DENİZİN VE BORO ÇİFTİNİN SUNDUĞU GÖRGÜYÜ ANLATAN KİTAP

Ülkemizin denizcileşirken aydınlanması için çabalayan Emekli Amiral Cem Gürdeniz deniz edebiyatına bir eser daha kazandırdı. Mavi Uygarlık, Hedefteki Donanma ve Çelik Gemiler, Demir Bahriyeliler gibi 8 kitap yazan Gürdeniz, bu kez ülkemizde kendi alanında benzeri olmayan bir çalışmaya imza attı. Cem Gürdeniz ‘Mavi Vatan’ ve ‘Toprak Gemi Anadolu’ gibi kavramlarla ülkemizin denizcileşme ihtiyacını Kültürü ve Görgüsüyle Denizcilik adlı kitabında anlattı. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan eserin ilk imza günü Rahmi M. Koç Müzesi’nde gerçekleşirken çok sayıda deniz tutkununa hitap eden Gürdeniz, “Kitabı merhum Sadun Boro’ya ithaf ediyorum. Derin kültürel birikimi, herkese örnek denizcilik görgüsü, karmaşık ve zor durumlardaki bilgeliği, 10 metrelik telsizi ve tuvaleti bile olmayan kısmet yelkenlisiyle tüm okyanusları aşacak cesareti, tüm Türk dünyasını taçlandıran yerküreyi denizler üzerinden dolaşabilme öncülüğüyle amatör denizciliğimizin kutup yıldızı merhum Sadun Boro’yu sonsuza kadar hatırlamaya ve hatırlatmaya devam edeceğiz.” dedi. İlk imza gününe denizciliğimizin sivil amirali Sadun Boro’nun kızı Deniz Kısmet Polat ile Türk medyasında çığır açan yazı dizisini başlatan gazeteci Necati Zincirkıran’da katıldı. Boro çiftinin dünyayı dolaştığı Kısmet yelkenlisinin önnüde gerçekleşen etkinlikte İstanbul Flarmoni Orkestrası Derneği üyeleri de bir konser verdi.

Mavi Vatan doktrini
Mavi Vatan kavramının isim babası olmasının ötesinde uygulanması ve doktrin olarak yayılması için çabalayan Cem Gürdeniz, 9’uncu kitabı olan Kültürü ve Görgüsüyle Denizcilik’i çıkarttı. Türk denizciliğinde ilk kez yapılan bu çalışmayla denizciliğin gelenek ve göreneklerinden küresel deniz kültürünün detaylarına pek çok konu anlatılıyor. Türkiye’nin denizcileşmeye ihtiyacının önemini tarihsel, toplumsal, kültürel, siyasal, askeri ve psikososyal boyutlarıyla geniş bir perspektiften ele alan kitapta edebiyattan arkeolojiye, gemi modelciliğinden, sualtı sporlarına kadar deniz kültürünün her aşaması değerlendiriliyor. Gelenek, nezaket kuralları, bayrak disiplini, marina, usturmaça kültürü, denizcilerin tutum ve davranışları gibi konularda amatör denizciliğin kaynak eserlerinden biri olacak.

Sivil Amiral Sadun Boro’ya adanan kitap
Kültürü ve Görgüsüyle Denizcilik adlı kitabın ilk imza günü Rahmi M. Koç Müzesi’nde gerçekleşti. Çok sayıda deniz tutkununun katıldığı törende konuşan Cem Gürdeniz, “Merhum Sadun Boro, denizi kalbi, akli ve ruhu ile seven nadir denizcilerden biriydi. Klasik ama bir o kadar yeniliklere açık denizci kişiliğe sahipti. Pupa Yelken isimli efsane kitabının 7. Baskısının son bölümünde yazdıklarını okurken heyecan duymamak mümkün mü?

Sadun Boro
“Elinizdeki GPS bu heyecanı yok etti”

‘Eskiden uzun yolculukların en heyecanlı anları, üzerine rota tutulan adaya yaklaşırken yaşanırdı. Güneş, ay ve yıldız gibi sonsuzluktaki cisimlerden alınan rasatlara güvenerek binlerce mil yol kat eder veya bir okyanusu aşarsın. Rüzgar altında kalan adalara yaklaşırken ekseriye hava bozar, rüyet düşer ve sağlıklı rasat yapamazsın. Hele gece geliyorsan, hesaplarına göre belli bir mesafeye gelince yelkenleri indirip havanın aydınlanmasını beklersin. Akıntılar bilinmez. Haritalar eski ve eksiktir. Acaba karaya yakın mı düştün korkusu ile sabaha kadar geçen saatler bir ömür törpüsüdür. Ama bütün bu zorluklardan sonra o adayı patta onun en yakın burnunu istediğin zamanda bulduğun an, o çektiğin heyecan ve endişe yerini hiçbir şeyde bulunmayacak apayrı bir duyguya bırakır. Sanki o adayı ilk defa sen keşfetmiş gibi hissedersin. Bugün elinizdeki GPS bu heyecanı yok etti. Uzun yolculuklarda önemli bir yardımcı olmasına rağmen en büyük bir tatmin duygusunu yitirmiş olduk.’

Ben de bu kitabı yazarken gerek kültürü gerekse görgü boyutlarında her geçen gün materyalleşen, duygudan, heyecandan, sevgiden, saygıdan, örf adetten ve görgüden uzaklaşan genelde denizcilik özelde amatör denizcilik dünyasına bir nevi farkındalık kazandırıp sonra kültür ve görgü boyutunda yeni rota çizmelerine katkı sağlamayı hedefledim. En azından denize ve denizciliğe merak saran birinin önce kültür boyutunda ne yapması, kendini nasıl donatması gerektiğinin yol haritasını çizdim. Daha sonra denizcilik dünyasının kendine has dünyasında insan, gemi ve doğa ilişkisinin barış içinde ve mutlu yaşamaya yönelik toplumsal sözleşmesinin kurallarını denizde görgü altında derledim. Kitabın kapağında Savarona’nın kullanılması iki amaca yöneliktir. Türk denizciliğinin ve cumhuriyet donanmasının kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e sözde değil özde sadık olmaktır. İkincisi Savarona’nın beyaz bir kuğu olarak denizde kültür ve görüyü sembolize etmeye layık en değerli gemi olmasıdır. Bu kapsamda her platformda ve ortamda Savarona’nın en kısa zamanda bir müze olarak Dolmabahçe sarayı önünde yerini alması dileğimi vurgulamak isterim” dedi.

“En büyük fırtına egonuzu yerle bir eder”
Sadun Boro’nun kızı Deniz Kısmet Polat ise, “Türkiye’nin büyük bir denizcilik kültürü var. Sadun ve Odo Boro’nun büyük bir hayali vardı. Evet, kısmet7i inşa ettiler kendi imkanlarıyla. Ama Haldun Simavi onlara sporsorluk yapmasa Necati Zincirkıran abimiz olağanüstü seyahati milyonlarca insana ulaştırmasaydı, özel bir hikaye kalacaktı. Nuh’tan, Argonotlardan, Turgutreis ve Barbaroslardan beri gelen bu kültürün farkında olmalıyız. Kısmet’in bana kattıklarını düşündüm. Anladım ki deniz dinlemeyi öğretir. En büyük fırtına egonuzu yerle bir eder. Uyum gösterirseniz size koskoca bir dünyayı açar.” dedi.

Gökhan Karakaş {Milliyet}
DENIZKARTALI Haber Portalı

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !