21 Ağustos 2014 Perşembe
– NİLGÜN ATAR- turizmhaberleri.com
FARKINDALIĞA YOLCULUK SOHBETLERİ-5-
Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şubesi ve APGEM işbirliğinde, Aktif Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Derneği desteği ile yürütülen Farkındalığa Yolculuk başlıklı AB Projesi’nin kapanış toplantısında gerçekleştirdiğimiz özel sohbetlerden birine geldi sıra… Niobel Travel’ın engellilere yönelik çok güzel hizmetler verdiğini duyuyor, kendileri ile röportaj yapmak istiyor ama bir türlü fırsat bulamıyordum. Projenin kapanış toplantısı bu fırsatı fazlasıyla yarattı.
Niobel Travel Operasyon Sorumlusu Nezihi Temel Albayrak ile röportaja başlamadan önce kendisinden biraz bahsetmem lazım zira turizm sektöründe 25 yılı tamamlayan, Türkiye’nin ve Antalya’nın turizm serüvenine değerli katkıları ile tanıklık eden yaratıcı bir girişimci… 1 Şubat 2014 tarihinde turizm sektöründe tam 25 yılı tamamladığını belirten Albayrak, turizm geçmişini şöyle özetliyor:
” 1 Şubat 1989’da Mandalin Turizm’de işe başlamıştım, Nizamettin Şen Bey ve rahmetli Ali Berberoğlu ile birlikte.. Çeşitli acentalarla çalıştıktan sonra kendi acentamı açtım. Capra hunting fishing traveling, yaklaşık 11 yıl sürdü, bu süreçte 11 yıl av turizmi, 5 yıl denizde olta ile balık avı… 5 yıl kadar uçak bileti satıcılığı, 4 yıl kadar iç pazara yönelik çeşitli tur satış acentalığı… Daha sonra şirketi ve acentayı sattım, yaklaşık 2.5 yıldır da Niobel Travel’de çalışmaktayım. ” şeklinde anlatıyor kısa cümlelere sığdırdığı büyük yolculuğunu..
ENGELLİ BİREYLERE TURİZM HİZMETİ İÇİN SERTİFİKA ALDI
Sektörün her alanında yer alışının yanısıra arazi ve denizdeki uygulaması ve hizmeti olmak üzeri av turizmi, av turizmi için gereken avcılık kursları ve gemi adamlığı ile telsiz operatörlüğü kurslarına katıldığını anlatan Albayrak; ” şimdi de sertifikasını edinmek suretiyle engelli bireylere turizm hizmetlerindeyim.. Bir işi yaparken nelere dikkat etmem gerektiğini öğrenmek için çabalıyorum, öğrenmenin yaşı yok ” diyor gülümseyerek..
İşte Farkındalığa Yolculuk Projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz; engellilerin dünyası, sorunları, çözümleri, engelli turizmi, yerel dinamikler ve altyapı eksiklikleri gibi pek çok başlığı ele aldığımız çok renkli, samimi sohbetimizden satırbaşları:
ENGELLİ TURİZMİNİN ÖNCÜSÜ NİOBEL TRAVEL…
Siz bir turizmci olarak Farkındalığa Yolculuk Projesi ile nasıl tanıştınız?
Niobel Travel’ın faaliyet alanı engelli bireylere turizm hizmeti vermek… Bizim ana ve temel işimiz bu. Stk’larla yakın işbirliği içinde olduğumuzdan bu tür projeleri de destekliyoruz.
Seyahat acentası olarak engelli turizmine yönelik faaliyetinizle Türkiye’de bir ilk misiniz?
İlk olup olmadığımızdan emin değilim, bizden öncede niyetlenen olabilir ama biz bunu yapıyoruz diye ortaya çıkan tek acentayız. 2012 Travel Turkey İzmir Fuarında, EYAF Engelsiz Yaşam Fuarına 2012-2013 yıllarında katıldığımızda tektik, 2014 Emitt fuarında da engelli bireylere turizm hizmeti sunan başka acenta yoktu. Sanırım tekiz ama ilk miyiz bilemiyorum, bu konuda emin değilim niyetlenmek başka, yapabiliyor olmak başka bir şey.
Niobel Travel’in sahipleri Sayın Niyazi ve Dudu Şahin engelli bireylere turizm hizmetleri konusunda 6 sene önce bir adım atmışlar ve bu hizmeti geliştirmişler. Ortopetik engellileri taşıyabileceğimiz bir minibüs alınmış, önceleri bu minibüsle birkaç Alman gruba ve Türk misafirlere transfer hizmeti, çok az tur hizmeti verdik.
