Benim sualtı fotoğrafçılığına başlamam tamamen mesleğim ile ilgili oldu. Arkeoloji ve Sanat Tarihi okudum. Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti ve Türkiye’nin Akdeniz sahillerinde Arkeolojik araştırmalar da bulundum. Buluntuların döküman olarak kullanılması için fotoğraflanması gerekiyordu. Üniversite tarafından sağlanan kameralar ile çektiğim fotoğrafları yetersiz buluyordum. Daha net ve detaylı belge elde edebilmek için kendi sistemimi kurup iyi bir sualtı fotoğrafçısı olmaya karar verdim.

İlk DSLR sistem eğitimini sevgili Ateş Evirgen den aldım. Zaman içinde Saygun Dura, Ali Ethem Keskin, Rico Besserdich gibi çok değerli sualtı fotografçılarımızla çalışma fırsatları buldum.

Sualtı arkeolojisi oldukça yeni sayılan bir disiplin, bilinmeyenlerin çok olduğu bir alan, oldukça eski olan dalgıçlığımı bu alanda kullanmak istedim.

Beni en çok etkiliyen şeylerden biri Sualtındaki yasamın mükemmelliği oldu. Hiçbir yazılı kanun olmadığı halde orda yaşam evrensel bir zeka ile ahenk içinde sürüp gider. Mesela bir çok canlı lav olmaktan kurtulmak için birer kamuflaj ustaları oluverir, bir denizatını yaşadığı mercanda ayırt etmek nerdeyse imkansızdır.

Dugongs, 2017 Doğu Timor (Timor_Leste) 2017 Kaş Uçak Batığı, Model”Alexey Molchanov”

Dişi denizatları gelecek neslini sağlama almak için yavrularını kendilerinden daha güçlü olan erkek denizatlarına teslim eder, zamanı gelince yavrular erkek karnından hayata atılırlar. Sualtı dünyası bunun gibi binlerce örnekle doludur …

Bir bayanın profesyonel bir sistem ile sualtında fotoğraf çekmesi pek kolay değil, birincisi teknoloji konusunda çok kabiliyetli biri olmadığım için sistemi tanımak ve kullanmak konusunda zorlandım. Ikincisi suya inene kadar oldukça büyük bir ağırlık taşımak zorundasınız.

Fakat camiada o kadar centilmen baylar varki bana hep yardımcı oldular.

Dediğim gibi sualtının müthiş zekası ve duygusallığı beni çok etkilemişti, Bu konu ile ilgili bir çok hikayem var, bunlardan birisi Endonezya da başım dan geçen bir olay.

Rehperimbir Mantis shrimp (boyu 1_2 cm olan bir karides cinsi) gösterdi. Yumurtalı halini ilk görmüştüm, heyecanlandım, bir kare çektim, korktu ve kaçtı. Kaçarken kıskaçları ile karnında tuttuğu yumurtalardan bir kaç tanesi yere düştü. Çok üzüldüm. Biraz sonra rehber işaret etti, tekrar arayıp bulmuş, bir kavuk başında durmuş bana bakıyordu bende onun gözlerine… bakıştık.. İçimden sana ve yavrularına zarar vermem diye geçirdim, biraz daha yaklaştım o da anlamış gibi kaçmadı, hatta poz verdi ya da bana öyle geldi, ben de fazla kıyamadım bir iki poz alıp ordan uzaklaştım. O iletişim anını unutamam.

Nudi Branch 2016, Filipinler-Anilao Cenote Angelita 2017, Meksika Mağara Dalışı

Uzun zamandan beri Türkiye ve çeşitli dünya denizlerinde dalmaktayım, en küçüğünden en büyüğüne kadar bircok deniz canlısını tanıma ve fotoğraflama fırsatım oldu. Hemen hemen her fotoğrafımın bir hikayesi var, ileri de bu birikimlerimi bir kitap için de toplamak istiyorum. Umarım bu büyülü dünyayı merak edenlere ışık tutar.

Bana göre bu işe yeni başlayanların diğer sualtı fotoğrafçıları ile sağlam dostluklar kurup beraber fotoğraf gezilerine katılmaları, fikir alışverişinde bulunmaları çok faydalı olucaktır.

Benim en büyük isteğim bu muhteşem dünyayı gözümüz gibi korumak ve onu gelecek nesillerimize çok iyi bir şekilde miras bırakmaktır.

Sevil Gürel Peker
https://www.facebook.com/sevil.gurelpeker