HASANKEYF VE KOZLUK'TAKİ GUNES SAATLERİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

08 Mayıs 2014 Perşembe

ŞEHMUS KARTAL- turizmhaberleri.com/ Batman
KÜLTÜR UZMANI

GÜNEŞ SAATİ VE TARİHİ GELİŞİMİ
Zaman belirleme aleti olan saat ismini verdiğimiz cihaz, dünya uygarlık tarihi içinde yer alan keşifler ve icatlar arasında çok önemli bir yer tutmaktadır. Önce kendi ekseni etrafında ve ardından güneş etrafında olmak üzere uzayda iki çeşit dönüş yapmakta olan ve canlılar için vazgeçilmez bir yaşam alanına sahip olan dünyamız gibi önemli bir gezegen, ilk defa MÖ 4000 yıllarında Mısır’da zaman ölçme birimi olarak Güneş Saatini kullanılmaya başlamıştır. Bu nedenle Güneş Saatinin ilk mucidi Mısırlılar olarak bilinir.

Mısırlılar, bu alet vasıtasıyla güneş’in her gün belirli bir düzende doğup battığından ilham alarak güneşin bu düzenli hareketinden yararlanmış ve güneş saatini icat etmeyi başarmışlardır. Bu saat örneğinde görüldüğü gibi bir düzlem üzerinde dik durdurulan ince uzun bir cismin güneşin geliş açısına göre oluşturduğu gölge boyuna bakılarak ilerleyen zaman hesaplanıyordu.

Ancak ilk defa icat edilen bu sistemde güneş saatinin bir eksikliği vardı. Çünkü sadece gündüz vakti güneş dışarıda ve atmosfer açık iken bu sistemden faydalanılıyordu. Havanın bulutlu olması ve gece karanlığında güneş olmadığından dolayı sistem çalışamıyordu. Bunun üzerine Antik Mısırlılar ikinci bir çare olarak kum saati ve su saatini icat ettikleri bilinir.

Mısırlıların bu icadı önce Mısır ülkesi başta olmak üzere Akdeniz çevresinde kurulu bulunan antik uygarlıklarda da kullanılmış daha sonraki yıllarda bütün orta doğuda ve Mezopotamya da kurulu bulunan diğer antik uygarlıklarda yaygınlaşmıştır. İlk Çağdan başlayarak Orta Çağ İslam Medeniyetinin inkişafıyla da Güneş Saatinde büyük bir gelişmenin olduğu görülmektedir. Bu dönemde Müslüman Araplar, güneş saatine çok önem vermişler ve değişik pozisyonlardaki düzlemler üzerinde çok değişik saat türlerini geliştirmişlerdir.

İslam Medeniyetinin hüküm sürdüğü bütün coğrafyalarda başta Endülüs Emevileri olmak üzere Avrupa’dan Orta Asya’ya kadar uzanan çizgi üzerinde kurulan bütün tarihi kentlerin camilerinde, minarelerinde, medreselerinde han ve kervansaraylarında ve benzeri yapıların duvarlarında veya uygun yerlerinde güneş saatleri monte edilmişti. Güneş Saatleri İslam uygarlığı içinde Trigonometri prensipleri de kullanılarak bu düzeni ve imalatını biraz daha basitleştirerek öyle kullanmışlardır. Bu noktada olaya baktığımızda Müslümanların saate verdikleri önem, namaz vakitlerinin doğru ve zamanında belirlenmesi anlamında çok önemlidir.

Uygarlıklar ülkesi olan Anadolu’muzda bulunan birçok kentimizdeki tarihi yapılarda da bu Güneş Saatlerinden mutlaka örnekler vardır. İstanbul ilimizde ve özellikle de tarihi yarımadada bulunan tarihi yapılar ve kültür varlıkları niteliğinde olan diğer yapılar güneş satı donanımı anlamında diğer illerden çok daha zengin olduğu bilinmektedir. Çünkü Orta Çağ Rönesans’ı ile birlikte Güneş Saati kullanımı Roma ve Bizans İmparatorlukları sınırları içinde büyük bir oranda yaygınlaştırılarak kullanılmıştır. Bu dönemde Kristof Kolomb gibi kaşifler tarafından yapılan kıtaların keşfi sonrasında Güneş Saatleri biraz daha yaygınlaşmış ve zaman içinde bütün dünya coğrafyasında kullanılmaya başlanmıştır. Çok uzun bir süre dünyada yaygın olarak kullanılan güneş saati ancak 19. Yüzyıla gelindikten sonra pusulanın geliştirilmesi ve bilimsel anlamda ortaya çıkan ilerlemeler neticesinde mekanik tarzda zaman ölçme aletleri yapılmıştır.

