Turizmciler, Suriye ve Ortadoğu’daki son gelişmeler ve Türkiye’nin savaşa girme ihtimali nedeniyle Rusya pazarının tamamının kaybedilme riski ile karşı karşıya oldukları belirtiyor.
Konu Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD)’un şubat ayı olağan toplantısında ele alındı.
POYD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kızıldağ, Şubat ayı olağan toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Rusya krizine çözüm arayan turizm sektörünün peş peşe yaşadığı olumsuzluklarla iyice içinden çıkılamaz hale girdiğini söyledi.
Suriye sınırında yaşanan olayların ve siyasi gelişmelerin turizmcileri çok tedirgin ettiğini belirten Kızıldağ, şunları kaydetti.
“Geçen yıl, 2016 yılının otel yöneticileri için ‘finansal riskleri’ beraberinde getireceği uyarısında bulunmuştum. O zaman büyük laf ettiğimi düşünüyordum. Ama geldiğimiz noktada daha az laf etmişim. Gelinen bu noktada sadece finansal değil birçok riskle karşı karşıyayız. 2014 yılının son çeyreğinde Rus ekonomisinde yaşanan sıkıntılarla başlayan turizmdeki sorunlar, petrol fiyatlarının tarihi düşüşü, ABD ve AB’nin Rusya Federasyonu’na uyguladığı yaptırımlarla devam etti. Sıkıntılar 2015 yılında da devam etti. 2015 yılında Rus pazarında 800 binin üstünde turist azalması oldu. Türkiye’deki toplam turizm pazarını ciddi şekilde etkileyen negatif bir sonuç çıktı. 800 bin eksi Rus turist yazdık ama Türkiye’nin turizm gelirlerinde de 4.7 milyar dolar gelir kaybı oldu. Rusya pazarı bizim için sadece paks sayısıyla değil, gelir anlamında da çok önemli pazardı.”
Yıl sonuna doğru Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizinin ardından turizm sektörünün iyice çıkmaza girdiğini ifade eden Ali Kızıldağ, şöyle devam etti.
“Kötü giden turizmde çözüm üretebilmek için arda arda attığımız her adım yeni bir gelişmeyle başarısızlığa uğradı. (Bunun dibi yoktur) derken, daha dip varmış, daha alacakaranlıklar varmış. Turizm, böyle bir rutine girdi maalesef. Bir Rus uçağının düşürülmesiyle ‘800 bin Rus turisti nasıl telafi ederiz?’ diye düşündüğümüz Rusya pazarı açıklarını, neredeyse 3,5 milyona ulaştı. Rus pazarının tamamını kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Bu, turizm sektörü açısından çok büyük sıkıntılar, ciddi zararlar demek. Aynı zamanda tarım sektörü açısından, Rusya ile ticari alışveriş ilişkileri açısından da çok sıkıntılı durumu ortaya çıkarıyor. (Hadi bu da dip, gidip Avrupa’ya saldıralım) derken Sultanahmet’te bomba patladı ve maalesef 10 Alman’ın ölümüne sebep olan elim bir terör yaşandı. Bir de oradan da darbe yedik. Dibin dibi böyle gidiyor.”
Turizmdeki olumsuzlukları telafi etmek için sektörün büyük uğraş verdiğini anlatan POYD Başkanı Ali Kızıldağ sözlerini şöyle tamamladı.
“Şimdi bütün bunlar olurken bunları nasıl telafi ederiz, birbirimize moral verelim derken, bir şeyler olsun uğraşısı içindeyken Suriye sınırında yaşanan sıcak gelişmeler hakikaten hepimizi çok tedirgin ediyor. Bizler yıllardır bu sektörün içindeki profesyoneller olarak her zaman ‘turizm barış, güvenlik ortamında olur’ dedik. Biz bu ortamı geliştirecek mesajları her zaman verdik, vermeye de devam edeceğiz. Yeni pazarlara girmek ve Avrupa pazarından payımızı arttırmak hedefiyle çalışıyoruz. Suriye sınırındaki gelişmeler sektörümüzü tedirgin ediyor. Turizm faaliyeti barış ve güvenlik ortamında olur. Biz barış ve güvenlik mesajlarını vermeye devam edeceğiz. Turizmciler olarak profesyonel yaşamımızda karşı karşıya kaldığımız riskleri yöneteceğiz. Dünya bir evrim sürecinde… Biz de bu süreçten etkileniyoruz. Etkiyi azaltmaya yönelik çalışıyoruz. Turizmde işler böyle giderken diğer sektörler için de durum pek iç açıcı değil.’’
Toplantıda, Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan Canbaz da, otel yöneticilerine gıda güvenliği alanındaki yeni hizmet projelerini anlattı. Canbaz, “2016’da zor bir sezon bizi bekliyor. Bu yıl maliyetlerin önemi daha da artacak. 2016 yılında da misafir memnuniyetinden ödün vermeden maliyetlerinizi kontrol altına almanıza katkı sağlamak üzere Unilever Food Solutions olarak sizinleyiz. Bu yıl daha önem kazanacak olan mutfak maliyetlerini kontrol altında tutabilmeniz için pratik ara öğün çözümleri ve sunum malzemeleri ile desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.
Ekonomist ve iktisatçı Asaf Savaş Akad ise ‘’Türkiye Ekonomisi 2016: Riskler ve Fırsatlar’’ konusunda görüşlerini açıkladı. 2016 yılında dünya ekonomisini parlak bir yıl beklenmediğini, Türkiye’de müthiş dalgalı bir enflasyon olduğunu, gıda fiyatlarında da bir garabet yaşandığını ifade eden Akad, “Döviz kurlarında aşağı yönde bir beklenti olmaz. Merkez Bankası enflasyon yüksek diyorsa düşüyor, enflasyon düşüyor dese enflasyon yükseliyor” diye konuştu.
Kaynak: Turizm Gazetesi