Havalar soğuyunca, gökyüzü grileşince sıcak ve sarı diyarlara kaçmak geliyor mu içinizden? Farklı kültürler, olağandan uzak yerler mi istiyorsunuz?
Bu sorulara evet diyenlerin aklına ilk gelen yerlerden biridir Meksika ve onun gözde tatil beldesi Cancun. Oysa pahalı bir belde yerine onunla aynı güzellikte ancak mütevazılığından ötürü pek de adı duyulmamış bir yer daha var, Tulum. Üstelik fiyatlar da bütçelerle savaşmayan cinsten.
Kavramlar değişti günümüzde. Eskinin mermer kaplı beton yığınları içine sığınan ve teknolojiyi de yanında isteyen lüks anlayışı daha bir sadeleşti, sessizleşti ve doğaya döndü. Turkuaz renkli denize nazır hamakta uzanmak, tertemiz hava ve su sesi ile gerçek hayatı unutmak, kilolara inat Meksika mutfağının lezzet dünyasında gezinmek isteyenler için bir cennet Tulum.
HER ZAMAN DOĞAL
Cancun’un 2 saat kadar güneyinde yer alan Tulum kardeşi kadar ünlü değil, görkemli hiç değil. Yeni yeni keşfediliyor. Lüks yerler de bulabilirsiniz ama her şeye rağmen gösterişsiz ve doğal yüzünü henüz koruyor Tulum. Üstelik burada “ruhum dinlendi” sözü bir klişeyi ifade etmiyor çünkü kent şaman rahipleriyle tanışma imkânı da sunuyor. Aralıktan nisana kadar fiyatlar kalabalıklara orantılı olarak artıyor. Gittiğimde yağmur ihtimali en az da olsun diyorsanız mart-nisan için yapın programınızı.
MUHTEŞEM KUMSALLAR
Tulum’un yakın çevresini keşfe Punta Allen’la devam edin. 2008’deki kasırga sırasında boşaltılan köy yeniden hayata dönüyor. Modern dünyayı geride bırakıyor ve her yerin yürüme mesafesinde olmasının tadını çıkarabiliyorsunuz. Kumsalları muhteşem.
KUŞ GÖZLEMİ
Hobileri arasında balık tutmak olanların gözde destinasyonlarından olan köyde konaklama imkânınız var ama çok fazla şey beklemeyin. Punta Allen gün batımını izlemek için mükemmel bir seçim. Yunusları besleyebilir, hayatınızda bir değişiklik yapıp timsahlarla bile dost olabilirsiniz. Burası kuş gözlemi için de biçilmiş kaftan. Pelikan, balıkçıl, alaycı kuş, akbaba, ak aynak, kadrajınıza girecek türlerden sadece birkaçı.
SÜRPRİZLERE HAZIR OLUN
Ana caddenin üzerinde birçok dalış okulu ve turizm şirketi var. Hem kentin çevresinde günü birlik gidilebilecek yerler hem de diğer aktivitelerle ilgili bilgi alabilirsiniz. Yakın çevreyi de görecek vaktiniz varsa Laguna Bacalar ve Playa del Carmen mutlaka aklınızda bulunsun. Denizin ve denizaltının size hazırlayabileceği sürprizlerin sonsuzluğu nefesinizi kesecek.
KENDİNİZİ HAZIRLAYIN
Tulum’da attığınız tüm adımlarda, hatta muhtemeldir ki kaldığınız otelde sıkça karşılaşacağınız bir yüz olacak; kertenkele. Önce istemsiz irkiliyorsunuz. Zaman içinde onların da sizden deli gibi korktuğunu anladığınızda aranızda bir empati bile gelişiyor. Üstelik onların daha büyükleriyle harabeleri gezerken karşılaşacaksınız, kendinizi hazırlayın.
GÖRKEMLİ PİRAMİTLER… BARIŞÇIL İGUANALAR…
Çok eski çağlara ait Maya uygarlığı ancak bugün dahi ilgileri üzerine çekebilecek güç ve ihtişama sahip. Mayaların deniz kıyısında kurduğu tek yerleşim olan Tulum’un adının bu dilde “duvar” kelimesinden geldiği söyleniyor.
ETKİLEYİCİ MAYA HARABELERİ
Yüksek kayaların üzerinden harika bir manzaraya ve dünyanın en güzel plajlarının olduğu kıyı şeridine gururla bakmaya devam eden antik kenti gezin. Gününüzün ilginç efsanelerle renklenmesi için rehberli gezileri öneririm. Görkemli bir piramit edasında olan Castillo (Kale) ile iki tapınağın da olduğu Maya harabeleri çok etkileyici olsa da antik kentin gerçek sahiplerinden daha çok etkileneceğinizden eminim; 2 metreye varabilen boylarıyla iguanalar. Görüntüsünden ötürü ön yargılı yaklaşmayı bırakın. Bitkiyle beslenen tamamen barışçıl hayvanlar. Yine de birden samimi olmanın bir anlamı yok çünkü etraftaki dişiyi etkilemek isteyen erkekler zaman zaman saldırgan olabiliyor.
DENİZ ALTINDA RENGARENK BİR DÜNYA
Bu kadar uzağa gelmişken denizin keyfini sürmemek olmaz. Meksika Yucatan yarımadası veya turizm sektöründeki adıyla Maya Rivierası diye adlandırılan kıyı şeridindesiniz. Önerim bembeyaz incecik kumlarda yürümekle işe başlamanız ve önceliği tembelliğe vermeniz.
SADECE YÜZMEYİN…
Sonra bırakın kendinizi kristal denize ve yeşilden maviye dönen, dibi görünen suların keyfini doyasıya yaşayın. İnsan müdahale etmediği zaman doğanın ne kadar cömert olabileceğini kanıtlayan plajları var Tulum’un. Sadece yüzmekle kalmayın çünkü Tulum deniz altı aktivitelerde de iddialı ve şehir her geçen gün bu konuda daha popüler bir destinasyon haline gelmeye başladı. Mercan kayalıklarındaki renk oyunlarının hayatınıza girmesine izin verin. Ben denemedim ama dalıştan keyif alanlar cenote dalışını ısrarla tavsiye ediyorlarsa bir bildikleri vardır elbette. Toprağın altına sızan suyun zamanla açtığı devasa deliklere “cenote” diyorlar. Maya dilinde “su dolu mağara” anlamına geliyormuş. Nasıl ve nerede dalacağınıza dair bir dalış okulundan yardım alın.
HAYALLERİN ÖTESİNDE
Sıradan bir dalış olduğunu düşünenler yanılıyor. Karşılaşacağınız görüntülerin hayallerin ötesinde, kelimelerin kifayetsiz kaldığı noktada olduğu fotoğraflarla da belgelenmiş. Bize değişik gelen, bu iklime ait balık çeşitleri yaşıyor denizlerinde. Yıl boyunca düzenlenen balık tutma yarışmalarına katılabilir ya da oltanız, huzur ve siz baş başa kalabilirsiniz.
YÜRÜYEREK KEŞFEDİN
Tulum’u keşfetmek çok vaktinizi almayacak çünkü çok küçük. Yürüyerek tüm kenti gezebiliyorsunuz. Filmlerdeki eski Meksika kasabası görüntüsünü büyük ölçüde korumakla birlikte son yıllarda elindeki potansiyeli fark etmiş. Bunun sonucu olarak da renklenen caddeler ve hareketlenen turizmden fiyatlar da nasibini almaya başlamış ama nispeten hâlâ ucuz. Ana caddenin iki tarafında sıralanan restoranlar gezginler için soluklanma mekânı olurken dükkânlarda en çok el işleri, takılar ve volkanik taşlardan yapılmış objeler ilgi çekiyor. Daha az şatafatlı, küçük restoranlar bizdeki esnaf lokantası özelliklerini taşıyor. Gerçek Meksika mutfağından örnekleri makul fiyatlara tatmak istiyorsanız bu tür restoranları seçmenizi öneririm. Baharatlar ve acı konusunda, hele de alışkın değilseniz, dikkatli olun.
UNESCO’NUN LİSTESİNDE
Yakın bir zamana kadar ormanlarla kaplıymış Tulum. Bugün yeşil biraz gerilese de hâlâ dokunulmamış güzelliğini koruyor. Bu güzelliğin en muhteşem temsilcisi Sian Ka’an Biyosfer Rezervi. Maya dilinde güzelliğini hakkıyla ifade eden bir adı var, anlamı “gökyüzünün kökeni” ya da “cennetin hediyesi”. 1986 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde hak ettiği yeri almış. UNESCO bu kararı almasında tropikal ormanlarını, bataklıklarını, mercan kayalıklarını ve binlerce hayvan türünün bir arada yaşadığı sistemini işaret ediyor.
TEKNE TURUNA KATILIN
Meksika Karayipleri’nde koruma altına alınmış en büyük alanlardan biri. Ev sahipliği yaptığı canlı türlerinin yanı sıra binlerce yıl öncesine ait kalıntıları da koruyor. Sian Ka’an’ı daha yakından tanımak için tekne turu ile işe başlamanızı öneririm. Doğasıyla, parkı ev edinmiş canlılarla ve Maya tarihinden bir kesitle tanışmanın en güzel ve keyifli yolu bu. Tekne turları kuş gözlemleri için de olanak tanıyor. Muyil Lagünü de güzergâhınız dâhilinde. Lagünün kendisi mi yoksa ona ulaşırken geçtiğiniz yol mu daha büyüleyici siz karar verin.
Zahide BİLSAY- BUGÜN GAZETESİ
