KAYRAK TAS CATİLİ SİNOP EVLERİ GELENEGİ YASATİLMALİ

20 Mayıs 2014 Salı

HİKMET TOSUN
SİNOP İL KÜLTRÜ VE TURİZM MÜDÜRÜ
Sinop Alan Yönetimi Danışma Kurulu Başkanı

SİNOP’TA ÜNİK BİR ÇATI KAPLAMA GELENEĞİNİN YAŞATILMASI TURİZM AÇISINDAN NEDEN ÖNEMLİ…?
Kaybolmaya yüz tutmuş taş çatılı, ünik yapılı, yayla evleri dünyanın birkaç yerinde yaşatılıyor. Sinop’ta yaşayan kayrak taş çatılı evlerin ve bu geleneğin yaşatılması AB ve diğer Kültür Miras Fonlarından yapılacak projelerle finansman temini sağlanması ve özellikle İl Özel İdaresinin, Belediyelerin, Mimarlar Odasının ya da STK’ların bu konuda harekete geçmesi Sinop turizmi için önem arz etmektedir.

Kayrak taşı, günümüzde kolay temini ve ucuz olması sebebiyle daha çok yer döşemesi, duvar örgülerinde ve dekoratif amaçlarla kullanıp kullanım alanı oldukça geniştir. Son zamanlarda kayrak taşlarına olan ilgi artmış ve özellikle Avrupa’da büyük pazar haline gelmiştir. Özellikle İngiltere’de modern evlerin çatılarını kayrak taşlarla kaplayan birçok şirket bulunmakta ve bu evlere olan ilgi oldukça yüksektir.

KAYRAK TAŞLARIN ÇATIDA İLK KULLANIMLARI
Çatıların kayrak taşlarla kaplanması geleneği arkeoloji dünyasında ihmal edilen konularından biridir. Bu konuda bilimsel araştırmalar son derece kısıtlıdır. Yapılan bilimsel araştırmalara göre çatıları kayrak taşlarla kaplama ilk olarak Tunç Çağında Yunanistan’da görülmektedir. Peleponnessos yarımadasının doğusunda bulunan Argolis Körfezi çevresine yayılmış birkaç Erken Hellas Çağı ( M.Ö. 3100/3000–2000 ) yerleşimlerinde rastlanılmıştır. Bu yerleşimlerin başlıcaları; Lerna, Asine,Malthi, Tiryns ve Zygouries dir.

Kayrak taşlarının ağır olması sebebiyle bunları taklit ederek ilk pişmiş toprak çatı kiremitleri üretilmiştir. Pişmiş toprak çatı kiremitleri yaygınlaşınca kullanımı ortadan kalkmıştır. Çatı kaplamasında uzun bir süre kullanılmayan kayrak taşları Roma döneminde İngiltere’de karşımıza çıkmaktadır. 1920 yılında yapılan Margidunum-Charnwood kazılarında Leicestershire Villası ortaya çıkarılmıştır. Kazılar neticesinde bu villanın çatısının kayrak taşlarıyla kaplandığı anlaşılmıştır. Çatı kaplamasında kullanılan kayrak taşları Nottingham Üniversitesi Müzesinde sergilenmektedir. Roma döneminden sonraki kullanımı hakkında elimizde bir bilgi bulunmamaktadır.

Günümüzde kayrak taşı ile çatıların kaplanması Anadolu, Avrupa ve Asya’da görülmektedir.
Anadolu’da, Orta Toroslar’da (Mersinin dağlık bölümleri ve çevresi), Karadeniz’de Sinop (Erfelek, Ayancık ve Türkeli ilçeleri) ve Kastamonu (sadece Çatalzeytin ilçesi); Orta Avrupa’ da Makedonya (Manastır ve çevresi), Güney Avrupa’da, Yunanistan (Olympia ve çevresi), Kuzey Avrupa’da İngiltere’de, Asya’da Çin’in dağlık bölgelerinde görülmektedir.
Orta Toroslar ve Çin’de kayrak taş kaplamalı çatılar, tamamı taş duvarlı evlere uygulanmaktadır.

Avrupa’da ise evlerin alt kısımları taş üst kısımları ise ahşaptır. Bir evin çatısını kayrak taşları ile kaplamak binaya 30 ton gibi ağır bir yük eklemektedir. Böylesine ağır bir yükü ancak taş duvarlarla taşıyabileceklerini düşünmüşlerdir. Sinop’ta kullanımı dünyada görülen tüm bölgedekilerden çok farklıdır. Kendine özgü özellikleri içinde barındırmaktadır.

SİNOP YAYLA EVLERİ
Sinop yayla evlerin yapımında çevrede kolaylıkla temin edilebilen kestane, çam, kayın gibi dayanıklı ağaçları kullanılmıştır. Özelikle çam ağacından yapılan evlerde mis gibi çam kokusu evi yıllarca sarmaktadır. Evler dikdörtgen planlı ve tek katlıdır. Evler genellikle eğimli araziye 50–60 cm yüksekliğindeki ahşap direkler üzerine kurulmaktadır. Evlerde tek bir bile çivi kullanılmadan geniş ahşap bloklar birbirine geçme olarak birbirine bağlanmıştır. Bu evlerde çatı bir denge unsurudur. Hem ahşap duvarları birbirine bağlar hem de çatının ağırlıyla evi terazilemektedir. Eve bir bölme eklenmek istenildiğinde ahşap duvarlar sökülerek duvar ilaveleriyle büyütülmektedir. Bu evlerde çivi olmadığı için istenildiği kadar sökülüp yenden yapılabilir. Heyelan ve depremin zararları bu evlerde minimum düzeydedir.

Sinop’ta özellikle Ayancık ve Türkeli’nde toprak kaymaları sık sık görülmektedir. Evler ortalama her yıl 20 cm kaymaktadır. Böyle hareketli bir zeminde kurulan evler esnek olmalıdır. Ahşap geçmeli olarak yapıldığı için evlerin esneme payı çok fazladır. Ahşap geçmeli olarak yapılması yapıyı defalarca yenden kurma olanağı vermektedir. Heyelana ve depreme karşı dünyanın en dayanıklı ve güvenli kır evi tipidir. Bu evlerin tamirinin kolay olması ve doğal malzemeden yapılması sebebiyle evler çok uzun süre ayakta durmaktadır. Bazı evlerin 300 yıldır kullanıldığı bilinmektedir. Bu evler ahşap olduğu için sürekli nefes almaktadır. Kışın ılık yazın ise serindir.
Sinop ahşap geçmeli yayla evlerinde tercih edilen çatı tipi kırma çatıdır. Çatının ahşap iskeletini orta merkezde yer alan mahya ağacı ile oluşturuldu.

Mahya ağacı çatının tüm yükünü çektiği için meşe ağacından yapılmasına özellikle dikkat edilirdi. Mahya ağacının yükünü hafifletmek için mahya ağacından duvarlara dik olarak uzanan atmalar konurdu. Atmalar sık ve kalın olarak yapılır ve mahyanın yükünü duvarlara dağıtırdı. Atılan bu atmaların üzerleri boşluk kalmayacak şekilde geniş ince kalaslarla kaplanırdı. Çatıyı desteklemek için mahya kirişine sık aralıkla destek direkleri atılırdı. Düz kalasların üzerine kayrak taşları dizilirdi ve en son olarak mahya ağacının üzerindeki aralıkları örtmek için kayrak taş plakalar diğerlerini dik olarak kesecek şekilde yerleştirildi. Böylece çatıda sızdırmazlık sağlanmış olurdu. Kayrak taşların birbirine üzerine iyi şekilde binmesi ve aralarının boş kalmaması için kertildiği görülmektedir. Böylelikle rüzgarla geriye itilen yağmur sularının ve kar erimeleriyle birlikte çatının içine su sızması engellenmiştir.

Bu çatıların ağırlığı ortalama 30 tondur. Böyle muazzam bir ağırlığı sadece tamamı ahşaptan yapılan bir yapıda kullanabilmeleri ahşap işçiliğinde ve mimarlıkta ne kadar ileri bir seviyede olduklarını göstermesi açısından önemlidir. Böyle detaylı bilgi birikiminin olması bu uygulamanın Sinop’ta bu geleneğin daha köklü olduğunu düşündürmektedir. Detaylı bilimsel araştırmalarının ardından tespit edilebilecektir.

Kayrak taş çatılı ahşap evlerin başka benzeri dünyanın hiçbir yerinde görülmemekte ve sadece Sinop’a özgüdür. Saç levhaların ve çatı kiremitlerinin bu bölgelerde kullanımı giderek yaygınlaşmasıyla birlikte tek tek bu çatılar yok olmaktadır.
Sinop’un geleceğinin biriktirilmesinde üzerinde çok fazla durulmayan Kayrak Taşı Çatı geleneğinin yaşatılması konusunda Üniversitemize ve Mimarlar Odasına çok önemli görevler düşmektedir. Tarih önünde sorumlu duruma düşmemeleri için biran önce harekete geçilmesini umuyor, Kayrak Taşı Çatı geleneğini koruyor ve paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.

KAYNAKÇA

N. A., Winter, Grek Architectural Terracottas from the Presistoric to the End of tehe Archaic Period, Oxford, 1993.

C., Yılmaz, “Sinop-Kastamonu Yöresi Ahşap Kır Meskenlerinde Taş Çatı Örtüsü- The Stone Roof Cover of Wooden Rural Houses in the Sinop-Kastamonu Areas ” , Doğu Coğrafya Dergisi 6, (163–186), Erzurum.

C., Yılmaz, “Doğal Afet Riski Taşıyan Yörelerde Yeniden İnşa Edilebilir Yapı Malzemesi Kullanımının Önemi; Sinop Örneği – The Importance of Prefabricated Material Use in the Regions Where be Natural Hazards Risk; an Example from Sinop ” , 7 Ulusal Coğrafya Kongresi 2005, (29–30 Eylül 2005), Bildiri Kitabı (Editör: S.Avcı-H.Turoğlu), (707-716), İstanbul Üniversitesi, Çantay Kitabevi Yay., İstanbul.

S., Uzun, ” Orta CoruhVadisinde Çatı Örtülü Meskenler ” , Akademik Açı 1997/1, Samsun, (71-81).

Y., Dönmez, ” Kuzeydoğu Anadolu’da Bir Yerleşme: Karaağaç Köyü ” , İ:Ü: Coğ. Enst. Der. 18–19, İstanbul (87-111).

http://www.binghamheritage.org.uk/history_of_bingham/roman/trades_and_crafts.php

http://www.ayanciktepecikkoyu.com/index.php?s=sayfaid=47#

Kaynak: turizmhaberleri.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !