Ayşegül Dinçkök’ün ‘Derin Tutkusu’nun peşinde Mardin’e geldik. Sadece biz mi? Ayşegül Dinçkök’ün İstanbul’daki sergisine katılamayan Rahmi Koç’un jestiyle öğleden sonra karşılaştık. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, Ayşegül Dinçkök’ün eşi Ömer Dinçkök, Hüsamettin Kavi, Oktay Duran, Ak Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler öğleden sonra özel uçakla Mardin’e indiler. Koç’un, Mardin’e gelmesi kentin sokaklarında heyecan yarattı. İlk kez 1958’de Mardin’e geldiğini belirten Rahmi Koç şehrin kentsel dönüşümüne de tanık oldu. İki yıl önce başlayan altyapı çalışmalarıyla adeta bir şantiye şehir haline gelen Mardin’in eski şehir bölgesinde çeşitli ziyaretler yapan Koç, Sakıp Sabancı Müzesi’ne de uğradı. Mardin sokaklarında İstanbullu ünlü iş adamlarını karşılarında gören Mardinliler, yatırıma gelmelerini talep ettiler. Koç ve beraberindeki işadamları, Erdoba konaklarınında yenilen yemeğin ardından Deyrulzafaran Manastırı ve Kasimiye Medresesi’ni ziyaret etti.
Deniz görmemiş çocuklar
Sualtı fotoğrafları çeken Dinçkök, eserlerini bu başlıkta bir sergide toplamış, sergiyi ilk olarak İstanbul’da açmıştı. Dün Mardin’de sergilenen serginin bundan sonraki durakları da Gaziantep, Kars ve Diyarbakır olacak. Önceki gün hem sanatseverler sualtı fotoğraflarının tadına vardı hem de daha önemlisi birçoğu şimdiye dek deniz görmemiş olan çocuklar birbirinden ilginç deniz canlılarıyla, sualtının o büyülü dünyasıyla tanışma fırsatı buldu. Fotoğrafların satışından elde edilecek gelir ise Gökova’daki kadın balıkçılara destek olunması amacıyla hazırlanan projeye destek verecek. Ayşegül Dinçkök’e soruyorum:
“Her adımı, kelimenin gerçek anlamıyla sosyal sorumluluk taşıyan bu proje için Mardin’de olmak size ne hissettiriyor?” Yanıtlıyor: “Ülkemizin doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle kalkınması, yükselmesi için hepimiz çalışmalıyız. Bu kimi zaman bir çocuğun bir fotoğrafa bakması, böylece önünde yeni ufuklar açılmasıdır, kimi zaman kadın balıkçıların ağlara asılan nasırlı ellerinden tutmaktır, kimi zaman da barış için bir söz söylemektir. Ve sanırım bugünlerde asıl onun yapılması gerekiyor. Son günlerde bir sabah yok ki gazeteyi ya da televizyonu açtığımda gülümsemem yüzümde donmasın. Yazık bu gençlere!.. Akan kanın durması için herkes elinden gelen her şeyi ortaya koymalı.”
Mardin’in el halıları ABD’ye gidiyor
İstanbullu konuklar bölgedeki ÇATOM’u da ziyaret etti. Monik İpekel, Erdem’le ziyaret ettiğimiz Evren mahallesine 2001’den bu yana devam eden halı atölyelerini gezdik. Bu atölyede dokunan halılar, ABD’ye St. Dieogo Soromtimist Kulübü aracılığıyla ulaşıyor ve orada satılıyor. Halı dokuyan kadınların her birinin eline toplam 2 bin 500 liraya yakın para geçiyor. Bir halı 2 3 ayda dokunabiliyor. Mardin genelindeki 9 ÇATOM, her yıl yaklaşık 2 bine yakın kadını hayatını dönüştürme fırsatı veriyor. Sosyal destek programlarıyla 17 bini aşkın kadın, fayda sağlıyor.
Yer sofrası kuruldu
Ayşegül Dinçkök’ün ‘Derin Tutku’ adlı sergisi için İstanbul’dan gelen kalabalık davetli topluluğu akşam yemeğini yer sofrasında yedi. Kimler yoktu ki içlerinde? Borusan Otomotiv Marka Elçisi Yonca Ebuziya, Monik İpekel, ünlü psikolog Şeyma Doğramacı, Borsa Restoranlarının sahibi Rasim Özkanca’nın eşi Suna Özkanca, Genpa’nın sahibi Zeynel Abidin Erdem’in eşi Emine Erdem, Sevinç Atay, Mardinli iş adamı Mustafa Kemal Tuğmaner’in çiftliğindeki akşam yemeğine katılan birkaç isim arasındaydı. Mardin Valisi Turhan Ayvaz’ın eşi Fatma Ayvaz, Ak Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler’in eşi Neval Güler konuklarla tek tek ilgilendi. Sergi açılışına katılan kadınların hepsinin dileği ortaktı: PKK silahı bıraksın, akan kan artık dursun. Daha fazla annenin canı yanmasın. Neval Güler ve ÇABA Derneği’nin Onursal Başkanı Monik İpekel bu noktada bölgeye yatırımın artırılmasına dikkat çekerken iş adamlarına çağrıda bulundu. Şehir Müzesi’nde açtığı bu serginin en önemli konukları ise çocuklar oldu. Deniz bile görmeyen ilköğretim ve lise öğrencileri, Dinçkök’ün sergisiyle denizlerin altında yaşayan canlılarla tanıştı.
SONGÜL HATISARU
Kaynak: Milliyet