LATMOS-BESPARMAK DAGLARİ MİLLİ PARK OLMALİ

29 Temmuz 2015 Çarşamba

turizmhaberleri.com/haber merkezi

Bafa Gölü’nün doğusundaki Beşparmak (Latmos) Dağları’nın 1994 ve 2014 yıllarında çekilen resimleri bölgedeki doğa tahribatını çok net bir şekilde gözler önüne seriyor. Maden ocaklarının çalışmaları nedeniyle tükenen ağaçlar ve doğal yaşamla birlikte geçmişten günümüze kadar gelen binlerce yıllık kaya resimleri de yok olma tehdidi altında.. Kaya resimlerinin Yakındoğu arkeolojisinin son dönemlerdeki en önemli keşfi olduğuna dikkat çeken Arkeolog Nezih Başgelen; “Gerekli koruma bölgeleri ve önlemleri oluşturulamazsa yakın bir gelecekte bu benzersiz kaya resimleri taş ocaklarınca hoyratça un ufak edilecektir.” sözleri ile uyarıda bulundu.

İMZA KAMPANYASI BAŞALTILDI…
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği tarafından başlatılan “Latmos (Beşparmak Dağları) Milli Park Olmalı” başlıklı imza kampanyası şu an itibariyle 39.395 kişi tarafından desteklendi. 50 bin hedefine ulaşmak için 10.605 imza gerekiyor.

Latmos- Beşparmak Dağlarının neden Milli Park olması için açılan imza kampanyasını destekleyen Arkeolog Nezih Başgelen konu ile ilgili şu açıklamada bulundu:

Bafa Gölü nün ardındaki Beşparmak dağlarının çeşitli kesimlerinde 1990 lardan bugüne Dr. Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından binlerce prehistorik kaya resmi tespit edilmiştir . MÖ. 6. Bin – MÖ. 5. Bin ilk yarısına tarihlenen bu kaya resimleri Yakındoğu arkeolojisinin son dönemdeki en büyük keşiflerinden birisidir. En az Göbeklitepe, Çatalhöyük bulguları kadar önemli olan bu kaya resimlerinde aile, erkek-kadın ilişkisi, anne ve çocuk betimlerinin çoğunluğu dikkat çekmekte ve herhangi bir şiddet sahnesi görülmemektedir.

Latmos, Anadolu nun kutsal dağlarından birisidir ve 1400 m.ye ulaşan zirvesi çok eski zamanlarda bir bereket kültü merkezidir. Kaya resimlerinin buluntu yerleri dağ zirvesi etrafına dağılmıştır ve dolayısıyla oradaki bereket kültüyle bir ilişkisi bulunmaktadır. Latmos kaya resimleri, konu ve resim dili açısından dünyadaki kaya resim sanatı içinde ünik özellikler göstermektedir. Ancak Türkiye nin bu değerli kültür hazinesi son yıllarda ruhsat sayısı hızla artan taş (feldispat) ocakları nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Gerekli koruma bölgeleri ve önlemleri oluşturulamazsa yakın bir gelecekte bu benzersiz kaya resimleri taş ocaklarınca hoyratça un ufak edilecektir.

İmzanız bu açıdan önemli : https://www.change.org/p/doğa-koruma-ve-milli-parklar-genel-müdürlüğü-latmos-beşparmak-dağları-milli-park-olmalı?recruiter=10508170utm_source=share_petitionutm_medium=copylinkrp_sharecordion_checklist=control

KAMPANYA DETAYI:

Kampanyanın muhatabı: T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Latmos (Beşparmak Dağları) Milli Park Olmalı

EKODOSD (EKOSİSTEMİ KORUMA VE DOĞA SEVENLER DERNEĞİ)
Antik dönemde Latmos adını taşıyan Beşparmak-Dağları (Aydın ve Muğla illeri arasında Bafa Gölü nün doğusunda olup) coğrafi açıdan Batı Anadolu nun en etkileyici ve arkeolojik açıdan en zengin bölgelerinden biridir. En erken dönemlerden itibaren Latmos kutsal dağlar arasında yerini almıştır. Zirvesinde eski Anadolulu Fırtına Tanrısı ile yerel bir dağ tanrısı kutsanmaktaydı. Burası aynı zamanda bir yağmur ve bereket kültünün merkezi olarak görev görüyordu. Sosyo-kültürel değişimlere rağmen bu kült geleneği Osmanlı Dönemine kadar devam etmiştir.

Ancak madencilik faaliyetleri nedeniyle bu bölgenin coğrafi güzelliği ve tarihsel anıtları gün geçtikçe zarar görmektedirler. Uzun bir süreden beri burada Feldspat minerali çıkartılmaktadır. Bu hammadde ise seramik, cam ve sıhhi malzeme üretiminde kullanılmaktadır. Böylece “kutsal dağ ” Latmos’un – 500 milyon yıllık benzersiz güzellikteki kayaçları – şiddetli bir değişime uğrayarak banyo seramiği olarak son bulması söz konusudur.

