değerli arkadaşlar.

bir süreden beri dalış kamuoyunu meşgul eden kaş”ta zıpkın konusuna kendi cephemden açıklık getirmek isterim.

rekor denemesi yapacak arkadaş başka bir arkadaşın vasıtası ile bana ulaştı.ben de olanaklarım çerçevesinde bu girişimi hiç bir karşılık beklemeksizin destekleyeceğimi ayrıca kaş’ın bu tür çabalara genel olarak destek vereceğini belirttim.arkadaş yanında başka bir bey ile gelip neyi başarmak istediğini ve sınırlı olanaklar ile hatta olanaksız koşullarda azimle deneyeceğini anlattı.akibinde tekneye gittik ve diğer eğitmenler ile tanıştırıp her anlamda yardımcı olmalarını söyledim.bir kaç gün bizim teknemiz ile çıktılar.elimizden gelen desteği verdik.sonrasında ev tutma vb.özel nedenler ile bir süre gelemediler.bir ara çanakkale’ye gittiler.döndükten sonra da kaş kampingin’in açığındaki duba da denemeyi devam edeceklerini belirtip ayrıldılar.yani fiili ilişkimiz bu noktada sonlanmış oldu.bu durumdan birkaç gün sonra bir arkadaş bana gelip(KASAD başkanı olmam nedeni ile)bu arkadaşların ya da (biraz yumuşatayım)aralarından bazılarının zıpkıncı olduğunu ve bu konuda dikkatli olmamız gerektiğini söyledi.ben kişisel olarak spor-rekor denemesi-büyük amaçlar-kaş’ın bir koruma alanı olması gibi pek çok neden ile bu olasılığı önemsemekle birlikte takip altına almadım.bu tür aktivitelerde bir tür yıpratma ya da malum karşıtlıkların etkili olabileceği ihtimalini daha çok önemsedim.adaletli ve objektif olabilmek adına ve özellikle bir bayanın girişimlerinin sekteye uğramamasına dikkat ettim.

olayın sonraki gelişiminde dalış sonrası teknenin arkasında otururken başka bir arkadaşımız gelip rekor denemesi yapacak arkadaşın ve yanındaki ekibin zodiak ile kıyıya yanaştıklarını ve teknede zıpkın ile vurulmuş balıklar gördüğünü söyledi.ve sahil güvenlik komutanlığına ihbarda bulunduklarını,sahil güvenlik komutanlığı seyir astsubayının da olaya tanık olduğunu belirtti.bunun üzerine ben sn.derya can’ı aradım.dedim ki nedir?böyle bir şey yaptıysanız bu affedilmez bir durumdur.size kucak açan bir bölgeye üstelik koruma altındaki bir alana ve zıpkın konusundaki hassasiyeti ayyuka çıkmış bir bölgeye bunu yapamazsınız..biz buradaki balıkçı arkadaşlarımızı bile bu konularda ikna etmişken,kaş bu konuda bir konsensüs oluşturabilmişken hangi hakla ve neden yapıldığını bir kez daha sordum.aldığım cevap” koruma alanı dışında ve yiyeceğimiz kadar” oldu.bende büyük hayal kırıklığı bende büyük hayal kırıklığı yaratan bu diyalog ardından konuyu diğer arkadaşlara da açtım.zaten eş zamanlı olarak onlar da duymuşlar.devamında(kaş aslında çok küçük bir yerdir)başka bilgiler akmaya başladı.vurulan balıkların miktarı,hangi lokantalara satıldıkları gibi..arkadaşları tekrar aradım ve dedim ki”bakın şu lokantalara şu miktarda balık satılmış”.cevap olarak “biz yapmadık ama çay bahçesinde bir kaç zıpkıncı ile oturduk,onlar yaptı” hatamız bu filan..bütün gün denizde olduğumuz ve bir ön güven ile davrandığımız için olayı geç farketmişiz. anladık ki tekneciler ve balıkçılar önceden meseleyi keşfetmişler.bu anlamda şahsen bugün kendi iyi niyetimi sorgular,aldatıldığımı hisseder duruma düştüm.konuşmalar çok uzun ve burada bunlara girmeye gerek yok.kısaca kendi bakış açımı kamuoyu ile paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyorum.

bu arkadaşların bu eyleme katıldıklarına,en hafif deyimi ile göz yumduklarına inanıyorum,biliyorum..isteyenler için yeterince doğru kaynak var..
balık vurma merkezli bir ticari aktivite olduğuna inanıyorum ve biliyorum.
bu arkadaşların bu yok ediciliğe katılan insanları açıklamak ve işbirlikçilerini(lokanta vs.)kamuoyu ile paylaşmak gibi bir sorumluluklar olduğuna inanıyoırum..
bu eylemi gerçekleştirenlerin ahlaki açıdan kendilerini sorgulamalarıı gerektiğine inanıyorum.
böylesine somut bilgilerin olduğu bir durumda an’ı kurtarma çabası yerine açık yüreklilikle bir özeleştiri yapmaları,durumu ve nedenleri açıklamaları ve belki bu yolla bir nebze hasarları telafi etmelerini öneriyorum.
herkesi kaş’da ki koruma anlayışına ve ilçenin tümünün üzerinde ittifak yaptığı anlayışa saygı duymaya davet ediyorum..

tüm kamuoyumuza saygılarım ile…..

yusuf ziya şulekoğlu