Akdeniz’de, Türk bayraklı yolcu gemilerinin, İtalyan ve Yunan rakipleriyle aşık attığı yıllardı.
İkinci Dünya Savaşı sona ereli üç ya da dört yıl olmuştu. Deniz Yolları’nın filosundaki gemiler doğal ömürlerini tamamlamak üzereydiler.
İşletme, filoyu geçleştirmek amacıyla bulduğu kredi ile dışardan gemi satın almak üzere harekete geçmişti. Daha sonraki yılların programında ise, Avrupa’daki tezgahlarda yeni gemiler inşa ettirmek vardı.
Satın alıp getirilen gemilerin ikisi İSTANBUL ve ADANA adlı birbirinin tıpatıp eşi olan gemilerdi. Kısacası, birbirlerinin ikizleriydi… 1932 Birleşik Amerika’da yolcu gemisi olarak yapılmışlardı. O günlerin en zarif, en biçimli gemilerindendi. İki direkliydiler.
Birinci mevki kamaraları orta bölümde, ikinci mevki kamaralar kıç tarafta idi. Alt güverteler ise üçüncü mevki salondu. Ayrıca mal yüklemek için geniş ambarları vardı. 5.236 gros tonluktular. Boyları123,2 m, enleri 17,6 m idi. 7.500 beygir gücündeki buhar türbini ile 16 millik bir hız tutturabiliyorlardı.
Bunlardan İSTANBUL, önceleri 1938’e kadar COLOMBİA adıyla çalıştırıldı. 1947’ye kadar da MEXİCO adıyla… Denizlerde gecen uzun yıllardan sonra hizmetten alınarak bir kenara bağlandı. 19482de Deniz Yolları tarafından satın alınınca adı İSTANBUL olarak değiştirildi.
Yazları, Batı Akdeniz seferlerinde çalıştırılıyor, turizm mevsimi kapanınca da Karadeniz’e posta seferleri yapıyordu. Yıllarca bu şekilde yolcu ve yük taşıdı. ama artık sık sık arıza çıkartıyor, İdareye büyük masraflar açmaya başlıyorlardı. Böylece 1967’de hizmetten alındı ve aynı yıl sökülmek üzere hurdacılara satıldı.
İkiz kardeş ADANA ise, önce HAİTİ adıyla New York – Karaip Adaları üzerinden Güney Amerika ülkelerine seferler yaptı. Sonra satılınca adı PUERTO RİCO olarak değiştirildi.
İkinci Dünya Savaş’ı yıllarında US-ARMY TROOPER adıyla hastane gemisi haline getirilen bu gemi savaş sona erince de seferden alınarak bir kenara bağlandı. 1948’ de Deniz Yolları tarafından alınatarak yurda getirilince ADANA adı verildi. 1965 yılında hizmetten alındığında 33 yıllık bir gemiydi.
Akdeniz’in gülleri diye adlandırılan bu iki gemi yıllar boyunca iç ve dış hatlarda ara vermeden çalışarak kendilerine ödenen parayı fazlasıyla hakkettiler. Kamaraları rahat, salonları ferah olduktan başka, vDeniz Yolları gemilerinin arasında en güzel yemeklerin sunulduğu gemiler olarak ün yapmışlardı.
Kaynak: Istanbul’un Unutulmayan Gemileri Eser Tutel