Son yıllarda madencilik konusundaki teşvikler ve vergilerin azaltılması ile buradaki çalışmalar da büyük oranda artmış ve artık dağlarda yer alan tarih öncesi kaya resimlerini tehdit etmektedir. 1994 yılında arkeolog Dr. Anneliese Peschlow tarafından keşfedilen kaya resimleri MÖ 6.-5. binyıla tarihlenmekte olup, son yıllarda Anadolu Arkeolojisinin en önemli keşifleri arasındadır. Sayıları 170’i aşan resim repertuarında ağırlıklı olarak yerleşik hayata geçişe bağlı olarak toplumsal değişimi yansıtan aile betimlemeleri yer almaktadır. Akdeniz havzasında ve tüm Önasya da bu resim sanatı örnekleri eşsizdir.

Feldspat mineral madenciliğine derhal son verilmezse Anadolu ve Ege yegane bir arkeolojik/doğa değerini kaybedecektir. Latmos, 8000 yıllık bir dönemi kapsayan bir Açıkhava müzesi konumundadır. Ayrıca kayaların doğal aşınmaları nedeniyle dünyada az görünen bir coğrafya parkı niteliği taşımaktadır. Burada yetişmiş fıstık çamı ormanları (Pinus pinea) Türkiye nin en büyükleri arasında yer alır.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı na (WWF) göre doğal bitki örtüsünün zenginliği, nadir, endemik ve tehlike altındaki bitki türleriyle Beşparmak Dağları botanik bilimi açısından Türkiye nin 122 Önemli Bitki Alanı ndan biridir. Büyük bir bölümü “acil ” koruma ihtiyacında olan bu alanlar ve barındırdıkları biyoçeşitliliğin gelecek kuşaklara güvenli bir şekilde aktarılmasını sağlamak borcumuzdur. Bölgenin botanik bilimi açısından çok önemli olan florasında 7 si endemik toplam 22 adet tehlike altında bitki tak-sonu yer almaktadır. Bunlardan 2 tanesi “küresel ” , 6 sı “Avrupa ölçeğinde ” , 14 ü ise ulu-sal ölçekte tehlike altındadır. Bir siklamen türü olan Cyclamen mirabile ile bir orkide türü olan Comperia comperiana, ülkemizin de taraf olduğu Bern Sözleşmesi gereğince korunması gereken türlerdir.

Bu dağlar aynı zamanda ülkemizdeki beş yabani kedi türünden biri olan Karakulak (Caracal caracal) ile tehlike altında bulunan Akkuyruklu Kartal’ın (Haliaeetus albicilla) son doğal yaşam alanlarıdır.

Antik çağda Latmos olarak bilinen Beşparmak Dağları, yukarıda kısaca anılan özellikleriyle tam bir milli park olma potansiyeli taşımakta ve son yıllarda alternatif turizm faaliyetleri yapmak isteyen seyahat acentelerinin ziyaretçilerin giderek artan boyutlarda ilgisini çekmektedir.

Bu bölgeyi turizme açmak için büyük bir bütçe gerekmemektedir. Yerel halk da bu turizmden faydalanabilirken, şu anda yürütülen madencilik faaliyetlerinden dolayı (ağaç kesimi, toz ve doğa tahribatları gibi) hayat kalitesi olumsuz etkilenmektedir. Halkın büyük bir bölümünün geçim kaynağı çamfıstığı, zeytin, bal üretimi ve hayvancılığa dayanmaktadır. Bugün için bu kaynaklar birçok yerde tüketilmiş durumdadır. Rüzgar tarafından havaya karışan ve yağmur sularıyla tarım arazilerine giren maden tozu ise yerel halkın sağlığını da tehdit etmektedir. Aynı zamanda 6 yerleşim biriminden gecen maden kamyonları nedeniyle ulaşım yolu kullanılamaz hale gelmektedir. Latmos taki köylerin arasında en çok etkilenmiş olanı Karakaya Köyüdür.

Feldspat minerali Türkiye de başka bölgelerde de bulunmaktadır, oysa Latmos dünya kültür ve doğa mirası yönünden eşsizdir.

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, NABU-Derneği Almanya, WWF-Türkiye, ve Kuşadası nda yerleşik doğa koruma derneği EKODOSD, Associazione Internazionale di Archeologia Classica (AIAC) İtalya ve Association pour le Rayonnement de l’Art Pariétal Européen (ARAPE) Fransa ile birlikte Latmos un korunmaya alınıp Milli Park ilan edilmesini talep ediyoruz.

Saygılarımla,

http://www.latmos-felsbilder.de/

Kaynak: turizmhaberleri.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !