Deniz bir tutku… Tutkularımın ardına düşüp mavi dünya ya kaptırdım aklımı ve yüreğimi. Eğitildim, öğrendim, görmek ve olmak istediğim maviliğe her dalışımda, aynı heyecan ve coşkuyla aklımı ve yüreğimi derinlerinde bıraktım.Yıllar geçtikçe bilgilerim, becerilerim, ufkum gelişti. Dalış yaşamıma nasıl, nerede ve ne olarak devam edeceğ…im sorusu kurcalar oldu aklımı. Karar vermem gereken bir yol ayrımına gelmiştim.
Dalışı, sınırları çok belirgin bir aktivite gibi düşünürdüm. Çok farklı uğraşlarla sürdürülebileceğini gördüm. Eğitmen olmak, karışım gaz, kapalı devre sistemli dalışlar, fotoğraf ve video çekmek, arkeolojik kazı ve saha çalışmalarında gönüllü ekiplere katılmak, çevreyi bilgilendirme çalışmalarına dahil olmak, okullarda, şirketlerde su altını tanıtacak, sevdirecek özel sunumlar organize etmek, kültür mirasımız olan tarihi eserlerin korunması için çalışmak, tüm bu faaliyetlere katılmak mümkündü.
Dalışa ilgi duyan, sualtını merak eden bir insanı dalgıç olarak aramıza katılmasına vesile olmak bir gaye oldu benim için. Görüyordum ki, korumak için sevmek zorunluydu.Sevmiyorsan, önemi yoktur ne dağların, ne de denizlerin.Bize yar olan sevilmeye, korunmaya değerdir. Böyle bir nesil yetişiyor ne yazık ki…
Su altını seviyordum, temizliyordum, tanıtmaya çalışıyordum, korunması için çaba gösteriyordum. Korumanın yolu sevdirmek, sevdirmenin yolu tanıtabilmekti. Bir defa dalmasına vesile olduğum insanları, kısa bir süre sonra, tutkulu bir dalgıç olarak karşımda buluyordum. Daha fazla ne yapabilirdim?
Bir çok konuyu irdeledim, inceledim, bir yol belirledim kendime, En sevdigim seyi yapıyor olmak başka türlü bir mutluluktu. Düşüncelerim teker teker bir proje haline dönüşüyordu. Aklımdakileri projelendirmem için teşvik eden insanlarla bir araya geliyordum.
Sağlık sorunum nedeniyle dalışa ve tüm projelerime süresiz ara vermek zorunda kaldım. Aktif olarak dalış yapamasamda , okuyor, araştırıyor, bilgilerimi taze tutmaya çalışıyorum, Egitim imkanı bulduğum, her bir karesini ezber ettiğim tüm fotograf sunumlarına tekrar tekrar katılıyor, ilk eğitimlerimdeki hevesi, heyecanı hala yaşıyordum.
Bir çok hobi, kendine zaman ayırma gayreti, vakitleri iyi değerlendirmek, dinlenmek için yapılabilir, ancak dalış bunların çok çok ötesinde … Hayata dair ne kadar çok da öğrettisi oldu.En önemlisi ise bana “ haddimi bilmeyi” öğretti.
Bilgi ve tecrübenin gelişmesi bir arayışa yöneltiyor bireyi.. Seçeceğimiz yol tamamen becerimize, ilgi alanımıza, bütçemize, vaktimize, nerede olmak ve ne yapmak istediğimize bağlı.
Dalgıçlar tecrübe edindikçe yollarını kendileri bulmak durumunda. Bir müddet sonra onları yönlendirecek bir sistem ve organizasyon ne yazık ki yok. Özel çaba ve geliştirilen özel ilişkilerle bir amaca yöneliyoruz.
Meraklı, ilgili, araştıran, hevesli, bilgi ve gelişme kaydetmek isteyen insanlar için dalış bir aktivite olarak kafi gelmeyecektir. Bir şeyleri, biraz daha farklı yapıyor olmak, sevdiği alanda varlık göstermek çok doğal bir arzu.
Bir konu belirleyin, sualtında merakınıza, ilginize hitap edecek. O konuda da bilginizi, egitiminizi, tecrübenizi artırmaya çalısın. Güzel ve iyi bir şeyler ortaya koydukca taltif edileceksiniz.
Bizlere tarifsiz hazlar yaşatan sualtına, sorumluluğumuz salt korumakla ve sevmekle sınırlı kalmamalı.
Daha fazla insanın özenmesine, heveslenmesine, dalmasına, sevmesine, korumasına vesile olun.
Bu gün kendimize, yarın bizden sonra yeticek dalgıçlara güzel ve temiz bir sualtı, örnek olunacak projeler, kitaplar, fotograflar,videolar, anılar, tecrübeler bırakalım.
Sevgi duyduğumuz her şeye vefa borcuda duyarız. Hepimize bunca güzelliği sunan, muhteşem vakitleri yaşatan, dostlukları tesis etmemizi sağlayan sualtına olan vefa borcumuzu ona hizmetle, sunduklarını korumakla ödeyebiliriz.
Berrin OSMANAĞAOĞLU
berrinosmanagaoglu@gmail.com