26 Aralık 2014 Cuma
– OLAY SALCAN- turizmhaberleri.com/ Ankara
DÜNYA KAZAN BEN KEPÇE-14
Kolombiya, Panama, Guatemala, Honduras, Meksika Gezi Notları…
Peru ve Bolivya gezim ile ilgili bu sütunlarda yazdığım yazıda da belirttiğim üzere Pastoral Tur ile birlikte planlayarak yürürlüğe koyduğum Kolombiya, Panama, Guatemala, Hondouras ve Meksika’yı kapsayan gezimi sonunda tamamlayıp gördüğüm güzelliklerin tam tadını alamadan Türkiye’ye döndüm. Şu anda da içime sindirmeye çalışıyorum.
Gerçekten son derece başarılı ve aksaksız bir şekilde gerçekleştirilmiş bir gezi oldu. Yirmi güne yakın sürmesi ve beş ülkeyi kapsaması yanında, görülmesi gereken tüm yerlerin aksamadan gezilmesi de, programın en önemli bölümlerinden birisi idi.
Bu gezimle ilgili anılarımı daha sonra ülkeleri ayrı ayrı, detaylı bir şekilde ele alarak yazacağım, ancak o günü bekleme sabrını gösteremediğim için bu yazıyı yazdım.
THY ile Houston, ABD’ye uçtuk. Oradan da, uçak değiştirerek Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya gelerek seyahatimize başlamış olduk. Zaman zaman uçakla, zaman zaman kara ve bazen de nehir yolu ile şehirleri ve ülkeleri aşarak görülecek yerlere sorunsuz ulaştık.
İnsanları, doğası, yaşam biçimleri, kültürleri, dinleri, dilleri ve ekonomik durumları ile birbirlerine son derece benzeyen bu ülkelerin bu kadar parçalanmış olmaları büyük bir talihsizlik. Medyadan öğrendiklerimizle iç karışıklıklar içerisinde yaşadıklarını bildiğimiz bu ülkelere geziyi planlarken hep endişe ile baktık. Acaba sorusu, aklımızın her zaman bir köşesinde idi. Ancak herhangi bir sorunla karşılaşmadık ve bu gibi olaylara da rastlamadık. Tam aksine bizden başka bu ülkeleri ziyaret etmeye gelen çok sayıda turiste rastladık. Gezinin ilk başlarında tedirginlik içerisinde idik, ama birkaç gün sonra bu da kalmadı.
Maya harabelerini, Aztek kalıntılarını gezdik. Piramitlerin tepelerine kadar tırmandık. Bazı tapınaklara yol olmadığından nehirden teknelerle gittik. Kurdukları medeniyette ne kadar ileri bir yere geldiklerini ve Avrupa’nın buradaki kanlı yüzünü gördük. Bize tarihi Avrupa’nın açısından öğrettiklerini, gerçekleri hiç anlatmadıklarını acı bir şekilde anladık.
Endülüs etkisi altında kalmış geleneksel İspanyol mimarisinin en güzel örneklerine sahip olan yerleşim yerlerini gezdik. İnsanlarla karşılaşıp konuştuk. Yemeklerini yedik. Tako ve tekila ile tanıştık. Özellikle etlerinin lezzeti damaklarımızda kaldı. Tropikal meyveleri kesinlikle ön sırada idi. Bir kahve meraklısı olarak Kolombiya ve Guatemala kahvelerini içmeye doyamadım.
Gökyüzünün görülmediği ve güneş ışığının içeri sızamadığı, bir çok hayvana ev sahipliği eden sık yağmur ormanlarında kuş ve maymun sesleri arasında yürüyüşler yaptık. Ne yazık ki bu ormanlarda yaşayan jaguarı görme ümidimiz gerçekleşmedi. Bu da başka bir bahara kaldı. Bu yağmur ormanlarında yaşayan yerlilerle tanıştık ve onların günlük yaşamlarını gözlemledik. Panama kanalını gördük ve teknelerin kanalı geçişlerini çok yakından izledik. Gezdiğimiz ülkelerin başkent ve önemli şehirlerini gezdik. Mexico City’deki ünlü Antropoloji Müzesi’ni büyük bir hayranlık ve keyifle dolaştık. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde olan birçok yeri görme şansımız oldu. Bazen yakan güneş altında, bazen de yüzde doksanlar aşan nem ortamında gezilerimizi tamamladık. Ancak tüm bunları yaşadık ve gördük. Televizyonda seyretmeye hiç benzemiyor. Bambaşka bir keyif.
Pastoral Tur, bu geziyi büyük bir titizlik, sabır ve inatla planladı. Karşılaştıkları zorluklar karşısında ben bile isyan ederken; onlar inanılmaz bir dayanıklılık ve profesyonellik içerisinde bu turun gerçekleşmesi için tüm çabayı gösterdiler ve başarılı oldular. Bize böyle bir geziyi yaşama imkanı vererek hayatımızın bu bölümüne renk katmaları dolayısıyla başta Sayın Yeşim Arıkan olmak üzere tüm Pastoral Tur çalışanlarına teşekkürlerimizi sunarız. Bundan sonraki yazımda buluşmak üzere hoşça kalınız. Saygılarımla.
olay.salcan@gmail.com
www.olaysalcan.com
Kaynak: turizmhaberleri.com