İşte bu yeni saat çeşitlerinin yapılması ve dünya piyasasına sunulmasından sonra Güneş Saati kullanımında gerileme söz konusu olmuş ve bu kadim alet bulunduğu yerde el dokunmadan bir süs eşyası olarak korunmaya başlanmıştır. Şimdilerde bir süs eşyası olmaktan ileri gitmeyen bu güneş saatleri, ne olursa olsun bu günkü kullandığımız modern anlamdaki saatlerin babası olarak bilinir. Bundan dolayı ahde vefa olarak bu tarihi keşif aletini unutmamak ve her zaman ona sahip çıkmak gerekir diye düşünüyorum. Çünkü insanlığın dünyayı keşfetmesinde ilk defa önünü açan ve geçen bütün zamanlarda kullanılan bu tarihi güneş saatinin kendi fonksiyonel çapı içinde ifa ettiği görevin ne kadar önemli olduğu bilinen bir gerçektir.

Değerli dostlar, Güneş Saatinin Orta Çağ İslam uygarlığı içinde gelişmesinin izlerini ilimiz Batman tarihi içinde de görmek mümkündür. Bu kapsamda tarafımca yapılan bir araştırmada Batman iline bağlı Hasankeyf ve Kozluk ilçelerinde bulunan tarihi camilerin duvarlarında ve minarelerinde bu Güneş Saatlerinden birkaç örnek mevcut olduğunu tespit ettim. 1085-1335 yılları arasında Hasankeyf’te hüküm süren ve bu sürede 130 yıl Artuklu Beyliğinin başkenti olan Hasankeyf’te bulunan Sultan Süleyman ve Errızk Camilerinin minarelerinde ikişer adet Güneş Saati yerli yerinde durmaktadır. Bu saatlere yakından bakıldığında sanki yeni monte edilmiş gibi görünmektedirler. Dilmaçoğulları Beyliğinin önemli kentlerinden biri olan Kozluk ilçemizde bulunan İbrahim Bey camisinin Güneye bakan duvarında ve minaresinde ise iki adet Güneş Saati bulunmaktadır.


(resim: Kozluk İbrahim Bey Camii)
Basit bir araştırmayla görüp şahit olduğum bu Güneş Saatlerinin her birisi kendi çapında birer tarihi eser olarak doğal ortamda koruma altında bulunuyorlar. Çünkü Hasankeyf ve Kozluk ilçelerimizde bulunan ve kendiliğinden korunan bu Güneş Saatleri bulundukları yerlerin yüksek olması ve bu yüksekliğin insanların ulaşımına engel olması nedeniyle yapıldıkları tarihten günümüze kadar bulundukları yerlerde korunmuşlardır. Kanaatimce ülkemizin diğer illerinde bulunan Güneş Saatleri de aynı konumda oldukları için kendiliğinden korunuyorlardır.

Başlı başına bir araştırma konusu olan ve belki de üniversitelerde tarihi güneş saati ismi altında kürsü kurulması ve bu alanda yüksek öğrenim gençliğine ders verilmesine ihtiyaç olduğunu böylece zeminde uygulama yapmak üzere arada bir Güneş Saatlerinin bulunduğu mekanlara öğrencilerin getirtilerek Güneş Saatleri hakkında bilgilendirilmeleri gereğine inanıyorum. Çünkü öğrencilerin okullarda aldıkları dersler dışında da mutlaka dış çevrelerinde pratik yapmaları gerekmektedir. Şuna inanıyorum ki şu anda Hasankeyf ve Kozluk ilçe merkezlerinde bulunan öğrenci ve öğretmenlerin hepsi yakınlarında bulunan bu örnek tarihi noktalardan bihaberdirler.


(Hasankeyf Sultan Süleyman Camii)

Kaynak: turizmhaberleri.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !