Sorunlarının konuşulduğu toplantıda ana gündem, kent deniz ulaşımı oldu.
DTO Mayıs ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası(DTO) Meclis Üyesi Salih Zeki Çakır, gemilerin tutulmasının kimseye faydasının olmadığını söyleyerek, “En iyi gemi çalışan gemidir, pervanesi dönen gemidir. Gemilerin tutulmasını geçmişte ben de yaşadım, kimseye faydası olmuyor. Tutulmalar ağırlıklı olarak bankalar olmak üzere alacaklılar tarafından yapılıyor” dedi.

ÜSTÜNDE GEMİ ADAMI OLMAYAN GEMİLER VAR
Salih Zeki Çakır konuşmalarına şu şekilde devam etti; 200 milyon dolarlık filo göz önüne alındığında bu rakamın Türkiye denizciliğinde önemli bir pay olduğunu belirterek, “Gemide sorun çıktığında gemi sahibi ve taraflar arasında anlaşmazlık oluştuğunda bir uzlaşma zemini oluşamamaktadır. Özellikle armatör, gemisini tamamıyla terketmek durumunda kalmaktadır. Hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerin limanlarında tamamıyla sahipsiz, üstünde gemi adamı olmayan gemiler mevcuttur.

Kartal, Kumkapı, İzmit Körfezi’nde ve başka limanlarda çevre açısından sorun çıkması söz konusudur. Türkiye’de şu anda belli bir yaş ortalamasında benim de ilgilendiğim gemilerde bütün elektroniği sökülmüş ve gemilerdeki yakıt dahi alınmıştır yani ciddi bir ekonomik değer yok olmaktadır. Bu anlamda herkesin kendi alanında bu soruna katkı sağlaması arzusundayım” ifadelerini kullandı

KOSTER derneği olarak faaliyetlerine devam ettiklerini bildiren Salih Zeki Çakır, 11 Haziran’da Pendik Green Park’ta bir sempozyum düzenleyeceklerini duyurusunu da yaptı.

METİN KALKAVAN; BİZ PLANSIZ BİR ÜLKEYİZ
DTO Mayıs ayı Meclis Toplantısı’nda konuşmaları değerlendiren İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan ifadelerinde “İnsanlar her zaman en kolay ve en rahat ulaşımı tercih eder. İskele ve limanlarımızın çıkışında park yeri sıkıntımız var. Harem dışında park yeri olan başka bir yer yok. Malesef deniz ulaşımında entegrasyonumuz bulunmamakta. Hamburg’ta bir kişiyle bile tekneler yanaşıyor. Denizi kullanabilmek için o önce zihniyete sahip olmamız lazım. Şehir içi deniz ulaşımı yapan firmların çok büyük tehlike altında. Karşılarında hem devlet firması hem de özel sektör var. Rekabet mümkün değil. Firmalarımız için karamsarım. Deniz ulaşımı artacak, mecburiyetten artmak zorunda. Uzun vadeli alt yapı yatırımları gerekiyor. Hiçbir iskelemizin yanında ciddi bir otopark göremiyorum. Metro da yeni yeni başladı. Biz plansız bir ülkeyiz. Plan, işi yaptıktan sonra yapılır’’ diyerek sözlerine devam etti.

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
“Denizi ulaşımını mecburiyetten kullanıyoruz. Deniz ulaşımı, her zaman için kolaylık ve rahatlık sağlamadığı sürece istenilen seviyelere gelmemiz söz konusu olamaz. Biz yap bozu seven bir milletiz. Bir şeyi yaparız, bozarız. 10 yıl sonra tekrar yapıp bozarız. İstanbul, şehir planlamacıları tarafından yapılmadı. Zor bir şehir. Marmaray ve Avrasya Tüneli’nden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sorunun iki boyutu var; arz ve talep. Arz konusunda, tekneler, iskeleler, sertifika gibi sorunlarımız var. Diğer taraftan da deniz ulaşımına talep yaratma sorunumuz var.”

BURASI SADECE ARMATÖRLERİN ODASI DEĞİL
Konu ile ilgi,li söz alan İMEAK DTO Meclis Üyesi Abbas Kolçalar, İstanbul’da trafik sorununun çözülemediğini belirterek, “Devletin kulakları sağır, bağır bağır kimse duymuyor. Böyle bir şey nasıl çözülemez diyorum. Diğer konularda da DTO meclisi olarak daha çok sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. DTO olarak birçok şeyi yapamıyoruz ya da başarılı değiliz” ifadelerine kullanan Abbas Koçalara cevap veren Metin Kalkavan şu ifadeleri kullandı;
“Burası sadece armatörlerin odası değil. Burada armatörlerimizin büyük bir çoğunluğu temsil edilmektedir. Burada herkes çıkıp konuşacak. Her şeyi yönetimden beklememek gerekir. Herkes konuşacak burada. Deniz Ticaret Odası’nın kuruluş amacı ve görevlerine bakmanızı tavsiye ederim. Bizim ana görevimiz, üyelerimizin sorunlarını devlete iletmek ve çözüm aramak. Devletin kulakları sağır değil. Her şeyi gayet iyi biliyorlar. Ama yapabildikleri var, yapamadıkları var’’ dedi.