İSTANBUL’UN İSTİMBOTU KARTAL İSTANBUL’DA KALMALIDIR!

Kurtuluş Savaşı’nın işaret fişeği kabul edilen “Geldikleri Gibi Giderler” sözleri 105 yıl önce tam da bugün Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından Kartal isimli bir buharlı teknede söylenmişti. Adana’dan 3 günlük tren yolculuğuyla geldiği Haydarpaşa Tren Gar’ının iskelesinde kendisini bekleyen Kartal (o zaman Entreprise) istimbota binip 55 parça işgal armadasını gördüğünde dudaklarından dökülen 3 kelimelik tanımlama, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulacağını müjdeliyordu. İstanbul’du işgale gelen İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan armadayı gören Mirliva (Tümgeneral) Mustafa Kemal Atatürk gözyaşlarını tutamayan yaveri Cevad Abbas’a dönerek ‘AĞLAMA ÇOCUK. GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER” demişti. Yenilenmesinin üzerinden tam 5 yıl geçmesine rağmen İstanbul Tersane Komutanlığı’nda bekletilen Kartal’ın Çanakkale’de sergileneceği haberleri, üzerinde emeği olanları tedirgin etti. Denizciler tarihe geçen sözlerin İstanbul’un işgal ortamında söylendiğini, o atmosferin yaydığı kasvetli İstanbul havasına rağmen Büyük Önder Atatürk’ün İstanbul’dan ilham alarak emperyalizme İstanbul Boğazı’ndan meydan okuduğunu dile getirdi. Denizciler, bilim insanları, tarihçiler, gazeteciler ve istimbotun yenilenme sürecinde çalışanlar İstanbul’da kalması için kampanya başlatacaklarını belirtti. Gönüllüler Kartal istimbotun geçtiği kaynakları bir araya getirerek gerekli görüşmeleri yapmaya hazırlanıyor.

İSTANBUL’UN İLK ANIT GEMİSİ OLMALI

Tuzla’nın Güzelyalı koyunda kaderine terk edilen Kartal istimbot, deniz insanı Arif Ertik’in yılmaz mücadelesine rağmen gündeme gelmemişti.  Gazeteci Gökhan Karakaş’ın kamuoyuna duyurmasıyla, istimbotun yenilenme süreci (E) Amiral Cem Gürdeniz ve Kaptan Levent Akson’un girişimleriyle başlamıştı. İş insanı İbrahim Benli’nin satın aldığı istimbot böylece hurdaya ayrılarak parçalanma tehlikesinden kurtarılırken yenilenme sürecine 13 Kasım 2017 günü başlanmış 13 Kasım 2018 günü yani sadece bir yılda tamamlanmıştı.

5 yıldır sergilenmeyi bekliyor

Kartal İstimbot Platformu’nun girişimleriyle cumhuriyet sevdalıları ve denizcilerin katılımıyla gerçek bir imece sonucu yenilenen Kartal, tam 5 yıldır İstanbul Tersane Komutanlığı’nda İstanbul’un ilk anıt gemisi olmayı bekliyor. Hak ettiği ve anlamını bulacağı yer olan Beşiktaş’taki İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı önünde sergilenme çabasına rağmen istimbotun Çanakkale’ye götürüleceği öğrenildi. Kartal’ın bulunmasından yenilenmesine kadar geçen sürecin içinde bulunan denizciler istimbotun İstanbul dışında bir yerde sergilenmesinin büyük meydan okumanın anlamına zarar vereceğini söyledi.

“Haymana ovasında Büyük Taarruzu Leopar tanklarıyla canlandırmak gibi”

Kartal İstimbot Platformu Üyesi Kaptan Adil Tuğcu; “Kartal İstimbotu tarihe geçtiği bir çevre dışında sergilenebilir mi? Tarihi olayların değerlendirilmesinde iki ilke esastır: Olayın mekanı ve zamanı. İlgili olayın anıtlaştırılması ise olayının geçtiği mekanda (çevrede) ve zamanın (dönemin) üslubuna bağlı kalınarak yapılır. Müzeciliğin esası budur. Büyük Taarruzu Haymana ovasında Leopar tanklarıyla canlandırmak absürt bir düşüncedir. Mustafa Kemal Paşa tarihe geçen ‘Geldikleri Gibi Giderler’ sözünü 1918 yılının 13 Kasım Çarşamba günü öğleden sonra Galata’ya gitmek üzere Haydarpaşa Gar Rıhtımından hareket eden Kartal İstimbotu güvertesinde Sarayburnu açığında ve işgal donanması arasından geçerken söyledi.

Mekan, Kartal İstimbotu ve tarihi çevre İstanbul Boğazı güney girişidir. Kartal İstimbotu’nu bu çevre dışında sergilemek onu tarihi olayın (İstanbul’un işgali) mekanından koparmak ile eş anlamlıdır. Nusrat’ın daimi sergi alanı Haliç olabilir mi! Ben yaptım oldu denilirse yapılır ancak görenler aşağıdaki örnekte olduğu gibi bu işte bir yapaylık ve zorlama olduğunu hemen fark ederler.” dedi.

“KARTAL bir anıt gemidir ve İstanbul’da sergilenmelidir”

Yenilenme sürecini başarıyla yöneten ve istimbotu aslına en uygun şekilde yeniden yapan Kaptan Levent Akson ise, “Tarih 10 Kasım 1918, bir tren kalkar Adana’dan İstanbul’a yolcuların arasında bir komutan vardır; Mirliva Mustafa Kemal.
Tren hareket etmeden son emirlerini vermektedir; silahlar teslim olmayacak ve Anadolu’ya gönderilecektir. Mustafa Kemal’in kafasında başlattığı kurtuluş savaşında kullanılmak üzere.
Teslim olmasını ve tüm silahları Fransız ve İngilizlere teslim etmesini isteyen Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya yanıtı müthiştir. ‘Benim tıynetim teslim olmaya manidir, teslim olmam, gerekirse ateş açarım’… Üç gün sürer tren yolculuğu Adana’dan İstanbul’a.
Güzergâh üzerinde Ulukışla’dan başlayarak tüm istasyonlarda durur tren.
Anadolu halkı Mustafa Kemal Paşa’nın trende olduğunu öğrenmiştir ve her istasyonda halk karşılar treni. Tek bir cümle çıkar ağızlardan ‘Bizleri ancak sen kurtarırsın Paşa’.

Kurtuluş Savaşı fikri bu üç gün boyunca daha başka filizlenir kafasında. 13 Kasım günü tren Haydarpaşa’ya varır. Trenden yaveri Cevat Abbas ile inerler. Karşılama sadece dostu Doktor Ferid Talay gelmiştir. İstasyon köylerine dönmek üzere tren bekleyen Mondros Mütarekesi ile terhis edilmiş askerlerle doludur.

Tam askerlerin arasından geçerken bir asker yüksek sesle haykırır ‘ Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’. Mustafa Kemal şaşırır ancak belli etmez ve sorar: ‘Beni nereden tanıyorsun?’

Yürekli asker anında cevaplar.
‘Çanakkale’de beraber savaşmıştık paşam’

Mustafa Kemal hemen döner yaverine

‘Emir geçir, tüm asker silahlarını teslim etmeyecek, köylerinde benden gelecek emirleri bekleyecektir.’

Sahile çıkarlar, o gün 55 parça düşman donanması İstanbul önüne demirlemektedir.
Sahiller arası tüm nakliye durmuş, gemilerin demirlemesini beklemektedir.
Mustafa Kemal Paşa’da hüzünlü gözlerle gemileri izlemektedir.
Öğlenden sonra saat üçte gemiler çelikten bir duvar gibi İstanbul’u kapatmışlar ve Avrupa yakasına geçiş izni verilmiştir.
O zaman ki ismi Entreprise olan Fransız Donanmasına ait bir istimbot Mustafa Kemal Paşa, Cevat Abbas ve Ferid Talay’ı Galata’ya geçirmek üzere Haydarpaşa iskelesine yanaşır.

İstimbot çelik gemilerin arasından geçerken Cevat Abbas gözyaşlarını tutamaz.
Paşa fark eder ve Türk Kurtuluş Savaşının işaret fişeğini işte o istimbotta yakar ; Ağlama çocuk, geldikleri gibi giderler.
Tarih, ne söylendiği kadar nerede söylendiğini de not düşer.

Pek çok tarihçi, benim de katıldığım Kurtuluş Savaşı ve Türk Devriminin başlangıcını 13 Kasım 1918 olarak not düşer.
Bu sözler ancak kafasında kurtuluşu oluşturan ve buna inanan bir devrimcinin ağzından çıkar. O an tesadüfen söylenmiş bir söz değildir.
Mekan da KARTAL istimbottur. Bu nedenle KARTAL bir anıt gemidir ve İstanbul’da sergilenmelidir.” dedi.

“İstanbul dışında sergilenmesi doğru değil”

Kartal istimbotunun hurdaya gitmemesini sağlayan en önemli isimlerden Arif Ertik ise, “Gözümün önünde Tuzla’da yarı batık halde duruyordu. Atatürk ile ilgisi olduğunu rahmetli Aret Hovagimyan ağabeyim söylemişti ve tarihin yok olmasını istemiyordu. Çok dillendirdim ama kimse ilgilenmedi. Her kürsülerde söz aldığımda bu konuyu açtım. Gemi mühendisi arkadaşım Tansel Timur sayesinde ulaştığı Gazeteci Gökhan karakaş ile 2016 Kasım’ında çalışmaya başladık. Cem Gürdeniz Amiral, Kaptan Levent Akson, iş insanı İbrahim benli gibi isimlerle kurduğumuz platform ile istimbot yenilendi. İstanbul’da kalması anlamına anlam katar. Çünkü, İstanbul Atamızın çok sevdiği ve tarihi anlamı olan bir şehir. Başka bir şehirde sergilenmesi doğru değil” dedi.

“Meydan okumaya ilham veren şehir İstanbuldur”

Deniz tarihi araştırmacısı ve gazeteci Gökhan Karakaş ise, istimbotun pruvasında söylenen 3 kelimelik cümleye İstanbul’un ilham olduğunu iddia etti. Karakaş, “76 saat süren tren yolculuğunun ardından Mustafa Kemal’i puslu bir havada umutsuz insanlar karşılamıştı. Türk’ün anayurdunu işgal ordularına terk eden zihniyet O’nu İstanbul’a çağırmıştı. İstanbul’da tükeniş ve çöküş vardı, gökyüzü karanlıktı. Herkes umutsuzdu. İstanbul’u talana gelen işgal donanması dumanlarını savururken, Yunan sembol gemisi Averoff da aralarındaydı. Sarı Paşa, 2 yakın dostuna Anadolu’yu kurtaracağını müjdeleyen Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın işaret fişeğini İstanbul’dan fırlatmıştı. 105 yıl önce 22 metre boyuyla yenilmez armadaya meydan okuyan istimbot 5 yıldır cumhuriyet tutkunlarıyla buluşmayı bekliyor. Siyasi endişeler nedeniyle İstanbul’a verilmemesini anlayamıyoruz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu harekete geçmelidir.

Ankara’yla görüşmelerini tamamlayıp istimbotu İstanbul’a kazandırmalı ve en uygun olarak Beşiktaş İskelesi’nde sergilenmesini sağlamalıdır. İBB, Kartal istimbotun İstanbul’da kalması için harekete geçilmelidir. İstimbotun başka bir şehirde sergilenmesi tarihsel anlamına zarar verir. En doğru yer Deniz Müzesi Komutanlığı’nın önü olduğu gibi İstanbul’da kalmasıyla başka bir yer de gösterilebilir. Büyük Önder’in esareti kabul etmeyeceğinin kanıtı ve öfkesinin yansıması olan kanıtı sözler İstanbul’da söylenmiştir. Başka bir şehirde sergilenmesiyle bu sözler anlamını yitirir, çünkü o sözlerin ilhamı İstanbul’dur” dedi.

Neden başka bir şehir düşünülüyor anlayamıyoruz?

Kartal istimbotun künyesinin bulunmasını sağlayan deniz tarihçisi Ali Bozoğlu ise, “Cepheden cepheye koşan Mustafa Kemal Atatürk, Türk yurdunu düşmana teslim etmeyeceğini İstanbul’dan haykırmıştı. İstanbul’dan kurtuluş savaşını başlatmıştı. İstimbotun başka bir yerde sergilenmesi anlamına zarar verir. Halen İstanbul’un bir anıt gemisi yok. Kartal anıt gemi özelliğiyle şehrin tarihi değerine değer katar. Neden başka bir şehir düşünülüyor anlayamıyoruz? “ dedi.

PROF. DR. BİNGÜR SÖNMEZ: “BEŞİKTAŞ YA DA SARAYBURNU EN İYİ SERGİLENME ALANI”

Yunanistan’in sembol gemisi Avreof’un önünde 55 parça İtilaf Devletleri donanmasina ” Geldikleri gibi giderler” seklinde meydan okuyan bir cümlenin söylendiği tekne anıt olmayı hak etmiştir. Mustafa Kemal, Cevat Abbas ve tüm Kurtuluş Savaşı sevdalıları bu cümleyi hafızalara kazımak için Kartalın hak ettiği yer olan Beşiktaş veya Sarayburnu’nda sergilenmesi bekliyor. Aksi muzeciliğin ruhuna aykırı.

TÜRKİYE DENİZCİLİK FEDERASYONU BAŞKANI ARİF BOSTAN

“Temmuz 2022 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne resmi yazı ile başvurarak istimbotun İstanbul’da anıt gemi olarak sergilenmesi gerektiğini belirttik. Cumhuriyetimizin 100. yılında Atamız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözleri tarihimizle özdeştir. KARTAL istimbotunun Türk denizciliği adına Türkiye denizcilik federasyonu olarak hak ettiği yerde adına layık bir şekilde Sarayburnu veya Beşiktaş’ta sergilenmesini arzu ediyoruz” dedi.

“Kartal’ın sergilenme projesi hazırdı gerekirse bize iade etsinler”

İbrahim Benli, “Kartal’ın, İstanbul’da Deniz Müzesi’nin önünde yada Rahmi Koç Müzesi yanındaki parkta sergilenmesi için dönemin İBB yönetimi proje hazırlamış, 4 milyon liralık bir bütçe kullanılacağını da bize bildirmişti. Biz Kartal’ı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na emanet ettik. İstimbotun halka açık bir alanda İstanbul’da sergilenmesi gerekir. Ve bu artık daha fazla gecikmemelidir. Gerekirse Kartal’ın iadesi maddi sahiplik olarak benim ve platformun talep edebileceği unutulmamalıdır” dedi.

“Bağımsızlık mesajı Kartal istimbottan yayılacak”

İstimbotun belgeselini çeken Serkan Koç ise, “Kartal İstanbul’da sergilendiğinde, New York’daki Özgürlük Heykeli gibi ülkemizden dünyaya bağımsızlık mesajı verebileceği bir anıtı olacak. Kartal anıtlaşırsa, tüm mazlumlar dünyasının sembolü olacak. Boğazdan geçen yerli ve yabancı gemiler, bu anıta baktığında, Türkiye’nin milli duruş ve kararlılığını görecek. Kartal’ın hurda olmaktan kurtaran sanatçılar ve yurttaşlar, neredeyse 5 yıldır bu geminin İstanbul haklıyla buluşmasını bekliyor. Tam da Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde, İstanbul’a kazandıracağımız belki de en önemli eser. Kartal, İstanbul’un işgal gününün, bugüne kalan tek tanığı. Sergilendiğinde, Ayasofya, Kız Kulesi ve Galata Kulesi gibi, İstanbul’un en önemli bir kaç eserinden biri olacak. Kentimize değer katacak…” diye konuştu.

Milli Mücadele Kartal istimbotunda ve İstanbul’da başladı

Mirliva (Tuğgeneral)Mustafa Kemal, Osmanlı ordularının dağıtılması üzerine İstanbul’a çağrılmıştı. Mustafa Kemal, 10 Kasım 1918 günü Adana’dan trenle yola çıktı. 13 Kasım 1918 günü vardığı Haydarpaşa Gar’ında kendisini bekleyen Fransız donanmasının getirdiği Entreprise (sonradan Kartal) istimbotuyla Galata’ya doğru yola çıkan Mustafa Kemal; İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan işgalci donanmayı gördüğünde öğle saatleriydi. Yaveri Cevad Abbas’ın ağladığını gören Mustafa Kemal, tarihe geçen ‘AĞLAMA ÇOCUK, GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER sözünü söylemişti. Cevat Abbas, 1939 yılında yayımladığı kitabında “Atatürk ile askeri ulaşımın köhne bir motoru ile deniz ortasındaki çelik ormanının içinden geçiyorduk. Atatürk’ün zarif dudaklarından ‘Geldikleri gibi giderler’ cümlesini işittiğim zaman, mütarekenin doğurduğu derin ve elemli ümitsizliği derhal unutmuştum.” demişti.

1911 yılında Hollanda’da yapılan Entreprise, Fransızlar tarafından İstanbul’a getirilmişti. 80 tonluk 22 metre boyundaki tekneye, milli mücadelenin kazanılmasıyla Seyr-i Sefain idaresince Kartal adı verildi. 1933’te İstanbul Liman İşletmesi’ne, 1939’da Devlet Demiryollarına, 1952’de Denizcilik Bankası İstanbul Liman İşletmesi’ne devredilen tekne 14 Temmuz 1942’de Çanakkale’de batan Atılay denizaltısının aranmasında kullanıldı. 1974 yılında de Kartal II adıyla özel sektöre geçti ve pek çok denizi dolaştı.

2014 yılında ekonomik ömrünü tamamlayarak hurdaya ayrıldı ve Tuzla’da kaderine terk edildi. Kasım 2016 tarihinde Arif Ertik’in uyarısı üzerine gazeteci Gökhan Karakaş istimbotu kamuoyuna tanıttı. İbrahim Benli tarafından satın alınarak hurdaya gitmekten kurtarılan istimbot, Amiral Cem Gürdeniz önderliğinde kurulan Kartal İstimbot Platformu’na devredildi. Amiral Gürdeniz ve Kaptan Levent Akson’un yoğun çalışma ve çabalarıyla Celal Çiçek yardımıyla Çiçek Tersanesi’nde 13 Kasım 2018 tarihinde yenilenmesi tamamlanan Kartal, 5 yıldır sergilenmeyi bekliyor.

Gökhan Karakaş {Milliyet}

DENIZKARTALI Haber Portalı – https://denizkartali.com/istanbulun-istimbotu-kartal-istanbulda-kalmalidir.html

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !