarını 5’den 1’e indiriyordu. Yarım kalmış gemilerimizi tamamlama imkanı bulduk. Esas amaca yaklaşamasak da 400 milyon dolarlık bir varlığı hayata geçirdik.
Bu kısa zamanda size 10 seneyi anlatmak mümkün değil. Her seneye 6 dakika söz konusu değli. Ama size denizciliğin ne demek olduğunu, denizciliğin ne kadar önemli, meşakkatli olduğunu sadece bir iki fotoğrafla anlatmak istiyorum. Gördüğünüz bir capsize. Ereğli gemisi. Bunun filmlerde gördüğünüz kötü havada gelebilecek durumunu bir de size ben göstereyim. Gördüğünüz bu capsize ne hale geldiğini, böyle bir şeyi … Bunu buraya koyarken yapımcı arkadaşlar sordu amacınız ne. Bu denizci için büyük korku, armatör için varlığını ne şekilde nerelerde götürüyor. Bir gemi o ağır denizlerde bu hale gelebiliyor, bu halde seyrine devam edebiliyor. Gemi inşanın ne kadar zor olduğunu, armatörlüğün ne kadar zor olduğunu, ama ondan önemlisi denizlerde çalışanların ne kadar zor şartlarda çalıştığını gösteriyor.
Gördüğünüz bir konteyner gemisidir ve burkulmayı gösteriyor. 26 bin tonluk gemi denizde bu hale gelebiliyor.
Bu, bu zamana kadar olan gerçekten geldiğimiz seneye kadar yaptığımız bir çok şey var. Bunlardan bir tanesi kurumsallık. Kişiye dayalı sistemden çıktık gerçekten ulaşılabilir olmak diye cep telefonumu herkese veririm.
Bakarsanız neler başardığımızı, inanırsanız başarırsınız. İnananların kazandığını gösteren en büyük kanıtlarından biri Çanakkale zaferidir.
Size biraz da 2023’de ne öngörüyoruz onu aktarmak istiyorum. 2003 vizyonunda öncelikle size bir dünya proje sayabilirim. Bunu yapmayacağım. Size anlatmayacağım ama içinden seçtiğimiz önemlilieri anlatacağım. Birkaç tanesi, denizcilik müzesi, tdeniz tarihi enstitüsü kurulması. Ama bunlardan bir tanesi bizim için önemli. Yapacağımız finansal risk yönetimi için deniz
Borsa İstanbul bünyesinde indekslerin, göstergelerin tanıtılarak bu araçlardan yararlanılması. Söze güven ilkesi. Bizim önem verdiğimiz söze güvenme modeli , ahlaki ve etik değrelere sahip çıkan. Global filoda 50 bin DWT’ye ulaşmak hedefimiz.
Bizim için olmazsa olmazlardan zihniyetteki değişime devam etmek. Filonun yenilemesi bütün filo için gerekli. Önce koster, yeşil grennship projesi,.
Avrupa yaptığı yeni toplantılarda artık Uzakdoğu ile rekabete karar vermiş. Niye karar vermiş. AB gemi inşa ve yan sanayi ile yılda 80 milyon Euro ciro yapan bir sektöre teşvik uygulamaya devam ediyor. Bizim de önerimiz bugünkü şartlarda koster filosunu yenilemek şöyle olabilir. Hurda teşviğinde olanları hurdaya çıkarmak. Karada otomobiller için verilen bizim için Motorcularımız ve balıkçılarımız için her zaman söylediğimiz yeni teknolojiye geçmek zorundayız. Gren dediğimiz çok daha az enerji tüketen teknelere geçmek zorundayız. Türkiye nerede olması lazım diye baktığımızda hem taşımacılıkta 50 milyon tonu aşacak, ihracatta 10 milyar doları aşacak, özellikle içeride kullanılan teknelerde tamamıyla yeşil, kosterde yeşile dönmek zorunda. Diğer bir vizyonumuz da eğitim. Bugün de birçok kardeşlerimizin burada olduğunu görüyorsunuz. Yegane, belki de en önemli proje Piri Reis Üniversitesi.
Herkesi memnun etmek gibi bir hedefimiz hiçbir zaman olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Doğruyu yapmak en büyük hedefimizdi. Ama sizler benim en büyük ailemsiniz. Esas hedefim herkes tarafından saygı görmek. Çekirdek aileme teşekkür etmek istiyorum. Bana çok emeği geçmiş olan annem, babam, kardeşlerim, ağabeylerim, ablam, amcalarımın bende büyük katkısı var. , eşim ve bir çok da beni seven onların vakitlerini aldım. Çok emekleri vra. Yaptığmız işten şunu bekliyoruz. Hatalarımız olacka, eksikliklerimiz olacak ama artılarımız ve fazlalıklarımız çok daha fazla olmaya devam edecek. Bizim gibi insanlar için en önemli şey Yiğidi öldür, hakkını verb .Bizim gibi insanlar için en güzel şey değer bilmek ve Allah razı olsun demektir.
Uzmanlar çok uzatmayın, insanları sıkarsınız dedi Ama bu takım oyunu. Bu dönemin son konuşmasıydı. Allah nasip ederse yarın akşamdan itibaren yine konuşmaya başlarız. Hakkınızı helal edin, helal olsun. Bir takımı huzurlarınıza çağırıp alkışlatmak istiyorum.
Galatasaraylıları tebrik ediyoruz. Şampiyon oldular. Ama bu bir tuzak soruydu. Eğer Rizespor için daha büyük alkış olmazsa affetmem.
10 yılda çok iyi bir takımımız vardı. İnanın çok iyi başarılar ancak uyumla geliyor. Biz devletle hiçbir zaman kavga etmedik. Bütün kurumlarımızla çok iyi olduk, bundan sonra da çok iyi olacağız.
Son 10 yılda bir ekiple görev yapıldı. TOBB Konsey Başkanı Sektör Meclis Başkanı, DTO Meclis Başkanı ve vekilleri, Yönetim Kurulu üyeleri ve vekilleri, şube başkanları.
İşte o ekip
Gündüz Kaptanoğlu
Sefer Kalkavan
Eşref Cerrahoğlu,
Erol Yücel
Cengiz Kaptanoğlu,
Bedri İnce
Faruk Ürkmez
Turgut Kaptanoğlu
Levent Karaçelik
Metin Kalkavan
Halim Mete
Rıdvan Kartal
Burhan Deva
Kenan Torlak
Necdet Aksoy
Alp Özalp
Faruk Miras
Murat Er
Bahri Mete
Emin Akbaşoğlu
Bülent Kaptanoğlu
Hüsnü Çöllü
Serdar Şekerci
Hakan Şen
Cengiz Divilioğlu
Yaşar Naiboğlu
Hakan Karakaya
Mustafa Yılmaz
Tamer Kıran
Şadan Kaptanoğlu
Servet Yardımcı
Ahmet Paksoy
Recep Düzgit
Salim Erdem
Erhan Bayraktar
Asım Barlın
Nazım Kalkavan
Sualp Ürkmez
Alev Tunç
Faruk Okuyucu
Özkan Göksal
Koray Deniz
Başak Akdemir
Şükrü Ergün
İrfan Erdem
Hasan Mengi
Gündüz Nalbantoğlu
Hüsnü Çöllü
Ahmet Erol
Şaban Arıkan
Bülent Kavsak
Geza Dologh
Atalay Mülayim
Erdoğan Yılmaz
Fotoğraflara içi tıklayınız : http://www.virahaber.com/foto-galeri/deniz-ticaret-odasi-bildirim-toplantisindan-kareler-205.htm
FOTOĞRAFLAR: AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT
virahaber.com