YIL 1995- daha brövemi alalı 6 ay oldu ilk dalışımın tadı damagımda iken tekrar dalış yapma istegi iyice kendini gösterdi. Beni suyla tanıştıran abim Adnan Ceyhan ona çok minnet borcum var diye kendime sorarken onun bi arkadaşı ve abisi olan rum asıllı Vasilis isminde yaşlı kurt eski gemi çarkcısı abiyle tanıştım. Denizden konuşurken bana bi teklifde bulundu Ayvalık’taki yazlığından bahsetti denize 25 metre uzaklıgında yazlıgına davet etti. Bende kabul ettim ve yola çıktık tarih 12 temmuz. Yaz ayı sıcaklık beynimizi kavuruyordu.
Sabah onun arabasıyla çıktık yola yaklaşık 6 saatlik yolculuktan sonra Ayvalık’a vardık yazlıga gittik. Eşyaları odamıza yerleştirdikten sonra çarşıya çıkıp rakı ve karides aldık eve döndük hazırlıklara başladık. Karides güveç için akşam güveçleri yapıp rakı ile içtikten sonra saat gece 1 olmuştu. Vasilis abinin eski gemi anıları saatin nasıl geçtigini unutturdu.
Artık uyku vakti gelmişti. Herkes yataga yattı bende yeni yer ve ayvalık’ta dalma hayaliyle uykuya geçtim. Sabah 6:30 da uyandım mutfakta kahve yaptım kendime verandaya geçtim kahve sigara içerken nekadar saglıklı beslendihimi düşündüm ve spor yapmaya karar verdim hemen odama koşup dalış malzemelerimi aldım ve 25 metre uzaklıktaki denize koştum ve suya girdim.
ilk on metrelerde akılıma yanlız dalmamam konusundaki dersde gördüğüm eğitim geldi aklıma. Biraz korku biraz heycan yaklaşık 19 metreye indim taşlık bi alandı korkuyorum neyle karşılaşıcam diye bir kaya gördüm entreresan geldi içinde sanki bir delik varmış gibi biraz yaklaştım amacım daha yeni olan fotograf makinamı denemek ve ilk fotomu çerkmek isteyişimdi.
Yanımda bana tavsiyede bulunan hocam abim adnan Ceyhan’ın sözü gelmişti eğer fotograf çekiceksen yanında ya ekmek yada balık götür sana modellik yaparlar diye bende ona uyarak dedigini yaptım. Kayaya yanaştım ne ekmek koydum deligin agzına ve kocaman dudaklı bir balık geldi kafasını hafiften uzattı ekmegi aldı ve geri gitti.
Bende modelimi buldum sevinciyle birazdaga ekmek koydum bu sefer bana inanan orfoz deliginden çıktı ve o kocaman ekmegi bir yudumda yuttu hayatımda gördüğüm en büyük canlı balıktı ve onunla dost olmaya karar verdim. Yanımdaki ekmek ve simidi onunla paylaştım yaklaşık 30 dakika zaman geçirdik inanın sanki 5 dakikadır birlikteymişiz gibi zaman akıp geçti…
Ben çıkmaya karar verince yukarı dogru haraket ettim oda benimle birlikte deliginden çıktı ve sanki benimle gelmek istermişcesine peşime takıldı. Birkaç metre çıktıve geri döndü bu dostlugumuz yaklaşık 4 gün sürdü bunu Vasilis abiyle paylaşınca bana kızdı anlam veremedim ama anlıcaktım son gün… Dalışa geçtim ve onu göremedim çok üzüldüm herhalde gitti diye düşündüm ama işin gerçek kısmı bu değildi yuvasında vurulmuştu benim yüzümden insanları ona güvenli düşüncesine sokmuştum hata yaptım…. Vasilis abinin neden kızdıgını anladım… Orfoz Osman’ın hayatıyla oynamıştım…. İsmini Osman koymuştum ve artık yaşamıyordu çok üzülmştüm ve anladımki insanlarla hayvanlar bir arada yaşayamaz….
Para insanların gözünü kör ediyor Osman’dan geriye kalan sadece çekilmiş bikaç kare fotograf kaldı…. Burda söylenecek tek kelime lütfen bilinçsiz avlanmıyalım dost olmaya çalışalım…
HOŞCAKALIN
Kutlay Erdoğan
acı ama gerçek ! keşke sualtı vahşi yaşamıda destek altına alabilsekde “”” orfoz osmanlarda””” birer birer yok olup gitmese
çeşke ama bu imkansız yasak oldugu halde yönetenlerin menüsünde orfoz bulunmakta ne kadar yasak olsada
güzel ama üzücü bir hikaye