Sharm el-Sheikh’te her iki taraf için de kötü bir dönem geçiyor. Ortalıkta onlarca asparagas haber dolaştığı yetmezmiş gibi, bir de gazetelerin heyecan verici anlatım dili kullanarak insanlarda uyandırılan köpekbalığı korkusu yer almakta. Olayları takip etmek isteyenler için önereceğim tek adres CDWS’n internet sitesi, aralıksız olarak yazılı açıklama yapıp, doğru bilgilendirmeyi yapıyorlar. Önce kısaca bir durum özeti geçeceğim, sonra da kişisel yorumlarımı katacağım.
30 Kasım 2010 tarihinde şnorkel yapan iki kişi(iki ayrı saldırı) Ras Nasrani dolaylarında Oceanic White tip köpekbalığı tarafından saldırıya uğrayıp, ciddi bir yaralanmaya maruz kaldılar. İkinci saldırının hemen öncesinde köpekbalığı, dipteki dalıcılara yaklaşmış ve dalıcılar tarafından fotoğrafı çekilmiş, dalıcılardan ayrılır ayrılmaz da yüzeye çıkarak saldırıyı gerçekleştirmiş.
1 Aralık 2010 tarihinde bir önceki saldırının bir kaç kilometre kuzeyinde bir başka saldırı gerçekleştirildi, fakat bu saldırı ile ilgili görsel herhangi bir materyal bulunmuyor. Saldırıya neden olan köpekbalığını yakalamak için bir ekip oluşturuldu ve bu ekibin köpekbalığını yakalayıp kıyı alanından uzaklaştırarak açık alana taşıyacağı söylendi.
2 Aralık 2010 Turizm Bakanlığı tarafından her türlü dalış, su sporu ve şnorkel faaliyetleri için iki gün boyunca yasak uygulandı. Ras Mohamed Ulusal Parkı bu yasağın dışında bırakıldı. İki gün boyunca dalış tekneleri Ras Mohamed’te dalış yaptılar. Sadece araştırma tekneleri denize açılıp saldırıların olduğu bölge ve çevresinde araştırma dalışı yaptılar. Ayrıca saldırıya neden olduğu düşünülen iki köpekbalığı yakalandı. Bunlardan biri Oceanic White Tip (Carcharhinus longimanus), diğeri de Mako (Isurus oxyrinchus) köpekbalığı idi. Saldırının hemen öncesinde çekilen fotoğraflar ile yakalanan köpekbalıkları arasında karşılaştırma yapıldığında; yakalanan köpekbalıklarının doğru bireyler olmadığı anlaşıldı. Yakalanan ik köpekbalığı ne yazık ki öldürüldü.
Bir çok kişi bu köpekbalığı öldürme olayı yüzünden CDWS’I kınadı, fakat rastgele köpekbalığı yakalayanlar Turizm Bakanlığınca görevlendirilmişti. CDWS başkanı köpekbalıklarının yakalanıp öldürülmesi ile ilgili olayın sorumlularını kınadığını belirten bir açıklama yaptı.
4 Aralık 2010 Tüm dalış bölgeleri ve plajlara uygulanan yasak kalktı, günlük rutin uygulandı. Herhangi bir köpekbalığı saldırısı gerçekleşmedi.
5 Aralık 2010 Günlük rutin devam ederken CDWS tarafından dalış merkezlerine hızla haber verildi, teknedeki şnorkel ve yüzücüleri tekneye toplamaları, denize herhangi bir şnorkelci bırakmamaları söylendi. Ne yazık ki Middle Garden’da bir Alman kadın köpekbalığı tarafından saldırıya uğrayıp hayatını kaybetmişti.
İlk olarak tüm yüzme faaliyetleri için tekrar yasak kararı alındı, fakat akşam saatlerinde karar genişletildi, tüm dalış, su sporları ve yüzme faaliyetleri için Ras Mohamed’i de içeren bir yasak kararı çıkarıldı. Dalışa açık bölge olarak sadece Dahab, Taba ve Nuweiba bırakıldı.
CDWS ünlü köpekbalığı araştırmacılarını bölgeye çağırdı. (Dr Marie Levine (Head of the Shark Research Institute in Princeton), Dr Erich Ritter (a specialist in behavioural ecology), Dr Ralph Collier (Shark Research Committee and author of Shark Attacks of the Twentieth Century) ve Dr. George H. Burgess (director of the Florida Program for Shark Research)
Ayrıca CDWS 6 Aralık için araştırma ekipleri kurdu, yarın ekipte bulunan dalgıçlar bölgede dalış yapacaklar.
İlk üç saldırı Ras Nasrani ile Shark’s Bay arasında oldu, dördüncü saldırı ise Middle Garden (Naama Bay)’da gerçekleşti.
Yukarıdaki tüm olay akışını yorumsuz bir şekilde yazmaya çalıştım. Olayın içinde köpekbalığı saldırısı olunca, gazeteler için de iyi bir haber niteliği taşıdığından dolayı, insanların çoğunda bulunan Spielberg hediyesi Jaws korkusu yeniden alevlendi. Bu tür olaylarda çok daha organize ve sorumluluk taşıyarak hareket etmek gerekirken, kurumlar turizmin zarar görmesi paniğiyle hızlı ve yanlış adımlar attılar. Nedeni araştırmaktan önce şüphelilere yargısız infaz yolunu benimsediler. Dalış konusunda dünyanın en büyük sektörlerinden birine sahip olan bu bölge, diğer dalış bölgeleri için de maalesef ki iyi bir rol model olamadı. Yanlış mesajı iletti, köpekbalığı avcılığı rolü üstlendi.
Köpekbalıklarının, bölgede herhangi bir aletli dalıcıya bugüne kadar bir saldırısı olmamasına rağmen aletli dalışa da yasak getirerek, insanların aklına soru işaretleri gelmesine sebep oldu ve yanlış yönlendirme de bulundu. Köpekbalığı korkusunu tetikledi. Umuyorum ki yarın çıkacak araştırma teknelerinden daha sağlıklı sonuçlar gelecek ve kısa sürede bu saldırıların nedeni ortaya çıkacak.
Büyük ihtimal saldırıların hepsinde tek bir birey sorumlu ve bu tek bireyin cezası umarım tüm Oceanic White köpekbalıklarına çektirilmez.
Oceanic White tip köpekbalığı potansiyel tehlikeli dediğimiz köpekbalığı türlerinden biri. Sharm el-Sheik’e dalışa gelen pek çok kişi tarafından da gözlemlenmiş, fotoğrafı çekilmiş bir tür. Bugüne kadar Kızıldeniz’de olan saldırıları şu yazımı okuyarak öğrenebilirsiniz. Raporlardan da görüldüğü gibi köpekbalığı saldırıları oldukça nadir görülen olaylardır ve hemen hemen saldırıların hepsinin arkasında yatan bir neden bulunmaktadır. İnsanlar, köpekbalıklarının diyet listesinde bulunmazlar, çoğunlukla yanlış anlama ya da köpekbalığını provoke edici sebeplerden dolayı saldırılar gerçekleşmektedir. Genellikle saldırıların sonunda illegal balıkçılık ya da illegal balık besleme ile bağlantı bulunmuştur.
Sharm el-Seikh’te balık beslemek kesinlikle yasak, buna rağmen illegal olarak oldukça fazla balık beslemesi yapılmakta. Küçük balıklar için olanı ve büyük balıklar için olanı diyerek ikiye ayırabiliriz. Her ikisi de oldukça tehlikeli bulunmaktadır. Turistlerin küçük balıklara attığı ekmekler size her ne kadar zararsız görünse de bu bir köpekbalığı saldırısına gayet neden olabilir. Öncelikle her türlü besleme töreninin bu canlıların beslenme alışkanlıklarını değiştirdiğini ve besin arayışlarını farklılaştırdığını bilmeniz gerekiyor. Bu nedenle de uzmanlar durmadan yasadışı balık beslemenin zararlarını anlatıp duruyorlar. Büyük balık küçük balığı yer kuralını hiçbir zaman unutmamak gerekiyor, insanların ekmek kırıntısıyla çağırdığı küçük balıklar bir besin öğesi olarak kendilerinden daha büyük balıkları bölgeye çağırıyor, bu biraz büyük balıklar da daha büyüklerini çağırıyor. Köpekbalıkları, bu küçük balıkları avlamaya gelen balıkları avlamaya geliyor. Yani zincir tamamlanıyor. (Hele ki illegal balıkçılık ile aynı anda devreye girdiğinde; [balıkçıların aşırı avlanması sonucu büyük balıklar besin bulmak için kıyılara yönelebiliyor] insanlar açısından da oldukça tehlikeli hala gelebiliyor.)
İkinci tür yasadışı besleme ise; derler ki yıllar once henüz tekne sayıları bu kadar fazla olmadığı, kıyı dalışlarının yoğunlukta olduğu zamanlarda; dalış rehberleri, “aşağıya indiğimizde şunu göreceğiz, bunu göreceğiz” der ve görürlermiş. Şimdi ise göreceğiz diye bir terimin yerini “görebiliriz (inşallah)” denilen bir terim almış durumda. Bir dalış rehberi ayda üç kere köpekbalığı görüyorsa, bu onun gerçekten çok şanslı olduğunu gösterir. Tekne sayısı çok fazla olduğu için balıklar resifi terkediyor ve köpekbalıkları da balık avlamak için resiflere gelmiyor. Tekneler resif’I bıraktığında balıklar resife geri dönüyor. Bu nedenden dolayı da kimi doğal hayata saygısız dalış tekneleri, illegal balık besleme olayına yöneliyor. Köpekbalığı çağırmak için sizlerin de bildiği klasik yöntemler kullanılıyor ve bu köpekbalığının dengesini bozuyor.
Gelelim gazetelerde de okuduğunuz bahsi geçen belkilere…
Gazetelerde okuduğunuz ölü koyun olayı doğru olmakla beraber, ben bu saldırıların arkasındaki nedenin bu olduğunu düşünmemekteyim. Olayın vahameti tartışılamayaz ve ben de böyle bir olayın çok kötü sonuçlar doğurabileceğini kabul ediyorum, fakat tüm saldırıların arkasında tek bir bireyin olmasından dolayı, bunun daha çok yasadışı beslenme ile alakası olduğunu düşünüyorum.
Bahsi geçen bir diğer olasılık, kurban bayramı nedeniyle çok sayıda kurban kesilmesi ve kanların denize akıtılması. Bu olasılığa da çok ihtimal vermiyorum, çünkü geçtiğimiz kış ayında da aynı bölgede oceanic white tip görülüyordu, genellikle kasım-aralık-ocak aylarında oceanic white görmek yadırganmayacak bir durum. Eğer bu sebep olsaydı iki hafta gecikmeli olmayacağı gibi, daha çok sayıda köpekbalığını saldırıya sürüklerdi.
Bahsi geçen bir diğer olasılık, illegal ve aşırı avlanma: köpekbalıklarının stokundaki balığın tüketilmesinden dolayı, köpekbalıkları kıyılara avlanmaya geliyor. Bu sebep de çoğu zaman çoğu saldırının sebebi olabiliyor.
Otel atıklarının denize karışması: bu da ilk başlarda konuşuldu ama olay örgüsüne bakıldığında zayıflayarak bahsi kapatıldı.
İnanıyorum ki çok kısa bir zaman içinde araştırma ekibi bu saldırıların nedenini belirleyecek. Bugün (6 Aralık) Sean’da kamerasıyla beraber gözlem ekibinde yer alarak dalış yapacak (bunu kıskanmadım desem yalan olur, tüm şnorkel ve dalış teknelerinin olmadığı bir denizde dalış yapmak tam anlamıyla rüya gibi).
Eğer Sharm-el Sheik’e gelip dalış yapmayı planlıyorsanız, bilmeniz gerekir ki korkacak ve panik olacak bir durum bulunmamaktadır. Gayet rahat bir şekilde dalışlarınızı planlayabilirsiniz, dalış esnasında görebileceğiniz bir köpekbalığından da korkmanızı gerektirecek bir durum olmadığını bilmelisiniz.
Gazeteler ve televizyonlar amaçları gereği heyecan verici bir anlatım dili kullanmaktadır, hatta mantıklı olan bilimsel dil de bize sıkıntı verdiğinden bizler hep heyecan vericiliğe aldanır asparagas’a ya da manipülasyona kolayca av oluruz. Eğer gerçekten köpekbalığı saldırıları hakkında bilgi almak istiyorsanız, konu hakkındaki araştırmacıların ve uzmanların yazılarını okuyun. Florida Doğa ve Tarih Müzesi İhtiyoloji Departmanı tarafından hazırlanan Uluslararası Köpek Balığı Saldırıları dosyasına göz atın. (Florida Museum of Natural History- Internatioanal Shark Attack File).
Eğer suya gireceğiniz yerde köpekbalıkları bulunuyorsa
-Balıkları hiçbir şekilde beslemeyin ve eğer böyle bir aktivitenin yapıldığı bir yerse suya girmeyin.
-Sakin olun, herhangi hızlı, düzensiz ve panik hareketten kaçının.
-Eğer herhangi bir nedenden dolayı suyu terk etmeniz gerekiyorsa, sakin ve düzenli hareketlerle bunu gerçekleştirin.
-Derinliği fazla olan sularda, kulaç atıp, su sıçratarak yüzmeyin.
Aklınızda oluşabilecek bir diğer soru işareti, Kızıldeniz’de şnorkel ile yüzmeyelim mi?
Şnorkel ile yüzmek eğitim alarak yapılmayan bir aktivite, siz de çoğu zaman şnorkel yaparken kollarını-bacaklarını oldukça fazla sallayan, su sıçratan, düzensiz hareketler yapan yüzücüleri gözlemlemişsinizdir.
Köpekbalıklarının olduğu sularda şnorkel ile yüzerken palatlerinizi sakince hareket ettirerek, su sıçratma girişimi yapmadan yüzüldüğü sürece bir problem teşkil etmeyecektir.
Sıkça sorulan sorulardan birisi de “saldırıya uğrayanlar köpekbalıklarını provoke edici bir şeyler yaptılar mı?”. Hayır, yapmadılar fakat köpekbalığını provoke edici başka bir sebep vardı, umarım bu sebep de en kısa zamanda aydınlanır.
Çiğdem Cooper