TSSF Secimleri hk.

İyi günler dilerim,

TSSF seçimleri için arkadaşımızın görüşüne katılıyorum. Özellikle delege listesini incelediğimizde bu seçime bu delege listesi ile girmeyi kim planladıysa “seçilen” değil “seçtiren” olmayı amaçladığı bellidir.
Yıllarını bu camiaya vermiş biri olarak benim de bu seçimden önde çıkmasını istediğim bir adayın olması doğaldır. Demokratik hakkımızdır.

Bu nedenle bazı delegeler ile görüşme talebim de oldu.

Ama bir delegenin (adı bende saklıdır), telefonda hangi aday için bu görüşme talebinde bulunacağımı anladığında cevabı “biz bu görüşmeyi yapmayalım, bizim yolumuz bellidir” oldu. Bir seçim öncesi seçeceği tarafı zaten önceden belirlemiş, adaylığını henüz açıklamış diğer adayı en azından neden seçmemesi gerektiğini bile bilme lüzumu hissetmeyen birine “delege” değil, “birinin adamı” denir. Ve ne yazık ki, sualtı dünyamızı bugüne kadar yönetmiş başkan ve ekipleri ve de gelecekte yönetecek başkan ve ekipler, böyle bir delege yapısı ile seçime girmişler ve girmektedirler. O nedenledir ki, bugüne kadar bu sistemi düzeltmeyen tüm yönetici ve çalışma arkadaşları bundan sorumludur. Bilerek bu düzeni sürdürmüşlerdir.

Delege listesine bakıldığında 139 kişilik bir delege listesi karşımıza çıkmaktadır. Bu listenin ne derece sağlıklı olduğunu görebilmek için şunlari bilmek bile yeterlidir:

Adaylardan biri olan sn. Inkilap Obruk, 8. sırada delege olarak gözükmektedir. Bir seçimde bir başkan adayı kendi kendine oy atmalımıdır? Bunun bir demokratik hak olduğu ileri sürülecekse neden diğer adaya bu hak verilmez? Bu seçim 1 oy farkla sn. Obruk tarafından kazanıldığında demokratik bir seçimden bahsedilebilir mi?

Benzer şekilde 26. sırada Sn. Bedri Sincar bulunmaktadır. Kendisi TSSF yönetim kurulundadır ve Muğla Bodrum Su Sporları Kulübü adına delegedir. Aynı kulüpten 101. sırada sn. Nurten Sincar bulunmaktadır. Bu arada üçyüzden fazla dalış merkezi arasında 10-15 yıllık dalış merkezleri dururken hangi kritere göre seçildikleri belli olmayan daha iki yılını yeni doldurmuş dalış merkezleri delege listesine dahil edilmişlerdir.

İşte böyle bir delege yapısı ve oluşturulan şartlarda seçim yapılacaktır.

Öyle veya böyle önümüzdeki hafta bugün TSSF’nin başındaki başkan belli olmuş olacaktır. Ama seçim ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın bir sonraki dönem sualtı dünyamıza yakışır bir yapılanma ve örgütlenme getirecek bir başkan ve yönetim görev almayacaksa , kaybeden sualtı sporcuları, dalış merkezleri,ülkemizin sualtı turizmi ve marketi oluşturan firmalar olacaktır.

Saygılarımla,


Ates Evirgen
www.sualtidunyasi.com.tr

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !