RUHUN DOYSUN – Yok Oluş - SUALTI Gazetesi

Hayal bile edemediğimiz kadar hızlı bir şekilde yok oluyor pek çok şey. Tohumlar, bitki çeşitleri, bunlara bağlı olarak; kuşlar, böcekler… Hayat tarzımızı mevcut haliyle devam ettirdiğimiz takdirde yaşadığımız alan yok oluyor. Belli ki şu an yaptığımız, sürdürülebilir bir iş değil.

Bazen tek başıma ne yapabilirim ki diye düşünürüz ancak bize ilham veren o kadar çok insan var ki. Mahmut Suner, 52 yıldır su altındaki yaşamı tek başına değiştirmeye, bozulmasını engellemeye çalışıyor. Çocuklara denizin altını öğretmek için ders veriyor. Biliyor ki cocuklar sayesinde ancak denizler kurtulabiliyor. Sığ sulardan topladığı deniz kestanelerini, deniz kestanelerinin azaldığı bölgelere yerleştiriyor. Kendi başına bir kahraman gibi uğraşıyor.

Gökova Körfezi’nin tam dibinde, Akyaka’da, Deniz Koruma Derneği’yle birlikte Zafer Kızılkaya’nın muazzam bir projesi var. Gıdaya Saygı Deniz bölümünde tanıştığımız Kızılkaya ile, yok oluşu geri döndürmeyi konuşuyoruz.

Nardane Kuşçu, atalık tohumları korumak için bir tohum bankası kurmuş. Sadece bir bölgenin değil, toprağın, bir ulusun tarihini yaşatıyor Narköy’de.

Bugün çok fazla dil yok oluyor. Ladino da bunlardan bir tanesi. Ladino yok olduğu zaman onunla bağlantılı yemekler de yok oluyor. Yemek tariflerini okuyabilecek, anlayabilecek insan da kalmıyor. Bununla ilgili bir belgesel çeken Deniz Alphan, Ladino’nun yok oluşunu anlatıyor.

Halfeti’de suların yükselmesi, oradaki büyük medeniyeti suların altında bıraktı. Tarımsal alanları sulamak için gereken su, bir köyü, bir kültürü de yok edebiliyor. Halfeti’yi yakından görmek, yok oluş üzerine düşündürücü bir deneyim.

Hızlı bir yok oluşun içinde olduğumuzun farkındayız artık. Ben ne yapabilirim diye kendimize soruyor olmamız lazım. Ve burada da her birey az bir şekilde davranışını değiştirirse, az bir şekilde tüketim alışkanlıklarını değiştirirse zaten mesele çözülüyor.

#ruhundoysun #grundig #keşfet