18 Ağustos 2015 Salı
– ŞEHMUS KARTAL- turizmhaberleri.com/ Batman
KÜLTÜR UZMANI-YAZAR
MEZOPOTAMYA’DA TUR ABİDİN BÖLGESİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tarihi doku zenginliği bakımından ülkemizin en zengin bölgesi olarak değerlendirilmekte ve bu konuda hiç şüphesiz ki bütün ilim adamları da bu durumu ittifakla kabul etmektedirler. Batman ilimizin de içinde bulunduğu Kuzey Mezopotamya olarak adlandırdığımız bölge ayrıca insanlığın ilk ana yurdu olarak ta kabul edilmektedir. Kuzey Mezopotamya’nın içinde yer alan ve Hristiyan’lar tarafından kutsal kabul edilen Tur Abidin bölgesi de kendine özgü enteresan bir tarihi dokuya sahip olduğu ve başlı başına bir araştırmayı gerektiren özellikleri bağrında taşıdığı bilinmektedir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve dolayısıyla Kuzey Mezopotamya’da yaşamayan ve bu bölgeyi hiç görmemiş olan birçoğunuz Tur Abidin’in ne demek olduğu veya Tur Abidin bölgesinin nerede olduğu konusunda bir bilgiye sahip olmadığı muhtemeldir. Tabii ki Kuzey Mezopotamya bölgesi içinde bir seyahatiniz olmamışsa Tur Abidin’i bilmemekte ve tanımamakta haklısınız.
Çünkü bu konu başlı başına bir tarihi araştırmayı ve bu araştırmayı yazılı kaynak haline getirmeyi gerektirir. Böyle bir araştırmayı yapmakta çoğunuzun görev alanı dışında olduğu için sizi pek fazla ilgilendirmemektedir. Ancak geçmişte bir kamu görevlisi olarak ve çalışmakta olduğum kurumda tamamen görev alanım içine giren bu konuyu yıllar önce araştırmalara gelen heyetlerin içinde görev alarak ve onlara mihmandarlık ederek yerine getirmiş bulunuyorum. Bundan dolayı yıllardan beri Tur Abidin bölgesiyle iç içe bir yaşam içinde olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Yıllardan beri değişik nedenlerden dolayı bu bölge içinde yaptığım gezilerde şahit olduğum ve gördüğüm birbirinden farklı tarihi eserlerin her birisinin kendine has değişik kültürel anlayışta olması gerçekten insanı bu alana cezp etmekte ve hayran bırakmaktadır.
Tur Abidin Bölgesi yöremizdeki Hristiyanların yaşama alanı olması ve özellikle Hristiyanlar tarafında kutsal kabul edilen bir alan olması nedeniyle Hristiyanlarca taşıdığı önem açısından üzerinde önemle durulması gereken bir bölgedir. Tur Abidin’in lügat anlamı: İbadet edenlerin bölgesi anlamına gelmektedir. Yani ömürlerini ibadetle geçiren ve kendilerine abid denilen Hristiyan din adamları olan papazların, keşişlerin ve benzeri alimlerin ibadet ettiği kutsal yer anlamındadır. Hristiyanlar tarafından kutsal kabul edilen Tur Abidin bölgesinin sınırları ise şu şekilde belirlenmiştir:
Dicle Nehrinin Hasankeyf ilçesi güneyinden başlayarak Suriye sınırına kadar olan bölgeye Tur Abidin ismi verilmektedir. İlimizin Hasankeyf ve Gercüş ilçe merkezleri ile bu iki ilçeye bağlı yerleşim birimlerinin tamamı, Mardin ili, bağlı ilçe ve yerleşimlerinin tamamı ile Şırnak ilinin İdil ve Cizre İlçeleri ile bu ilçelere bağlı yerleşimler Hristiyanlarca Tur Abidin sınırları içinde kabul edilmektedir.
Hristiyanlarca kutsal sayılan bu alan yaklaşık olarak 140.000 bin kilometrekare genişliğindir. Öteden beri bu bölgede yaşayan Hristiyan ve Müslümanlar bölge dışına çıktıklarında kendilerine, nerelisiniz? diye sorulduğunda Tur Abidine atfen “biz Toriyiz” demektedirler. Gerçekten yöremizde oldukça tanınan Torilerin hepsi iş sahibi, zengin ve okumuş kişiler olarak bilinmektedirler.
Sınırlarını çizmeğe çalıştığım bu bölgede özellikle Hristiyanların yaşadığı alanlarda yaklaşık 80 e yakın tarihi manastır ve kilise bulunmaktadır. Bu ibadethanelerin hemen hepsi şu anda ibadete açıktır ve buralarda keşişler ve papazlar görev yapmaktadır. Ayrıca Hz. İsa’nın ana dili olan Aramice konuşmaktadırlar. Bölgenin sahip olduğu bu muhteşem tarihi zenginliğin projelendirilerek turizmin hizmetine sunulması öteden beri arzu edilmektedir. Ancak belirli aralıklarla yörede ortaya çıkan güvenlik sorunu maalesef bu işi geciktirmektedir. Şu anda yeniden bölgede baş gösteren güvenlik sorunu tekrar bu işin önünde bir kalkan gibi durarak bölgeye olan turist akınını kesmiş bulunmaktadır.
Değerli dostlar, Tur Abidin bölgesinde bulunan taş yapılar, kilise ve manastırların mimarı tarzları hemen hemen aynı olup inşa tarihleri de Orta Çağ Hristiyan’ların M.S. 360-490 yıllarına dayanmaktadır. Tur Abidin bölgesindeki bu ibadethaneler dışında özellikle Hristiyanların yaşadığı yerleşim birimlerinde göze çarpan taş yapıların mimari özelliği sanat tarihi açısından oldukça zengin ve göz alıcıdır. Taş üzerine işlenen nakış ve bezemelerin en değerlisini Hristiyanların evlerinde görmek mümkündür.
Mardin il merkezi başta olmak üzere bağlı Midyat, Savur, Ömerli ve Nusaybin ilçeleri ile bu ilçelere bağlı küçük yerleşim birimleri bu anlamda çok zengin tarihi taş yapıların mevcut olduğu iskan yerleri olarak bilinmektedir. Bundan dolayıdır ki son yıllarda televizyon kanallarında gösterilen birçok diziler bölgemizde yaygın olan bu süslü taş konaklarda çekilmektedir. Özellikle Midyat İlçesinde sayıca fazla olan taş konaklar birçok dizilerin çekimi için adeta platforma çevrilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda ifade ettiğim gibi Gercüş ilçemiz de Tur Abidin bölgesi içinde kabul edildiği için bu ilçemizin kırsalında da Hristiyanlardan kalma çok sayıda tarihi eser niteliğinde kültür varlığımız mevcuttur. Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek in doğup büyüdüğü Gercüş ilçemize bağlı Arıca Köyü sınırları içinde çok yoğun bir şekilde araziye serpiştirilmiş ve yüzeyde görülen zengin bir tarihi dokunun mevcut olduğu bilinmektedir.
Sadece Arıca Köyünde yaklaşık 200 adet su sarnıcın mevcut olması, köyün tam ortasında taş mimarisiyle inşa edilmiş olan ve tarihi geçmişi yaklaşık bin yıl öncesine dayanan manastırın bulunması ve köye gelenleri heybetle karşılaması gibi bir özellik taşıması tipik bir örnek olarak verilebilir. Arıca Köyünün çevresinde kayalık arazide armut biçiminde kayalara oyularak yapılan su sarnıçlarının her biri binlerce ton su kapasiteli olup hepsi de yağmur sularıyla dolmakta ve bu sarnıçlarda biriken su kullanma suyu olarak ihtiyaç halinde kullanılarak önemli bir işlev görüyorlar. Yüzyıllar önce bu sarnıçlar yağmur suyuyla dolduktan sonra bütün köyün su ihtiyacını bir sezon karşılıyordu.
Arıca Köyünde binlerce yıldan beri Müslüman ve Hristiyanların birlikte yaşamakta olması ve böylesi bir kozmopolit yaşam kültürü anlayışından doğan tarihi medeniyetin halen bu köyde mevcut olması, belki de Tur Abidin bölgesi içinde kendine özgü tipik bir örnek olarak değerlendirilebilir. Bundan on beş yıl önce Hristiyanların köyden ayrılarak Avrupa ülkelerine gitmiş olmalarına rağmen şu anda sadece köyde Müslümanlar yaşadığı halde köyde Hristiyanlardan kalan bütün tarihi eserler koruma altında bulunmaktadır.
Köyün tam ortasında inşa tarihi M.S. 490 yılına tarihlenen meşhur Mor Yakup Kilisesi Müslümanlar tarafından özenle korumaktadır. Köyün çevresinde bulunan Habis Mağaraları ismiyle biline mağara kümesi oldukça ilginç bir görüntü vermektedir. Hemen hepsi iki katlı ve birbiriyle bağlantılı olan bu mağaraların çok amaçlı kullanım için yapıldığı kanaati hakimdir. Mağaraların dış duvarını oluşturan kayalığa oyulmuş yuvarlak ve kare biçimli güneş kursları ve bu kursların hemen altında bulunan sunak yeri buranın barınmayla birlikte güneşe tapma törenlerinin yapıldığı bir yer olarak ta kullanıldığı konusunda fikir birliğine varılmıştır. Habis Mağaraların Kuzeyinde bulunan yüksek bir tepenin üzerinde inşa edilmiş olan ve yöre ağzıyla Deyra Baviya isimli kiliseyi görmeyi herkes tarafından arzu edilmektedir.
Bu kilisenin bulunduğu tepenin zirvesinden çevrenin görüntüsü olağanüstü güzellikte olup doğa manzarası gerçekten müthiştir. Çünkü kilisenin bulunduğu bu yükseltide çevredeki birçok köy görünmekle birlikte nerdeyse Suriye ve Irak sınırlarına kadar olan alanlar bir tepsi içindeymiş gibi bir görüntü vermektedir. İşte bu kadar güzel manzaralı ve havadar bir yerde bulunan Deyra Baviya Kilisesi bundan 1600 yıl önce inşa edilmiştir. Batman ilimize ait kırsal alanın bir kısmının bulunduğu Tur Abidin Bölgesi işte böyle zengin tarihi dokusuyla adeta bir laboratuvar gibi içinde tarihi eserler barındırmaktadır. Bu anlamda Arıca Köyü sadece bir örnektir. Bundan başka Tur Abidin Bölgesi içinde daha birçok yerleşim birimi tarihi eserleriyle mevcut olup her birisi kendi özelliği içinde bilimsel araştırma beklemektedir.
Hoşça Kalınız.
Kaynak: turizmhaberleri.com