İLK İŞBİRLİĞİ ADIMI OTELLERDEN GELDİ…
Bu projeye nasıl dahil oldunuz?
Aktif Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’nin ilk üyelerindenim. Dernekle birlikte amacımız engellileri şehirlerden şehirlere aktarabilmek. Turizmin hedefi de bir yerden bir yere seyahat eden insanlara hizmet etmek.. Derneği kurduk. Dernek bünyesinde bocce takımı kuruldu. Antremanlar başladı. Çok başarılı sporcular yetişti. Dernek başkanı Mehmet bey bir proje yapalım dedi. Biz daha önce birkaç kere otellerin isteği üzerine eğitime gitmiştik. Titanic Otelleri bağımsız olarak dernekten eğitim desteği istedi. Personeli bu konuda eğitmek istediklerini, bu eğitimin de engelliler tarafından verilmesini belirttiler. İlk kıvılcım oradan geldi.
Titanic ve Concorde otelleri ile başlağımız eğitimleri daha sonra projeye dönüştürerek; engellilik nedir, engelliler nasıl tatil yapar, seyahatlerde ne tür sorunlar yaşar gibi başlıklarda toplumsal bir farkındalık yaratmak istedik. AB Hibeli Farkındalığa yolculuk projesi 3 ayakta yola çıktı: Konaklama tesislerinde engelli bireylere davranış yöntemleri, 2- İşaret dili eğitimi (Dernek Başkanı Mehmet Karavural ‘ın daha önceki hayallerinden birisiydi. Ben yabancıyım bu konuya) 3- Bocce faaliyeti… Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (APGEM) başlangıçtan itibaren bizlere her konuda büyük destek verdi.
O GEZİDE ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK
Engelli bireylerle gezi etkinliklerinden birini anlatır mısınız bizlere?
Geçen sene Niobel Travel olarak; engelli bireylere turizm hizmetleri konusunda Kadıköy belediyesinin bir programını gerçekleştirdik. 60 kadar engelli birey karmaydı. Belediyenin amacı, engelli yaz kampı adı altında, bir haftalık sürede farklı engelli grupları kaynaştırmaktı. Aslında insan işin içine girince anlıyor; farklı engelli gruplarındaki bireyler birbirleriyle anlaşamıyor. Çünkü onların engel farklılıkları ilgi alanlarını da değiştiriyor. Görme engellilerle işitme engelliler farklı yönlere gidiyor.
Nasıl başladı gezi ve neler yaptınız?
Grubumuzda yaklaşık 20 ortopetik engelli, 20 işitme, 20 görme, 10 zihinsel engelli vardı. İstanbul’dan aldık Sabiha Gökçen Havalimanına götürdük, uçakla Antalya’ya getirdik ve havalimanında da ciddi yardım gördük. Antalya’da otellerine transferlerini yaptık, Rehberimiz İsmail Tekin Türkiye’nin işaret dilini konuşan tek kokartlı rehberi.. İsmail abi ile birlikte Antalya şehir turu, Tahtalı Teleferik, Ulupınar’da yemek ve saz heyeti, Aspendos tiyatrosunda görme engelli bir misafirimizin verdiği mini konser muhteşemdi. Ebru çalışması ve çamurdan heykeller yaptık. Bagana At Çiftliği’nde atlarla tur attık. O gün 80 kişi tam 105 kez ata binip manej içerisinde bir tur attılar, bu 105 binişten yaklaşık 60 kadarını ata ben kaldırıp oturttum. Görme engelliler dahil.. 24 senelik meslek hayatımda bambaşka bir boyuta geçtim. Herkes çok mutlu oldu, tabii onları böyle mutlu görmek bizleri de fazlasıyla memnun etti.
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ: ENGELLİ KENTLER…
Anlattıklarınız etkinliğin pozitif yanı.. Peki Antalya’da ne tür zorluklar yaşadınız?
Şehir içinde sorun yaşadık tabii … Altyapı ciddi sorun.. Dikkat ederseniz hep nokta koydum konuşmamda.. Mesela Konyaaltı’nda konakladık; otelden ortopedik engellilerin karşıdan karşıya geçmesi mümkün değil. Biz sahile geçebilmek için minibüsle aldık, otelin önünden koca bir tur atıp karşıya geçtik ve indirdik. Otelin de karşıdan karşıya geçmek için yaptığı tünelde ortopedik engelliler için bir altyapı çalışması yoktu. Bu bir yatırım meselesi. Bu konuda otele bir şey demek mümkün değil. Sadece otellerin bu potansiyeli gördüklerinde her şeyi yapmaya hazır olduklarını söyleyebilirim.
Şehirde çoğu yere araçla ulaşmaya çalıştık. Kaldırımlar büyük sorun. Ortopedik ve görme engelliler tek başlarına gelseler ciddi sorun olurdu. Bu bir başlangıç. Bardağın dolu tarafını yakalamak lazım . Yeterli mi… değil, aslında sıfır noktasındayız henüz.. Tek başına bir engellinin Antalya’ya tatile gelip otelden yalnız başıma çıkması, gezeyim eğleneyim, akşam da otele geri döneyim demesi çok zor. Mümkün ama zor, bunu kolaylaştırmak hepimizin elinde..
ENGELLİLERİ HASTA OLARAK GÖRMENİN YANLIŞLIĞI
Toplumun engellilere bakış açısı ile ilgili izlenimleriniz neler?
Engellilerle hastalar birbirine karışıyor. Edindiğim izlenim bu. Böyle bakılıyor. Engelli bireylere yönelik turizm hizmetleri konusunda 2.5 yıldır işin içindeyim. Engelli deyince hasta zannediyoruz. Oysa sadece organlarından bazılarını kullanamıyorlar ama sağlıklılar, denize giriyor, müzik dinliyor, koşuyor, yarışıyorlar, akşam 2 kadeh içip şarkı söylüyorlar. Sadece kullanamadıkları organlarından dolayı bazı şeyleri yapamıyorlar. Engellik konusunu böyle kabul etmek gerekiyor.
TÜRSAB ENGELLİ TURİZMİ İÇİN NE YAPIYOR?
Peki TÜRSAB çatısında engelli turizmine ve engellilere yönelik yönelik bir çalışma ya da proje var mı?
Niobel Travel bünyesinde işe başladığım zaman ilk bu konuyu araştırdım. Engellilerle ilgili bir komite varmış. Türsab’ı aradığımda o komitenin faaliyette bulunmadığını ama müracaat edersek faaliyete başlayabileceğini söylediler. Şirket sahiplerine ilettim, faaliyetin İstanbul’dan yürütülmesi ve toplantılar için sık sık İstanbul’a gidilmesi lazım.. Bu komitelere dahil olanların bütçelerini kendi imkanlarıyla sağlamaları gerekiyordu. Daha sonra hem bizim acenta hem de TÜRSAB tarafından konu ile ilgili bir gelişme olmadı.
TÜRSAB Antalya Bölgesel Yürütme Kurulu ile görüştünüz mü?..
Herhangi bir bağlantıya geçmedim ama acentamızın engelli turizmine yönelik faaliyette bulunduğunu daha önceden iletmiştik. Daha ötesinde bir bilgim yok, TÜRSAB dan da bir bilgi gelmedi. Bizden de bir bilgi gitmedi. TÜRSAB Antalya BYK’da 3 dönem Yönetim kurulundaydım, TÜRSAB’ın içişlerine yabancı değilim.
TURİZM SEKTÖRÜ ENGELLİLERDEN KORKUYOR
Turizm sektörünün engellilere ve engelli turizmine bakış açısını hakkında neler söyleyeceksiniz?
Korkuyorlar. Turizm sektörü engellilerden ciddi anlamda korkuyor. Neden?.. Çünkü engellik deyince şikayet var. Şikayet deyince telafi edilemez sonuçlar akla geliyor. Engelsiz bir müşteri odasını beğenmediğinde başka bir oda verirsiniz olay biter. Turu beğenmediğinde başka tur takdim edersiniz yine biter. Bir şekilde rahatsız olan müşteriyi memnun etmek için sektör ciddi çaba harcıyor ve çözüm üretiyor. Ama şimdi şöyle düşünelim; engelli birey geldi, ortopedik engelli odasında kalıyor, odayı beğenmedi veya odada teknik bir sorun yaşadı, geçici olarak birkaç günlüğüne başka bir odaya çekmek gerekti. Geçmiş olsun telafi edilemez bir sorun.. Veya engelli birey tura gitmek istiyor, bizim minibüsümüz arıza yaptı, ikincisi yok, geçmiş olsun. Muratpaşa Belediyesi sağ olsun, arıyoruz, mevki bildiriyoruz, araç uygun ise hemen yardımcı oluyor.
