UNİVERSİTELER KACAK TURLARA ALET OLMAMALİ…!

15 Kasım 2016 Salı

Tolga Fahri ÇAKMAK- turizmhaberleri.com

Ülkemizde her sene göz göre göre yaşanmakta olup pek çok kayıp verdiğimiz önemli olaylardan biri eğitim kurumlarının “teknik gezi ” adı altında yaptıkları turlar olarak dikkat çekmekte. Maalesef ki yaşanan hiçbir kazadan, olaydan, yaralanmadan ve can kaybından ders çıkarmaksızın okullarımız sorumsuz bir şekilde tarihi yerlere, şehitliklere vs sit alanlarına fütursuzca turlara devam etmekte.

Yapılan bu turlar yasal olarak ele alındığında ise yasal hiçbir alt yapısı bulunmamakta. 1618 sayılı yasa da çok net bir tur tanımı bulunmakta. Bu tanım gereği tur “Türkiye’nin tarihi, doğal, kültürel, turistik değerlerinden en az birini tanıtma ve ulaştırmayı birlikte kapsayan, bu hizmetlerin dahil olduğu tek bir fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmi dört saatten kısa bir süreyi kapsayan ticarî faaliyeti ” ifade etmektedir. Ve yine bu yasa gereği tur faaliyetini TÜRSAB üyesi olan seyahat acentaları ancak Profesyonel Turist Rehberi eşliğinde yapabilmekte. Fakat mevcut durum işleyişi bunun aksi şekilde sürmekte.

TÜRSAB her sene üniversitelere bu konu ile ilgili dikkatli davranılması gerektiği hususunda yazı göndermekte ve üniversiteler de bunu ilgili birimlere ulaştırmaktadır. Ancak hala teknik gezilere üniversitelerin hatta belediyelerin veya başka kurumların ücretsiz otobüs sağlayarak bu yasadışı tur organizasyonlarına izin verdiği görülmekte. Çanakkale Şehitlikleri, İstanbul Tarihi Yarımada sanıyorum ki bu durumdan en büyük zarar gören yerlerin başında geliyor. Gidilen bölgede tutulan bir alan kılavuzuna da anlatım yaptıran bu kurumlar turun başından sonuna tamamen yasadışı bir organizasyona alet olmaktalar.

Bu durum bize ne gibi bir sorun doğurmaktadır?
Öncelikle devlet kurumlarının sağladıkları araçların şehirlerarası uzun yollara ne kadar uygun olduğu ciddi bir tartışma konusu. Bu araçların istenen performansı sağlayacak ve gerekli güvenliği sunacak donanımı olup olmadığı ilgili birimlerin inisiyatifinde.

Tur yapma yetkisinin sadece acentelerde olması bu turu yapan kurum veya kurumdan izin alarak yapan kişiler için “kaçak acentecilik ” faaliyeti ortaya çıkartmakta. Zira malumunuz kimi okullar bu geziyi belli bir miktar para toplayarak konaklamalı gerçekleştirmekte. Bu noktada kişinin hiçbir acentacılık vasfı yokken para toplayıp içerisinde gezi, konaklama ve ulaşım barındıran bir etkinliğin içerisinde girmesi ortaya kaçak acentacılık faaliyetini doğurmakta. Bu durum hem kurumunu hem de kendisini yasadışı bir faaliyete bulaştırması anlamına gelmekte.

Bir diğer yaşanan durum ise öğrenciler ile “şu müzeye girmişken iki üç şey anlatayım ” diyen iyiliksever (!) hocaların kaçak rehberlik faaliyetinde bulunmaları. Çünkü yine yasa gereği rehberlik yapmak için o konuda bilgiye sahip olmanız yeterli gelmemekte aynı zamanda rehberlik yapma ehliyetiniziniz de bulunması gerekmekte.

Tüm bu sorunlar yanı sıra belki de en büyük sıkıntı yapılan bu yolculukların hiçbir sigorta ile korunmuyor olması. “Ne var canım bir gezip geleceğiz ” ile başlayan bu turlar esnasında hiçbir zaman aklımıza getirmek istemediğimiz ama hayatın bir gerçeği olan kazalar meydana gelebilmekte. Bu kazalar sonucu can kaybı meydana gelebildiği gibi yolcuların sakatlanarak herhangi bir uzuv veya fonksiyon kaybı gibi olaylar yaşamaları hayatlarının geri kalanını toptan değiştirebilecek veya eğitim hayatlarına nokta koymalarını gerektirecek olaylara sebebiyet verebilmekte. Yine bu durumda tüm sorumluluğun turu yapan bireylerde olduğunu hatırlatmaya gerek yok sanıyorum

Çözüm ne olmalı?
Seyahat acentası olmayan turların ideal görünmesinin belki de en temel sebebi, seyahat acentalarının rehbersiz tur yapma isteği ile tamamen aynı. Daha az masraf ile daha çok iş yapma arzusu. Üniversiteler açısından mevzu öğrenci ve kısıtlı ekonomik imkanlar olduğunda bu haklı bir mazeret gibi gelebilmekte. Zira okul tarafından ücretsiz otobüsün sağlanması ve rehberlik hizmeti olmaksızın düşen giderler, düşük konaklama bedelleri ile birleşince herkese cazip bir gezi imkanı sunuyor fakat bu da ucuz etin yahnisi misali, güvenli olmayan bir yolculukta muhtemelen yanlış ya da vikipedia ile sınırlı bir rehberlik hizmeti ile güvenli olmayan bölgelerde konaklamayı içinde barındırıyor.

Bu noktada belki de en önemli iş; Bakanlık, Üniversiteler ve Türsab a düşmekte. Üniversiteler seyahat acentaları ya da doğrudan Türsab ile çeşitli protokoller yaparak Bakanlıktan da destek alınarak öğrenciler için bu turlar belli bir miktarda sübvanse edilmeli. Böylece hem daha ucuz ve herkesin ulaşabileceği tur organizasyonları meydana gelebileceği gibi, öğrenciler daha profesyonel ve bilgi açısından gerekli birikimi sağlayacakları turlara katılma şansına sahip olabileceklerdir.

Okullarda edinilen teorik bilgilerin doğrudan yerinde etüt edilmesi ve pratik bilgiye dönüşmesi pek çok bölüm açısından oldukça önem arz etmekte. Fakat bunların yasal çerçevede yapılması; can ve mal güvenliği açısından ciddi bir gereklilik.

Kaynak: turizmhaberleri.com

 

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !