Balıkların üreme dönemine girmesi ve göç yollarının açık bırakılması amacıyla 15 Nisan’da başlayan av yasağı, 1 Eylül’ün ilk saatleri itibariyle sona erdi. Günler öncesinden hazırlıklarını yapan çok sayıda balıkçı, yasağın kaldırıldığı ilk saatlerden itibaren İstanbul’un çeşitli yerlerindeki barınaklardan teknelerle denize açıldı. Yasağın kalkmasının bayramın 3. Gününe denk gelmesi, tamirat ve bakım işlerinin bitmemesi nedeniyle denize açılmayanlar da vardı.
İlk günde Kumkapı, Anadolu Feneri, Yeşilköy, Rumeli Feneri gibi büyük balıkçı limanlarından açılan gırgır ve trol teknelerinin ağlarına daha çok palamut geldi. İstavrit, levrek, kalkan, tekir, mezgit de ağları dolduran diğer balıklardı.
‘Boyunu nasıl ayıracağız?’
Bu arada Haziran ayında toplanan Su Ürünleri İstişare Kurulu tarafından, soyu tükenme tehdidi altında bulunan lüferin avlanma boyutu 20 santimetre olarak belirlenmesi yine gündemdeydi. Defne Yaprağı, çinekop, sarıkanat ve lüfer familyasının avlanma boyutuyla ilgili balıkçılar, ağlarına gelen balığı nasıl ayırt edeceklerini bilemediklerini belirtti.
Balıkçı Abdullah Uçar ölçüden yakınarak şunları söyledi:
“Dikey sonarda balığı görüyoruz ve ağlarla sarıyoruz. Çektiğimizde içinde 20 santimden küçük çinekop görüyoruz. Bunun irisini kalınını nasıl ayırt edeceğiz bilemiyoruz. Neyse ki palamut ilk gün balıkçıyı sevindirdi. Palamudun bu yıl iyi olacağını düşünüyoruz…”
Başka bir reis Fahri Yalçın da, lüferin av boyutunu eleştirirken, hiçbir Avrupa ülkesinde böyle bir uygulanmanın olmadığını savundu.
‘Nazar olur, söyleyemem’
Ağlarını doldurduğu palamutla Anadolu Feneri’ne gelen balıkçı Muharrem Menekşe de tuttuğu balığın ilk gün için kendisini umutlandırdığını söyleyerek Anadolu Feneri’ndeki balıkçı kahvesinde, bereket için palamut dağıttı. Balığa çıkmayan arkadaşlarına birer tane palamut veren Muharrem Menekşe kaç kasa yakaladığına ise “Nazar olur kasasını söyleyemem” şeklinde cevap verdi.
Tekneler dolu dönünce, balık hali ve balık pazarlarıda hareketlendi ve yüzler güldü. Rumeli Kavağı’nda palamutun çifti 20, tanesi 10 liradan satıldı.
Gökhan Karakaş {Milliyet}
