Devrim Cenk Ulusoy, serbest dalışta Türkiye ve dünyada rakipsiz. Sudan çıktığında hayatı anlamış, dünyamızın güzelliklerinin farkına varmış. Şimdi ise yaşamayı daha fazla seven biri olarak hissediyor kendini.
Ülkemizde futbol ve basketbol revaçta. Zaman zaman voleybol aradan sıyrılmaya çalışıyor. Ancak öyle spor dalları var ki nasıl yapılır, kim yapar, niçin yapar bilen yok. İşte serbest dalış, bu sporlardan biri. Spor ile hobi arasında bir uğraş mı desek… Türkiye, bu dalda dünya çapında sporcular çıkartan bir ülke. Neler yaptığını bilmesek de çoğumuz Yasemin Dalkılıç’ın ismine aşinayızdır mesela. 90’ların ortalarında onun gündemimize soktuğu bir spordu serbest dalış. Bugünlerde ise Devrim Cenk Ulusoy var göğsümüzü kabartan. Türkiye’de rakibi yok, dünyada da… Su altı ona emanet. Rekorlar kırıyor, birincilikler elde ediyor. Şimdilerde TRT’de ‘Tek Nefes’ isimli bir program yapıyor. Gördüğü güzellikleri herkesin görmesi için…
Ailesinde sporla ciddi anlamda uğraşan ilk kişi o. 5 yaşındayken G.Saray Adası’nda yüzmeye başlar. Onun suyla tanışmasının sebebi, 3 aylıkken başına gelen kazadır: “Mama sandalyesinden düştüm. Dirsek kemiğim tuz buz olduğu için 4 yaşına kadar sağ elimi dirsekten açamadım. Doktorlar aileme, dirsek kemiğimin açılabilmesi için yüzmem gerektiğini söyledi.”
Yüzme branşında başarılar elde eder. Yüzmenin hemen her kategorisinde Türkiye şampiyonlukları yaşar. Ülkemizi minik, yıldız ve gençlerde defalarca yurtdışında temsil eder. Gençler 200 metre kelebekte Avrupa ikinciliği başarısı gösterir. Üniversiteye başladığı dönemde yüzmeyi bırakır. 4 yıl boyunca monopalet branşı ile ilgilenir (balık kuyruğuna benzer şekilde tasarlanmış, iki ayağa birden takılan bir palet türü ve bu palet takılarak yapılan yüzme). Ancak fazla zorlamadan dolayı sağ ayağının yan bağları zedelenir. 2003’ten itibaren ise serbest dalış branşına yönelir. Benliğini dinlemek, rahatlamaktır amacı. İşin ilginç yanı, Yasemin Dalkılıç’ın bu sporu yaptığını dahi bilmiyordur.
Bu spor dalında rakibi yok. Rakipsizlik onu düşündürmüyor. Zira “Ben hiçbir zaman, dünya arenası dâhil, rakibime odaklı yarışmadım.” diyor: “Daima kendimi anlamak, daha iyi hissetmek ve bu branşı daha iyi çözmek için antrenman yaptım. Bu da şu anki başarıları yakalamamı sağladı.” Bugüne kadar 10 dünya, 2 Avrupa rekoru kırıp 2 dünya şampiyonluğu ve 1 Avrupa şampiyonluğuna ulaştı. Yani dünyada da rakibi yok.
En az 50 yaşına kadar dünya rekorlarına aynı çalışma disiplini ile imza atabilmek hedefi. Türkiye’de binlerce kişinin bu spor dalıyla uğraştığını söylüyor. Günde en az 8 saat antrenman yapıyor. 3 yıldır evli. En büyük destekçisi eşi. Kimi zaman sadece rekor denemeleri için evinden ve eşinden aylarca ayrı kalabiliyor. Spor hayatını sponsorlarının desteğiyle sürdürüyor. Ayrıca spor koçluğu ve yüzme antrenörlüğü yapıyor ve geçimini bu yolla sağlıyor.
Bu branşı yalnız yapma şansınız hiç yok. İyi bir antrenörünüzün olması gerekiyor. Devrim de bu konuda kendini şanslı hissediyor. Çünkü antrenörü Levent Ucuzal, hem millî takım antrenörü hem de uluslararası konfederasyonda serbest dalış komitesi başkanı. Bu bağlamda dünyadaki yeniliklerden ve antrenman tekniklerinden anında haberdar oluyor.
