07 Ocak 2015 Çarşamba
– Anadolu Medeniyetleri Müzesinde gerçekleşen tevdi töreninde konuşan UNESCO Genel Direktörü Bokova; Türk Hükümeti’nin dünya kültür mirasına verdiği önemi vurgulayarak şunları söyledi:
“Toplamda 13 alanla Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini tebrik ve takdir etmek istiyorum. Bu alanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için ve bu ülke için son derece önemli alanlar. İnsanlığın tarihiyle ilgili olarak çok önemli evrensel değerler taşıyorlar ve Dünya Kültürel Sözleşmesinin de kalbinde yer alıyorlar. Aslında bütün bunlar Türkiye Hükümeti’nin dünya kültür mirasıyla ilgili sözleşmesine ne kadar büyük önem verdiğinin altını çiziyor. Bunun için kendilerine müteşekkirim. ” dedi.
12 ve 13. ALAN BERATLARI…
“Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu ” ve “Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ” dosyaları 2014 yılında Katar’ın Başkenti Doha’da düzenlenen Dünya Miras Komitesi 38. oturumunda, ülkemizin 12. ve 13. alanları olarak Dünya Miras Listesi’ne alınmışlardı. UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, Bergama ile Bursa ve Cumalıkızık’ın beratlarını tevdi kapsamında Ankara’ya geldi.
BOKOVA’NIN İKİ CÜMLESİ…
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise Bokova’nın iki cümlesinin altını çizerek; ” Birincisi: ‘Suriye ve Irak’taki tarihi mirasın yok olmasına göz yummayacağız.’ İkincisi: ‘Suriye ve Irak’taki bu çocukların kayıp nesil olmasına müsaade etmeyeceğiz. ” Bu topraklarda, bu bölgede Türkiye’nin yükselttiği ses dışında ilk defa sizden duyuldu bu ses. ” dedi.
TÜRKİYE UNESCO’NUN PEK ÇOK ANLAŞMASINA TARAFTIR.
Bakanlık olarak UNESCO ile işbirliği çalışmalarının önemine değinen bakan Ömer Çelik; ” ülkemiz, başta Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması İçin Alınacak Tedbirlerle İlgili Sözleşme, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi olmak üzere UNESCO’nun kültür alanındaki birçok anlaşmasına taraftır. Bu sözleşmeler doğrultusunda UNESCO ilkeleri ve ideallerine paralel çalışmalar yürütmektedir. Bundan hükümetimiz adına büyük bir memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isterim.
Nitekim Dünya Miras Alanları Listesi’nde bugün itibariyle kayıtlı kültür varlıkları sayımız; en son Doha’da 38’incisi düzenlenen Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda kabul edilen ‘Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı’ ile ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ dosyalarımızla 13’e yükselmiştir. Bu gelişmeyle ülkemiz, Dünya Miras Listesi’nde varlığı olan 161 ülke içerisinde 20’nci sıraya yükselmiştir. Ayrıca Geçici Liste’ye dahil 52 kültür varlığımız bulunmaktadır. ” ifadelerine yer verdi.
SIRA EFES VE DİYARBAKIR’DA…
Sırada Efes ve Diyarbakır’ın bulunduğunu belirten Bakan Ömer Çelik konuşmasında şunları kaydetti
“Almanya’da Haziran 2015’te düzenlenecek olan Dünya Miras Komitesi oturumunda değerlendirilecek olan Efes ile Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin Dünya Miras Listesi’ne adaylıklarını müthiş bir heyecanla beklemekteyiz. Umuyorum ki bunlar da Dünya Miras Listesi’ne alındığı zaman tekrar Sayın Bokova’yı ülkemizde görürüz ve bunların beratlarını Diyarbakır’da ya da Hevsel’de düzenleyeceğimiz bir törenle teslim alırız. ”
UNESCO’DA TEMSİL DÜZEYİMİZ ARTTI…
Deneyimlerinin Unesco nezdinde takdir gördüğünü vurgulayan Bakan Çelik; Ülkemiz, Dünya Miras Komitesi, Kültür Varlıklarının İadesini Teşvik Hükümetlerarası Komitesi, Kültür Varlıklarının Yasa Dışı İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesine İlişkin UNESCO 1970 Sözleşmesi Alt Komitesi ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komitesi gibi önemli komitelere üye seçilerek UNESCO’nun icra organlarında temsil edilme olanağı bulmuştur. UNESCO’da ülkemizin temsili hususuna büyük önem vermekteyiz. Öncelikle UNESCO Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Direktörü görevini sürdürerek ülkemizi başarıyla temsil eden Saniye Gülser Corat’ın şahsında UNESCO’da görev yapan tüm vatandaşlarımızı ve onların gayretlerini takdir ettiğimizi belirtmek isterim. Bilindiği üzere üye devletler içerisinde UNESCO bütçesine en çok katkı veren ülkelerden bir tanesiyiz. ” dedi.
Eserlerin Köken Ülkelerine Dönmeleri kapsamında;Suriye’de yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Bakan Çelik şu bilgileri aktardı:
“Bildiğiniz gibi 1970 Sözleşmesi ile Bakanlığımız UNESCO ile işbirliği içerisinde kültür varlıklarının yasa dışı alım-satımı ile mücadele etmekte ve eserlerin köken ülkelerine dönmelerinin kolaylaştırılmasını bir görev saymaktadır. Özellikle Suriye’deki fiili durumun ortaya çıktığı 2011 yılından itibaren düzenli aralıklarla yayımlanan genelgeler ve eğitim seminerleri vasıtasıyla gerek Bakanlık birimlerimiz gerekse kolluk kuvvetleri ve gümrük görevlilerinin konuya azami duyarlılık göstermesi sağlanmaktadır.
Nitekim bu çalışmaların sonuncusu 8-9 Aralık 2014 tarihlerinde Gaziantep’te gerçekleştirilmiş ve Suriye kökenli kültür varlıklarının korunması konusunda bir seminer düzenlenmiştir. Söz konusu seminer, gerek Suriye kökenli kültür varlıklarının korunması konusunda mevcut durumun anlaşılması gerekse bundan sonra alınacak tedbirlerin tespit edilmesi yönünde oldukça faydalı olmuştur. ” dedi.
SOMUT VE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASLAR BİR BÜTÜNDÜR…
Somut ve somut olmayan kültürel miras unsurlarını birbirlerinden ayrı düşünmediklerini belirten Bakan Çelik; Tam tersine, bunların bütünleşik unsurlar olduğunu düşünüyoruz ve bu inançtan hareketle politikalarımızı, sürdürülebilir kalkınma hedefi doğrultusunda tesis etmeye çalışıyoruz. Nitekim bu doğrultudaki çabalarımız neticesinde, en son Ebru dosyamızın Somut Olmayan Kültürel Mirasın Temsili Listesi’ne kabulüyle bu alandaki kültürel miras unsurlarımızın sayısı 12’ye yükselmiştir. ” dedi.
Bakan Ömer Çelik törenin ardından UNESCO Genel Direktörü’ne, 1997 yılında Avrupa’da yılın müzesi seçilen Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni gezdirerek, eserlerle ilgili bilgilendirdi. Müze gezisi sırasında yurt dışından iadesi sağlanan tarihi eserlerin yer aldığı bölümü Baokova’ya gösteren Bakan Çelik; Bakanlığının Türkiye’den kaçırılan tarihi eserlerin dönüşü için gerçekleştirdiği diplomatik ve hukuki çalışmaları aktardı. Ankara’yı ilk kez ziyaret eden Bokova’nın onuruna Ankara Kalesi yerleşkesindeki tarihi bir mekanda öğle yemeği verildi.
Kaynak: turİzmhaberlerİ.com