MONEM

“Monem” in dalışlara renk getirdiği bir gerçektir. O batıkta çok güzel sualtı fotoğrafları da çekildi ve dergi olarak bunları zaman zaman {hatta birini kapak olarak} kullandık. Bir sualtı fotoğrafçısı olarak gerçek bir batığın çevreye de zarar vermiyorsa battığı yerde kalmasından yanayım.

Ama biliyorsunuz bu tip batıkların devlet için de maddi bir değeri vardır. Çanakkale Boğazı’nda savaş sırasında batmış zırhlıların daha sonra altmışlı yıllarda ihale ile satışa çıkarılıp, ihaleyi kazananlar tarafından sökülerek yeniden ağır sanayimize hammadde olarak kazandırıldığı malumdur.

Durum böyleyken hurda değeri ile gelir kazandıracak bir batığın iyi bir dalış noktası tanımı ile satışını ve sökülmesini önlemek mümkün değildir. Bu durumu kimseye anlatamazsınız.

Ama yılda 5000 dalıcı bölgeye geliyor ve bu batığa dalıyorsa , bunun Çeşme turizmi için de önemi var demektir. Gelen bu kişiler, Çeşme otellerinde konaklıyorlar, Çeşme lokantalarında yemek yiyorlar, Çeşme dükkanlarından hediyelik eşyalar alıyorlar vs.O zaman bu durumu Çeşme Belediyesi’nin yardımını da alarak çevreye yatırım yapan işletme sahiplerinden sponsorluk desteği talep edilerek bu batığı Çeşme’ye kazandırmaya çalışmak bence bu aşamada tek çare olarak gözükmektedir. Bu batık bir otele iyi bir havuz inşaatı yapmaktan fazla bir maliyet taşıdığını sanmıyorum. O halde taşın altına elini sokması gerekenler olmalıdır.Bence bütün enerjinizi bu şekilde harcarsanız , imza kampanyasından çok daha kesin ve kalıcı sonuç olmanız mümkündür.

Umarım da alırsınız.

Saygılarımla,
Ates Evirgen

www.sualtidunyasi.com.tr

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !