SG Tematik | Kadın ve Dalış | Hilal Irmak

Deniz, Kadın ve Dalış

Deniz, sonsuz maviliğin özgürlük ve dinginlik duygusu, gizemli dünya …

Bir tutkudur dalış… Dalış demek, mavi sonsuzlukta kendini kaybetmektir. Dalış demek kendini gizemli boşluğa bırakıp kim olduğunu unutmaktır. Dalış demek; terapidir, dünyanın bir başka boyutuna yolculuktur…

Kadın ise; bir başka diyara yolculuktur. Bir kadının hayalleri ve yapmak istedikleri ile başarıya ulaştığında gördüğü ve gösterdiği manzara da harikuladedir.
Deniz, kadın ve dalış bir araya gelince ortaya çıkan bütün, bir şölendir. Bu üçünün bir araya gelmesi ve sosyal hayata yerini alması fizyolojik ve sosyolojik nedenlerle ne yazık ki çok gecikmiştir.

Dalışın sportif bir aktivite olarak sosyal hayatta yer almasının geçmişi dahi pek eski değildir. 1933 yılında İlk sportif dalış kulübü Kaliforniya’da kuruldu. Bunu bir yıl sonra Paris’te kurulan amatör dalış kulübü Club Des Sous-1’Eea izlemiştir.

Suyun altını keşfetmek belki de her insanın düşlerini süslemiştir. Avlanmak, keşfetmek, tekneleri tamir etmek veya ele geçirmek istekleri, hazineler bulma hayalleri su altında uzun süre kalabilme isteğini arttırmıştır. Kazanmak, avlanmak ve macera olunca konu, erkek egemen bir iş kolu uğraş haline gelmiş dalış.
Dünya genelinde dalıcıların %20-30′u kadındır Bu oranın artması tabi ki dileğimiz…

Dalış ile ilgili; gerek dalış ve güvenlik süreleri gerek dalış öncesi ve sonrasına ait araştırmalar belirlenen kriterler erkek dalıcılarla ilgili yapılan araştırmalar üzerine kurulmuştur. Yani dalış ile ilgili araştırmaların yaklaşık %90′i erkeklerle yapılmıştır. Kadınların dalışı ile hakkında bildiklerimiz çok sınırlıdır. Eğitimlerde de bu konular çok nadiren dikkate alınır. Oysa kadınlar hormonal yapıları nedeniyle bile farklılıklar gösterir. Adet dönemleri, doğum kontrol yöntemleri, gebelik v.s. Bu fiziksel değişimleri ve etkilerini standartlar içinde değerlendirmek eksik ve yanlış bir uygulamadır.

Kadınların fizik kondisyonunun genellikle daha düşük olmasının, teknik konulara biraz daha uzak olmasının fizyolojik bir yönü yoktur. Bunlar daha çok sosyal nedenlere bağlıdır. Erkekler ve kadınlar arasında yalnızca fiziksel ve duygusal olarak değil; olaylara yaklaşma, kavrama, algılama, öğrenme gibi yüksek beyin fonksiyonları açısından da yaklaşım farklılıkları bulunmaktadır. Kadın dalıcılarımızın dalış eğitimi sırasında yaşadıkları sorunlar ve cinsler arasındaki farklılıklar yönünden ortaya koyacakları görüşler, dalış eğitimlerinin yeniden düzenlenmesine alt yapı oluşturacaktır. Bunun için daha katılımcı olmalarını ve standartları değiştirme konusunda çaba göstermelerini temenni ediyorum.

Eğitimin niteliğinin değişmesi giderek daha çok kadını sualtı dünyasına çekecektir.

Hem cinslerimi sualtının gizemli dünyasına çağırıyorum. Gelin ve güzel, gizemli sualtı, duygusal zekanız ve sizin bakış açınız ile şölene dönüşsün .

Mavi dünyadan sevgilerle …

Hilal IRMAK
PADI Dive Master

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !