Karayel Fırtınasına Yenik Düştü İHSAN

Şirket-i Hayriye filosunu hep yeni olarak ısmarlayıp titizlikle inşa ettirdiği vapurlardan oluşturmasına karşılık, İdare-i Mahsusa’nın filosu hep yıllarca kullanıldıktan sonra satın alınan eski gemilerle doluydu. Yalnız şehir hattı vapurları mı eskiydi? Karadeniz’e, izmir’e, selanik’e ve daha uzaktaki iskelelere çalışan gemileri de…

Aralarında sağlamca, hala iyi kötü kullanılabilecek durumda olanları da yok değildi elbette… Ama Köprü’den Karaköy’e, Adalar’a, Yeşilköy’e çalışanların çoğu çoktan ömürlerini doldurmuş, sökülmeleri artık iyice yaklaşmış teknelerdi. Yolcularınhaklı olarak binmeye korkacak kadar eskileri de vardı, eskilikleriyle alay ettikleri de….

Hangileri mi? Usta yazar Ahmet Rasim Bey’in kitaplarında da yer alan, halkın ‘Tonton-ı Bahri’’ adını verdiği meşhur 4 numara…Ve kardeşi, ya da ağaeyi 5 numara… Bunlar eski mi eski, bakımsız mı bakımsız, çürük mü çürük vapurlardı. Nasıl olup da batmadıklarına şaşmamak elde değildi. Bu 4 numara, biraz sertçe havalarda Kadıköy iskelesinden kolay kolay ayrılamazlardı da, gemiciler baş tarafına yelken açmak zorunda kalırlardı! Anlayın siz artık gerini! Ama aralarında FERAH gibi, Şirket-i Hayriye’nin en hızlı vapurlarından İNTİZAM’ı bile geride bırakabilecek yollu olanları da vardı.

Sulatn II.Abdülhamid döneminde İdare-i Mahsusa’nın IHSAN adlı vapuru, gerçekten büyük, rahat ve de hızlı bir vapurdu. 1903’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda, Budapaşte’de inşa edilmişti. Aslında Tuna üzerinde yolcu taşımak amacıyla düşünülmüştü, ama biz aldıktan sonra, bırakın Karaköy’ü, yıllarca onu Adalar seferinde bile kullanmıştık. Hem de yaz demeden, kış demeden yıllar boyunca…

Bu İHSAN’ın NEVESER adlı bir de eşi vardı.Yandan çarklıydılar, 54,1 m boyunda, 6,7 genişliğindeydiler. İkisinin de üst güvertesi baştan sona açıktı.

Bu NEVESER önceleri yolcu vapuru iken 1940 yılında baştan sona değiştirilerek araba vapuru haline getirilmişti de 1961’e kadar da araba, komyon,at taşıyıp durmuştu.

İHSAN da yolcu gemisi olarak Kadıköy ve de Adalar halkına yıllarca hizmet etmişti. 1927 yılının sonbaharında, onu her ne için gittiyse, ta Yunanistan’dan dönerken görüyoruz! 30 Eylül 1927 tarihinde, Pire dönüşünde Gelibolu açıklarında bir kazaya uğrayarak kullanılmaz duruma düştü. Onu paşabahça kıyısındaki hep eski gemilerin yan yana bağlanıp tek edildiği yere çekmek zorunda kaldılar. Bir süre o hurdalıkta akibetini bekledi, durdu.

1936 yılının 11 Şubat günü, tüm İstabul’u saran, 56 kişinin canından olduğu, gemilerin battığı, minarelerin devrildiği, ağaçların söküldüğü, bu arada Unkapanı Köprüsü’nün de parçalanmaktan kurtulamadığı benzeri görülmemiş Karayel fırtınasından, zavallı İHSAN da nasibini aldı.

Bir zamanların bu fiyakalı vapuru, şiddetli rüzgarve dalgalara dayanamaıyarak battı, dibe oturdu.

Kaynak: Istanbul’un Unutulmayan Gemileri Eser Tutel

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !