ÖNSÖZ
Çocukluğumun geçtiği Anamur’da iskeleye sıralanarak bağlanmış, güvertesinde kurutulmak üzere serilmiş süngerler bulunan tekneleri hayal meyal hatırlıyorum. İçlerinden birinde daha sonra dayım olacak Aksona Mehmet’in dalgıç olarak çalıştığını bilemezdim şüphesiz. Bu kitapta yer alan anılarda Aksona’nın sonradan nasıl dayım olduğu da anlatılmaktadır.
Anılarını ilk dinlediğim anda hayalini kurduğum kitabın gerçeğe dönüşmesi, eminim benim gibi tüm deniz tutkunlarını heyecanlandırmıştır. Süngerciler üzerinde yaptığım uzmanlık tezi çalışmaları sırasında ve daha sonra bana anlattığı, en ince detaylarına kadar notları tutulmuş anılarla yıllarca saklayıp koruduğu fotoğraflar
kitaplaşıp, bizlere ve bizden sonraki nesillere aktarılmasaydı çok yazık olurdu doğrusu.
Tanıştırdığım bir arkadaşım Aksona’yı “çok gerçek biri” diye tanımlamıştı. Gerçekten de Aksona gerçekti ve önemli bir bölümünü sualtında geçirdiği maviyle bezenmiş hayatı da gerçek bir süngerci, dalgıç ve deniz adamının hayatıydı. Bu kitapta yer alan yarım asırlık anılarda, Aksona’nın ifadesiyle “koca deryalar”ın acı suyunda örselenerek sevgiyle dolmuş yürekler, süngere adanmış hayatların samimiyeti, kerterizlerin
nasıl GPS koordinatları haline dönüştüğü yer almaktadır.
Aksona’nın kendine ve yaşadığı yöreye has bir dil ve anlatımla kaleme aldığı bu anılarla kah suyun altında, kah kıyıda, denizden uzaklaşmadan geçmişten günümüze doğru yarım asırlık bir yolculuğa çıkacaksınız.
Prof. Dr. Akın Savaş Toklu