DENİZ KUM GÜNEŞ VAR AMA ENGELLİLER FAYDALANAMIYOR
Antalya’da engelsiz turizm için neler söyleyeceksiniz?
Antalya deniz kum güneş diyoruz..Şimdi düşünün; ortopedik engellinin denize girmesi lazım. Ama yolun kenarına kadar geliyorlar, kumsala geçemiyorlar, kumsalı geçiyor, sahile inemiyorlar, sahile inseler denize giremiyorlar. Deniz yasası gereği suyun bittiği yere kadar başka bir yere ait, bir şey yapamıyorsunuz, Belki 1000 tane imza toplayacaksınız, 30 metrelik engellilerin denize gireceği bir rampa oluşturmak için veya bir kızak sistemi yapmak için.
MENDERES TÜREL BU KONUDA HIZLI ÇÖZÜME GİDEBİLİR
Yerel Yönetimlerin engellilere yaklaşımı desem..?
Yeni Büyükşehir belediye başkanımız Menderes Türel bu konularda görüşü açık birisi.. Engellilere yönelik sorunların daha hızlı çözüme kavuşacağına inanıyorum. Doğru sağlıklı bilgiler kendisine giderse o bilgileri kovalayacak ve sonuç alacaktır.
Örneğin Kepez belediyesi kaldırımların yüksekliğini düşürdü. Ortopedik engelliler o kaldırımlarda rahatça inebilir çıkabilir Ama şu anda Kepez belediyesi sokaklarında dolaşın, her yer otopark oldu görme engelliler için yapılan şeritlerin üstünde arabalar var. Bu sadece belediyenin işi değil, topyekûn yapılması gereken bir konu. Bu zihniyet meselesi, sadece engellilerin sorunu değil, Kaldırımların işgal edilmesi veya araç-yaya yolunun işgal edilmesi engellileri öne çıkarılarak çözülecek bir sorun değil. Bu bir zihniyet sorunu, bunu aşabilirsek sonuç alabiliriz.
ENGELLİ MİSAFİRLER NE ZAMAN MEMNUN AYRILIR ANTALYA’DAN?
Biraz daha genellersek….
Aslında genelin içinde çözüm var gibi geliyor bana. Ben Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Meslek Komitesindeydim bir dönem. Ticaret Odası Başkanı da Menderes Türel’di. Turizmle ilgili toplantılarda birkaç kere kendi aramızda şu görüşü dile getirmiştik. Antalyalı Ağustos’ta sıcağında evinden çıksın, Kaleiçi vb gezilecek yerleri gezsin tozsun akşam eve döndüğünde “ oh ne güzel çok keyifli bir gün yaşadım ” diyebiliyorsa turist zaten fazlasıyla der. Amaç bu. Antalya’da yaşayan engelliler veya tatile gelen engellilerin bu şehirde otelin dışında tatil yapabilmeleri için de altyapının belediye tarafından yapılması bitirilmiş olması yetmiyor. Buna o altyapıyı kullanan herkesin dahil olması gerekiyor.
OTOBÜSLERDE TEKERLEKLİ SANDALYE VE BEBEK ARABALARI
Örneğin otobüsler ve toplu taşıma araçlarına hiç olmazsa bir tekerlekli sandalye alınması. Araçlarda belediye otobüsünde 2-3 tekerlekli sandalye alabilecekken ruhsatında 1 yazıdığı için bir tane alabiliyor. Peki bebek arabaları?… 4-5 bebek arabası otobüsün içinde duruyor? Hangi ruhsatta yazıyor?… Peki bebek arabasının bir kaza anında yaratacağı tehlike ile engelli sandalyesinin yaratacağı tehlike arasında nasıl bir fark var?… Bunu kanun koyucuların ve teknik adamların düşünmesi gerekiyor. Ben acentacıyım; engelli turizmi konusunda neler yapabilirim, nasıl geliştirebilirim, kendime ve memlekete nasıl bir maddi fayda sağlayabilirim konularını düşünüyorum Ama daha ötesi yetkililerin işi. ”
Proje Toplantısında kısa bir süreye sığdırdığımız ayaküstü sohbetimiz burada noktalanıyor. SIRADAKİ RÖPORTAJ İSE DAHA DA İLGİNÇ… TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK İŞARET DİLİ BİLEN KOKARTLI REHBERİ İSMAİL TEKİN İLE NELER KONUŞTUK…? YARIN…
Kaynak: turizmhaberleri.com