Dünyada dereceleri var. Yaptığı sporun da pek çok kategorisi… Biraz kafa karışıklığı oluşturuyor bu kategoriler. Ortak yönleri bütün branşların tek nefes ile yapılıyor olması. “Branşları paletsiz, paletli, makine destekli ve kendi gücüyle diye ayırabiliriz.” diyor. Kategoriler; dikey dalış paletli, dikey dalış paletsiz, ağırlıkla inip ağırlığı aşağıda bırakıp çıkma, sabit ağırlıkla sadece kol gücünü kullanarak inip çıkma, makine yardımı ile inip balon ile çıkma, havuzda yatay olarak paletli veya paletsiz en uzun mesafe katetme, sabit bir şekilde havuzda durarak nefes tutma… Sayarken nefesimiz kesildi. Dedik ya yabancısı olduğumuz bir spor branşıyla karşı karşıyayız. Geçen ay sahilden 300 metre açıkta ‘Paletsiz, İp Destekli Serbest Dalış’ branşında 80 saniyede 81 metreye dalarak dünya rekoru kırmıştı Devrim Cenk Ulusoy. Bu rekorundan birkaç gün sonra ise bu sefer ‘Paletsiz, Değişken Ağırlıklı Serbest Dalış’ branşında 81 metreye dalarak Dünya Su Altı Konfederasyonu (CMAS) kayıtlarına geçen ilk dünya rekorunu elde etme başarısı gösterdi. ‘Soluksuz Adam’ lakaplı sporcumuz toplamda 2 dakika 32 saniye su altında kaldı.
Serbest dalışın dünyada en yaygın branşlarından biri olan “Paletsiz Değişken Ağırlıklı Serbest Dalış’, sporcunun sadece maske kullanarak ve beline bağladığı ağırlıkla kılavuz bir ip boyunca dalış yaparak derine indiği, hedefe ulaştıktan sonra üzerindeki ağırlığı bırakarak yine ip boyunca sadece kas gücüyle tekrar yukarı çıktığı kategori oluyor.
Sessiz ve masmavi
“Bu sporu yapanların ekstra özellikleri var mıdır?” diye soruyoruz Devrim’e. “Sadece çok çalışma ile olmuyor. Fizyolojik üstünlükleriniz bu branşta size inanılmaz avantajlar sağlıyor.” diyor. Allah vergisi özellikler de olmalı kişide. Bu özellik, ciğerimizin kullanabildiğimiz kısmının büyüklüğüyle ifade ediliyor. Ayrıca bu sporu yapanlar ciğer kapasitelerini çeşitli antrenmanlarla yükseltebiliyor. Bu branşta hırslarınızı biraz geri planda tutmamız gerektiğini de söylüyor sporcumuz. Eğer gereksiz hırs yaparsanız sonucu çok üzücü olabiliyor.
Ve derinlikler… Devrim Cenk Ulusoy aşağılarda ne hissediyor: “Sessizlik, masmavi bir görüntü, balıklar, yosunlar, atıklar ve daha nice durumlarla karşılaşıyorsunuz. İnanılmaz bir boyuta yolculuk ediyorsunuz. Dalarken gözlerinizi kapatıp kendinizi size kucak açmış derinliğe bırakıyor ve vücudunuzun size verdiği tepkileri dinliyorsunuz. En güzel şey ise performansınız bittiğinde hayatı ve yaşamayı daha anlamlı kılacak nefes.”
O, derinliklerden yüzeye çıktığında ise bir şeyi başarma hazzını fazlasıyla yaşadığını söylüyor. Sudan çıktığında; hayatı anlamış, dünyamızın güzelliklerinin farkına varmış ve yaşamı daha fazla seven biri olarak hissediyor kendini.
“Kaptan Cousteau, Atlas Okyanusu ile Akdeniz sularının birbirine karışmadığını keşfetti. Sizin derinlerde ne gibi keşifleriniz var?” diye soruyorum kendisine. Bana yapımcı-yönetmen Mehmet Akif Aksoy, Bengiz Özdereli ve ekibiyle uluslararası sularda dizi belgesel kıvamında ‘Tek Nefes’ adıyla TRT Haber’de yaklaşık bir aydır yayımlanan belgeselinden bahsediyor ve şunu iddia ediyor Devrim Cenk Ulusoy. “Birçok köşe yazarı bu programın Kaptan Cousteau’ya rakip olacağı düşüncesini taşıyor.”
Ona “Dünyanın 4’te 3’ünün sularla kaplı olmasının hikmeti nedir?” diye de soruyorum. Cevabı, soruyla oluyor: “Peki, insan vücudunun 4’te 3’ü neden sudan oluşuyor? Bence bunu çözen, sizin sorunuzu da çözebilir.”
BEHRAM KILIÇ
Kaynak: AKSİYON