14 Temmuz 2014 Pazartesi
– ŞEHMUS KARTAL- turizmhaberleri.com/ BATMAN
Kültür Uzmanı- Araştırmacı Yazar
TARİH İÇİNDE DAĞCILIK VE SU SPORLARI
Bugün Akdeniz sahillerinden başlayarak GAP Bölgesi dediğimiz Güneydoğu Anadolu Bölgesinin de içinde bulunduğu Kuzey Mezopotamya’ya kadar uzanan hat boyunca insanlığın ilk yerleşim yeri olduğundan, mesken olarak kabul ettiğimiz mağaralarla dolu olduğunu biliyoruz.
Günümüzde birer sanat galerisi niteliğinde olan bu mağaraların hepsi akarsuların oluşturduğu vadilerde yeşeren ilk yaşam malzemesi olarak kabul edilmektedir. Bu mağaralar içinde bir araştırma yapılması halinde barınma ve iskan amaçlı olarak yapılmış olduklarını anladığımız gibi, belirtilen hat üzerinde bu mağaralardan binlercesini görmek mümkündür. Bu mağaralar, ilk insanların barındığı bir sığınak olmaktan öte, aynı zamanda onların medeniyet kalıntılarını ihtiva eden ilk sanat galerileri olarak ta değerlendirmek mümkündür. Çünkü bu mağara duvarlarında görülen boyalı boğa, bizon, dinozor ve ejder resimleri, ilk insanın sanatla yüz yüze geldiği gerçek tabiat örnekleri olarak karşımızda durmaktadır. Az da olsa bu mağara konutların içinde yapılan yüzey araştırmalarında bulunan basit kesici aletler, hayvan kemikleri ve çevredeki dinozor benzeri hayvanlardan arta kalmış fosiller, onların boyları hakkında bizlere en büyük ve gerçek bilgileri vermektedir. Çakmak taşından yapılmış bıçak ve balta ile başlayan buluşlar, bugün gelişmiş medeniyetlerin atası olarak bilinen bu aletlerin aslında birer sanat harikaları olarak tarihten bizlere emanet olarak kalmıştır. Bizim bugün, arkeolojik kalıntı dediğimiz eserler, kazılar yoluyla bulunmakta ve 21. yüzyıl insanının beğenisine sunulmaktadır. Anadolu’nun muhtelif yerlerinde bizlere bu eserleri cömertçe bahşeden geçmiş medeniyetlere ait çok sayıda önemli noktalar bulunmaktadır.
Yaklaşık 14.000 bin yıldan beri yerleşime açık olan Anadolu toprakları üzerinde yaşamış farklı din ve inanç sistemlerine mensup insanların geride bırakılan bu uzun zaman dilimi içinde sırayla burayı yurt edindikten sonra “İhtiyaç Medeniyet Yaratır ” prensibine uygun olarak Anadolu’da yarattıkları uygarlıklara öncülük etmiş ve geriden gelen diğer insanlara bu güzel ülkeyi miras olarak bırakmışlardır. Bir silsile olarak hep devam eden bu aktarım Asya ile Avrupa kıtaları arasında bir köprü vazifesi görmekte olan ülkemizde kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Çünkü bir bütün olarak ülkemizin sahip olduğu bitmez tükenmez doğal güzellikler binlerce yıldan beri insanları öbek öbek kendine çekmektedir.
Ülkemizin 3 tarafının denizlerle çevrili olması, içerde çok sayıda akarsuların bulunması ile coğrafi yapısındaki engebeli yapının ovalarla birleşen noktasındaki görüntünün ormanlarla süslenmiş olması dört mevsimin bir arada yaşanmasına neden olmakta, bu durum ülkede yaşamakta olan biz insanlara huzur vermektedir. Bu ülkede yaşamakta olan biz insanların galiba son durağı olarak kalacak ve ebediyete kadar da devam edecektir.
Değerli dostlar, tarihi zenginlik açısından dünyanın en gözde ülkesi olan ülkemizde doğal olarak bu paralellikte başka zenginliklerde mevcuttur. Günümüzde yedi bölge ve 81 il olarak coğrafi bir taksimatta olan Anadolu’muzun her bölgesi ve her ilinin kendine özgü farklı güzellikleri vardır. Dört mevsimin bir arada yaşandığı bu ülkede gün geçtikçe turizmin farklı boyutlarda gelişmesi ve dünya gezginlerinin adeta yeniden keşfederek Anadolu’ya akın akın gelmesi boşuna değildir. Turizme malzeme olabilecek her türlü aktivitenin hemen her yerde bulunması mümkün olan Anadolu’muzun önemli kentlerinden biri olan Batman’daki etkinliklerden örnekler vermek istiyorum.
Batman il sınırları içinde mevcut olan tarihi eser zenginliği yanında doğa aktivitesi olarak nitelendirilen ve bu anlamda turizmin farklı kolları arasında yer alan çok sayıda etkinlik yapma alanları mevcuttur. Bunlara örnek olarak mağara turizmi, sportif olta balıkçılığı, dağ ve doğa yürüyüşü, rafting, yamaç paraşütü ile yaban hayatına uygun yer ve mekanlar sayılabilir. Hasankeyf İlçesi ve kırsalında hem doğal hem de insan eliyle oyulmuş zengin mağara alt yapısında turizmi canlandırmak, Dicle Nehri ve yan kolları olan Batman ve Garzan Çaylarında sportif olta balıkçılığını turizm hizmetine sunmak, Sason ilçesindeki Mereto, Aydınlık dağları yamacında yamaç paraşütü gösterisi yapmak ve bu bölgede yamaç paraşütü eğitimi vermek ile kış sporları aktivitelerini yaygınlaştırmak turizm adına bir ihtiyaçtır. Batman merkeze bağlı Raman Dağı ve Dicle Vadisinde doğa yürüyüşü aktiviteleri yapmak için çok uygun alanlar mevcuttur. Ayrıca Gercüş, Sason ve Hasankeyf İlçelerimiz kırsalında 700 yıllık çınar, meşe, menengiç ve ceviz ağaçlarının yoğunlukta bulunması ve her bir ağacın birer kültür varlığı niteliğinde olması her zaman görülmeye değer bir servettir.
Tabiatın bütün güzelliklerinden nasibini alan Sason İlçemizde, renklerin bütün tonlarını içinde barındıran çiçek ve bitkilerin sarp ve yalçın kayalıklar arasından doğarak insanları güler yüzle karşılaması, insana ayrı bir haz vermektedir. Bu bölgede yaşanan bir başka zevk ise, bir yılan gibi kıvrılarak ovaya süzülen Sason Çayının Mart ve Nisan aylarındaki geçit vermez azgınlığıdır.
Bu mevsimde her zaman rafting sporuna uygun bir zemin hazırlayan ve baş döndürücü bir hızla akışını sürdüren Sason Çayı, bu sporu sevenler için gayet uygun bir ortam yaratmaktadır. Yaklaşık 30 Km.lik bir parkur olan bu güzergahtaki binlerce yıllık su akışının meydana getirmiş olduğu derin kanyonlardan geçerken, Çayın şırıltısına karışan yırtıcı kuşların çığlığı ve gök kubbenin üzerinize oluşturduğu siperden başka gözleriniz ve kulaklarınız hiçbir şeyi görmüyor ve duymuyor. O halde tam bir macera yaşamak istiyorsanız haydi Sason’a..
Hoşça kalınız
Kaynak: turizmhaberleri.com