Milli mücadele yıllarında, Anadolu kuvvetlerine bağlı üç beş eski ve de küçük tekneden biriydi Alemdar…. O eski ve küçük tekneler de, hepsi hepsi iki üç römorkörle bir kaç ahşap gümrük motorundan başka bir şey değildi zaten…..
Yukarıda adı geçen Alemdar fırtınalı havalarda zor durumda kalan gemilerin yardımına koşmak üzere yapılmış bir kurtarma gemisiydi. 1898 Danimarka yapımıydı.362 tonluktu.Boyu 49,5m., genişliği de 8 m kadardı. Kapütülasyonların sağladığı imkanlardan yararlanarak karasularımızda gemi kurtarma işleri yapan bir Danimarka kumpanyasının gemisi idi.
Birinci dünya savaşına girdiğimiz gün, hükumet, karasularımızdaki bütün büyüklü küçüklü yabancı bayraklı teknelere olduğu gibi, bu kurtarma gemisinede el koymuştu. ‘’Alemdar’’ adı verilmiş, mürettebatı Türk denizcileriyle değiştirilmişti. Ama savaşın sonunda Istanbul’u işgal eden Batılı galip devletlerin kuvvetleri, bütün öteki gemilerimiz gibi bu ‘’Alemdar’‘ı da kontrolleri altına almışlardı.
1921 yılının 23 Ocak günüydü….Istanbul, işgal döneminin en karanlık günlerini yaşamaktaydı….Ordumuz, bir hafta sonra, Batı Anadolu’da, İnenü önlerinde Yunan ordusuyla karşı karşıya geleceği günlerin beklentisi içindeydi. ‘’Alemdar’‘ın bir avuç kahramandan oluşan mürettebatı, Anadolu kuvvetlerinin böyle bir tekneye ne büyük ihtiyacı olduğunu düşünerek o gece ‘’Alemdar’‘la gizlice Karadenize çıkmayı başardılar. Amaçları, en kısa zamanda gemiyle birlikte Mustafa Kemal Paşa’nın kuvvetlerine katılmaktıç
Ne var ki, kaçtıkları farkına varılmış, peşlerinden çok hızlı bir Fransız gambotu yollanmıştı! Gambot çok geçmeden Alemdarı yakalamış, yanına yanaşmış, Fransız subay ve askerler ‘’Alemdar’‘ı ele geçirmişti… Hatta geri döndürerek rotasını İstanbul üzerine çevirtmişlerdi bile…
Ama bir süre sonrs, Türk mürettebat ani bir şekilde harekete geçerek Fransızları etkisiz hale getirmişlerdi! Sonra da peşlerinden kendilerini izlemekte olan gambota ateş acarak onu da perişan etmişlerdi. Bu arada ‘’Alemdar’’ karaya oturmuş, çıkan çatışma sırasında üç şehit verilmişti. Fransız gambotu, ‘’Alemdar’’ gibi bir tekneyi elinden kaçırmış olmanın hıncını Ereğli kasabasını topa tutmakla almak istemiş, bir süre daha gelişigüzel ateş ettikten sonra çaresiz gitmek zorunda kalmıştı.
Alemdar Anadolu kuvvetlerinin emrine girdikten sonra da Bahriye Müfrezesi Kumandanlğı’nın gemisi olarak aylarca Anadolu’ya silah ve mühimmat taşıdı durdu. Böylece boyundan büyük işler başaran bu küçük gemi Kurtuluş Savaşı tarihindeki şanlı yerini aldı. Cumhiriyet’in ilanından sonra da kurtarma gemisi olarak 1954 yılına kadar aralıksız hizmet etti. O yıl kadro dışı bırakılarak satıldıktan sonra bir sürede tanker dubası olarak hizmet gördü. Daha sonra 1971’de bir kez daha eldeğiştirdi. En sonunda da 1982’de hurdaya gitti.
Geriye, destanlaşan kahramanlık öyküsünden, birde ‘’Gazi’’ olarak anılan şerefli adından başka bir şey kalmadı.
Kaynak: Istanbul’un Untulmayan Gemileri Eser Tutel
