Büyük yatırımlara ve sporculara verilen yüksek primlere rağmen pek çok takım sporunda başarılı olamayan Türkiye, denizin altında yada üstünde yapılan spor branşlarında adından söz ettiriyor. Bireysel olarak uluslar arası yarışmalara katılan hatta antrenman yapacak havuz bile bulamayan 3 sualtı sporcu 3 farklı branşta dünya rekoru kırarken, 3 okyanusu geçen tek insanda bir Türk oldu. Ayrıca 2011 yılında dünyanın en iyi sualtı fotoğrafçıları arasına bir Türk fotoğrafçıda girdi. Deniz kızı önce buzulda sonra Kızıldeniz’de rekor kırdı ODTÜ SAS sporcusu Şahika Ercümen son 4 yıldır, hiçbir yardımcı alet kullanmadan dünyanın en derine dalan kadını olmak için çalışıyordu. 26 yaşındaki deniz kızı Ercümen, önce 11 Şubat 2011’de Avusturya’ da insan bedeninin sınırlarını zorlayacak kadar güç bir denemeye girişti.
Avusturya’nın en büyük buz pateni pistinde açılan delikten 0 derece suya giren Ercümen, tek nefeste 110 metre sualtında kaldı. Üzerindeki 40 cm’lik buz tabakasını geçerek diğer delikten çıkan Ercümen böylece kadınlarda 70, erkeklerde 108 metre olan rekoru ele geçirdi. Buzaltı Dünya Yatay Dalış rekorunun ardından genç sporcu, antrenmanlarına Mısır’da devam etti.8 ay günde 12 saat çalışan Ercümen, 10 Kasım’da bayanlarda ilk kez düzenlenen paletsiz dikey dalış rekorunu denedi. Kızıldeniz kıyısındaki Dahab kentinin açıklarında suya giren deniz kızı, sadece palet kullanarak 70 metreye indi. 67 metre ile ABD’li Tanya Streeter’a ait rekoru kıran deniz kızı Ercümen, 11Kasım’da ise palet bile olmadan 60 metreye dalarak bayanlarda yine en derine dalan sporcu oldu. Ercümen 2011 içinde tek başına 3 rekoru Türkiye’ye kazandırdı.
Soluksuz adam antrenmanlarında bile rekoru kırdı
Dünya serbest dalış rekorunu 2009’da 83 metreyle elde eden milli sporcumuz Devrim Cenk Ulusoy, Kaş’ta dünyayı yeni bir rekorla tanıştırdı. Dünya Sualtı Sporları Federasyonu(CMAS) dünyanın ilk
paletsiz ip destekli serbest dalış rekortmeni olması için Ulusoy’u seçti. 38 yaşındaki Ulusoy, kendisi için söylenen “Soluksuz Adam” deyiminin hakkını verdi. 111 ülkeden binlerce sporcunun üye olduğu
CMAS’ın teklifi üzerine harekete geçen Devrim Cenk Ulusoy, Kaş’ta sadece 35 gün antrenman yaptı. 1 Ekim’de denize giren Soluksuz Adam, paletsiz, ip destekli ve sabit ağırlıklı dalış rekoru için daldı.
Sadece 8 kg’lık ağırlık taşıyan Ulusoy, 80 metreye indirilen ipi takip etti ve kendisini bekleyen mandalı aldı. 3 dakika 8 saniye sonra yüzeye çıkan Ulusoy, böylece dünyada ilk kez uygulanan bu rekoru
Türkiye’ye kazandırdı. Bir insanın ciğer kapasitesinin 3 katı hava depolayabilen akciğerleriyle “Soluksuz Adam” olarak bilinen Devrim Cenk Ulusoy, ayrıca 22 Türkiye rekorunun yanı sıra, 2 Avrupa, 6 dünya
rekorunu kırarak son yıllarda tüm ülkelerin dikkatini çekiyor.
29 Ekim olmasa 14 gün sualtında kalacaktı
Guinnes Rekorlar Kitabı’na sualtı sporları branşında giren tek Türk sporcu olan Cem Karabay, Caddebostan’da 21 Ekim’de girdiği akvaryumdan yeni bir dünya rekoruyla çıktı. 2009’da dünyanın sualtında en fazla kalan insanı ünvanını 135 saat 2 dakika 19 saniye ile elde eden Karabay, bu yıl rekorunu 192 saat 19 dakikaya çıkardı. ABD’li Jerry Hall’a ait 120 saat 1 dakika 9 saniyelik rekoru, 135 saat 2 dakika 19 saniyeye çıkartan Karabay bu kez kendi rekorunu ilerletmek istedi.
Soluduğumuz hava ile doldurulan tüpleri kullanarak 21 Ekim akşamı akvaryuma giren Cem Karabay, tam 8 gün sualtında yaşadı. Tüm ihtiyaçlarını sualtında gideren Karabay, kas ve kemikleri uyuşmasın
diye futbol oynadı, bisiklete bindi. Bol su içen, bir insanın yediği her şeyi sualtında kolaylıkla yiyebilecek kadar becerikli olan Karabay, 8. Günün sonunda kendi rekorunu 300 saate kadar taşıyabilecek kadar sağlıklıydı. Karabay, cumhuriyetimizin ilanının 88.yılı kutlamaları sırasında Türkiye’ye yeni bir rekor kazandırmak istediğini söyleyerek 29 Ekim günü 19.42’de sudan çıktı. Karabay ayrıca dünyanın ilk “sualtındayken internetten alışveriş yapan adamı” ünvanını da elde
etti.
3 okyanusun ilk fatihi bir Türk: Erden Eruç
ABD’de yaşarken 11 Eylül saldırılarının ardından işleri bozulan Erden Eruç, 1997’den beri planladığı kas gücüyle devr-i alem fikrini hayata geçirdi. 2002’de birlikte kaya tırmanışı yaparken düşerek ölen
arkadaşı Göran Kropp’un cenazesinden dönerken Eruç uçakta bir dünya haritası çizdi ve 2006’da Kanarya Adaları’ndan Atlas Okyanusu’na açıldı. 96 gün sonra Guadeloupe’a vararak “Kürekle okyanus geçen ilk Türk” ünvanını kazandı. 2007 Temmuz’unda ise Kalifornia sahillerindeki Bodega Bay limanından kürekle Avustralya’ya doğru Büyük Okyanus’a açıldı.. Eruç, 8 ay sonra Avustralya’nın doğu kıyısındaki Mooloolaba Limanı’na ulaşmayı hedeflerken 7.1metre uzunluğundaki teknesinde 10 aylık yiyecek, su kaynatmak üzere yakıtı vardı. Elektrikli bir su cihazı ile deniz suyundan tuzu arıtarak tatlı su üretiyor ve bütün elektrikli aksamı çalıştıran aküleri teknesindeki güneş panelleri ile şarj etti. Ekvator rüzgarları şiddetlendirince teknesi batıya sürülen Eruç, Papua Yeni Gine’nin kuzeyinde, Wewak limanına 135 deniz mili mesafeye kadar yaklaşmıştı. Filipinli balıkçılar 2008 Mayıs’ında O’nu denizde geçirdiği 312 günün ardından aldı. Bu 312 gün, Erden Eruç’u denizde en uzun süre tek başına kalan yalnız kürekçi yaparak Guinness Dünya Rekoru’na ulaştırdı. Tayfun mevsiminin sona ermesiyle 2009 Ocak ayında aynı noktadan denize bırakılan Eruç, 21 günde Yeni Gine’deki Finsch Harbor koyundaki iskeleye ulaşarak Pasifik Okyanusu’nu da geçti. Kasım 2009’da ise Avustralya’ya doğru yola çıkarak Ocak 2010’da vardı. Temmuz 2010’da Avustralya Carnarvon’dan denize açılan Eruç, 26 Kasım 2010’da ise Madagaskar’ın Mahajanga limanına çıkarak 3 okyanusu da kürekle geçen ilk kişi oldu. Eruç halen Atlas Okyanusu’nun ortasındaki Bermuda Adaları yakınlarında bulunurken, yaklaşık 700 gündür tek başına kürek çekiyor.
En iyi sualtı fotoğrafçısı da bir Türk
Sualtı sporlarındaki yükselişimizin bir karşılığı olarak Dünya Sualtı Sporları Federasyonu-CMAS, Dünya Sualtı Fotoğraf Şampiyonası’nın Bodrum’da yapılmasını istedi. 23 ülkeden 88 fotoğrafçının katıldığı yarışmada “Dünyanın en iyi sualtı fotoğrafçısı” ödülünü Türk dalgıç Orhan Aytür kazandı. Aytür, 1 altın 2 bronz madalya kazanırken Türkiye Milli Takımı şampiyonada 4 madalya ile en başarılı takım oldu.
TSSF Başkanı İnkılap Obruk, “Sualtında kazanılan başarılar tesadüf değil. Disiplinle çalışan ve ülkesinin bayrağını uluslar arası arenada başarıyla dalgalandıran her sporcuya destek veriyoruz” dedi.
Gökhan Karakaş {Milliyet}