Ege köy, kasaba ve mahallelerinin kalbi, sokak ve caddelerini haftanın sadece bir günü kaplayan Pazar tezgahlarında atar. Pazar; bir şenlik, sosyalleşme ve de alışverişin kutsal günüdür. Ancak, kent ve ilçelerin akan kanının hızlandıran pazar yerlerini sevmeyenler de vardır. Marketler ve süpermarketler, alışveriş merkezleri Pazarların kurulduğu günlerden nefret ederler.
Ege kasabalarında kurulan büyük pazarlar sadece yöre halkının değil, büyük kentlerden turlarla gelen alıcıların, toptancı esnafın, bakkalın da akın ettiği mekanlardır.
Ödemiş, Tire, Milas ve Bodrum pazarları belki de Türkiye`nin en büyük pazarları. İstanbul`dan gelen esnafın bile peynir, ot ve baharat satın aldığı yüzyıllık mekanlar.
Ege pazarlarında köylü ürününü aracısız satar, sadece belediyelere az bir vergi öder. Tabii bu durum her zaman birilerini ve o birilerinin yandaşlarını rahatsız eder. Köylülerin bahçelerinde ve tarlalarında yetiştirdiği ürünler, dağlardan ovalardan topladıkları otlar, dokudukları halı ve kilimler, giysiler, hazırladıkları süs eşyaları, sepetler pazar tezgahlarına çıkar. Meraklıların hiçbir yerde bulamayacağı ürünler Ege pazarlarında karşınıza çıkar. Şaşırmayın…
Bu pazarların bir ilginç özelliği de mal ve ürün değiş tokuşudur. Yani dünyanın en ilkel ama en dürüst alışverişi..
EGE PAZARLARI KİMLERİ RAHATSIZ EDİYOR?
Elbette çok zincirli süper marketleri, dev alışveriş merkezlerini, Amerikan damgalı lokanta zincirlerini… Ancak bölgede bazı belediyeler köy pazarlarını teşvik edip, koruyup kollarken, bazıları da kasabanın, kentin görünümünü bozduğu gerekçesiyle küçültülüyor.
Buna bir örnek Milas pazarıdır. Bu Pazar 4 yıl önce ilçenin cadde ve sokaklarını kaplarken, dar bir alana adeta hapsedilmiş. Pazarcı esnafı, yazlıkçı ve turistlerin turlarla geldiği Milas pazarının artık eski havasının kalmadığını söylüyorlar.
Özellikle dokuma ürünlerin satıldığı bölümler kaldırılmış, köylü üretici dar bir alanda satışa zorlanmış.
Yine Didim Akbük pazarı sokakların işgal edildiği gerekçe gösterilerek(halbuki köyü işgaliye bedeli ödüyor)kaldırılmış. Belediye ekipleri almış ellerinde metre ölçerleri, esnafın köylünün ne kadar yer işgal ettiğini hesaplayıp duruyor. Seferihisar gibi yerlerde dul ve dar gelirli kadınlara bedava yer verilirken, bazı belediyelerin köylünün boğazını sıkmasını anlamak mümkün değil.
Hem alışveriş canlandırmaktan söz edeceksiniz, hem de aracılardan şikayet edeceksiniz.. bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu derler adama.
Halkın yüzyıllardır geleneğiyle oluşturulan Pazar yerleriyle yerel seçim öncesi oynamak ne kadar doğru. Buna siyasetin çileli yollarından geçenler herhalde iyi bilir.
Cengiz Erdil
erdilcengiz@gmail.com