Bodrum”un Antik çağlardaki adını lakap olarak almıştı Cevat Şakir Kabaağaçlı, Halikarnas Balıkçısı olarak bilinmesini isterdi, Sürgün olarak gelmişti Bodrum”a.. . Cezası bitti, gönüllü sürgün oldu.Hüzün ve yalnızlığın köyünü tanıtan Halikarnas Balıkçısıydı artık o… Sonra Azra Erhat ile Gökova Körfezini turladı. Bodrum sadece tarihi kale ve çevresinden ibaret değildi, bin bir güzelliği keşfettiler, Adına “Mavi Yolculuk” dediler. 10 bin yıllık tarihle yoğrulan bölgede, adeta altın madeni bulmuşlardı.
Buraya kadar 1960”lı yılların öyküsüydü. Sonra altına hücum başladı.
Balıkçı köyü, mavi turların merkeziydi artık . Kısa sürede bağlı olduğu Muğla”nın en büyük ilçesi oluverdi, Deniz, kum ve kayalar, eğlence sektörünün her türüyle kucaklaştı, altın madeninin galerileri tüm Bodrum Yarımadasını sardı. Burası artık İstanbul”un arka bahçesiydi.
Gökova ve Güllük Körfezlerinin çevrelediği Bodrum Yarımadası 557 kilometrekare. Nüfusu kış aylarında 160 bin… Yaz mevsimine ise 2 milyon. Nüfus birleştirilmiş tatil günlerinde 3 milyonu buluyor.
Resmi kayıtlarda yarımadanın yüzde 61”i orman ama bu kimselere inandırıcı gelmiyor, Uzaktan bakınca kar gibi beyaz örtünün ormanı, yeşili bitiren yapılar topluluğu olduğu anlaşılıyor. Yarımadada binlerce konutun kesin sayısı da belli değil. Her yıl kış aylarında yepyeni konutlar, siteler yükseliyor.
Ünlü inşaat şirketleri 100 bin nüfuslu yeni kent siteleri inşasına başladı bile, İstanbul merkezli inşaat yapıcıları, yarımadanın 10 yıl içinde Türkiye”nin beşinci büyük yerleşim yeri olacağı iddiasındalar.
Tarihte belki de ilk sitelerden birinin kurulduğu Halikarnas için tarihin sonu artık. Lüks, ultra lüks, orta halli ve deniz kumlu derme çatma konutlarıyla Bodrum, bir meçhule doğru yuvarlanıyor.
Çünkü artık enerji, ulaşım ve içme suyu şebekeleri, ne bu yapılaşmayı ne de nüfusu kaldıramıyor.
BODRUM”UN KALICILARI VE GİDİCİLERİ..
“Bodrum yabancı turist ağırlama yönünden bir Antalya ve Kapadokya ile mukayese edilemez” diyor bir turizmci ve ekliyor. “ Bizi kurtaran yerli turist”..
Bodrum”a bu yıl 450 bin dolayında yabancı turistin geldiği tahmin ediliyor. Mesela deniz yoluyla kruvazierlerle gelen turist sayısı topu topu 5 bin,, Onlar da zaten gemilerinde konaklıyorlar. Ama Bodrum”a yurdun hemen hemen yer yerinden binlerce yerli turist geliyor.
Ve göç.. Bodrum diğer kıyı kentlerinden daha fazla göç alan bir mekan.. Ankara ve İstanbul”un emeklileri için yeni yerleşim alanı… Çok yakın bir zamanda kış aylarında da Yarımadanın nüfusunun çok artacağı tahminleri yapılıyor.
Bodrum”un sorunlarına özellikle ulaşımdan başlamak lazım, herkesin dilinde aynı söz var… “Trafik İstanbul”a döndü”… Milas ilçesinden Bodrum”a uzanan yol ve Yarımadayı adeta ikiye bölen Bodrum-Turgut Reis yolu adeta İstanbul”un Nişantaşı ve Bağdat Caddesi trafiğiyle yarışıyor, Son model lüks araçlarla motifiyle edilmiş kartal görünümlü doğanların da yarışa kalkması da işin ironik yönü,.
Ortaya çıkan ulaşım sorunlarını bir avuç trafik polisi ve jandarma ile çözülmesi zor görünüyor. Trafik kurallarına uyma konusunda Bodrum”a gelenleri, sınıfta kalanların başına koyabilirsiniz. Bodrumlulara göre,ulaşımda yaşanan sıkıntı, İstanbul”un kural tanımazlığı ve görgüsüzlüğünden başka bir şey değil.
“Yarımada için ulaşımda kesin çözüm bazı bölgelere tünel yapılmasından geçiyor” diyor bir karayolu uzmanı,, Şöyle bir düşününce son yıllarda tünle yapımının kamulaştırmalardan dolayı daha ucuz olduğu biliniyor. Eğer yapıcıların kafalarındaki Bodrum hayali gerçek olursa, tünelsiz Bodrum Yarımadası”nın cehennemden farkı olmaz, Çünkü yarımadayı ikiye bölen yolun çevresinde, konutlardan da tutun da alışveriş merkezlerine, marketlere, bin bir işyerine kadar her şey var.
ÇÖP DAĞLARI..
Yarımadanın en yüksek tepesi Mazı beldesinde,, Denizden yüksekliği sadece 800 metre civarında. Ancak yarımadada toplanan yıllık çöp miktarının 10 mazı tepesi ne ulaştığı söyleniyor. Belediye ekipleri çöplerin toplanmasında yetersiz kalıyor. Özellikle ara sokaklardaki çöplerin günlerce kaldığı oluyor. Ayrıca binlerce cam ve plastik ayrıştırılmadan aynı çöp kutu ve konteynerlerine atılıyor.
Bodrum için çok büyük bir çöp değerlendirme tesisi gerekiyor. Ülkenin önemli turizm merkezinin ayrıca merkezi yönetimin desteğine ihtiyacı olduğu çok açık.
ALTYAPI ÜSTYAPIYA YETMİYOR.
Bu kadar yapı, bu kadar nüfus,, Bodrum adeta bir tüketim makinası.. ne yol, ne elektrik, ne de içme suyu yeterli,… Sık sık elektrik arızaları meydana geliyor, Trafolar aşırı yüklenmeyi kaldıramıyor, patlıyor ve devre dışı kalıyor. Yaz aylarında en fazla mesai yapanlardın başında bu arızaları gidermeye çalışan teknisyenler geliyor.
Yarımadada su veren içme suyu kaynakları yetersiz.Bazı yerde kuyular var ve ama yer altı su kaynaklarında da su azalıyor. “Her halde ünlü inşaat yapıcılarının kafalarında bir formül vardır” diye düşünmeden edemiyor insan..
ARTIK EĞLENCE ZAMANI
Bodrum”da turizm anlayışı artık çok farklı. Deniz ve kum ikinci planda. Gezi ve dinlenmenin her unsuru paradan geçiyor, “Paran kadar tatil” sloganı Bodrum için tam yerini buluyor. Yazlıkçılar ve Bodrum”a yerleşenler için köylü pazarları yaz aylarında zaten İstanbul ve Ankara”yı aratmıyor. Turiste burada piyasa filminin kötü adamı muamelesi yapılıyor.Yerlilere göre, fiyatlar onlar yüzünden artıyor.
Yarımadanın tüm önemli koylarında plajlara girişler paralı. Sahil yerine artık Beach var… Yasada anlamını bulan “sahiller Halkındır” maddesi unutulmuş bir kavramdır burada, Tek tük halk plajları kimselere yetmiyor. Şezlongların kapılması için sabaha karşı başlayan bir yarış var. Gece günüz havlusunu bırakanlara rastlarsanız şaşırmayın, Bodrum”dasınız..
Beachler büyük kent gençlerinin mekanı … Sabahtan gece yarısına kadar eğlence var, müziğin her türü , dans var… En ucuzuna giriş 100 liradan başlıyor.
Marinalar halka açık.. Meraklılar Ege”ye açılan yüzlerce yerli ve yabancı tekneye bakıp “ Ah içinde bende olsaydım” hayali kuruyor.
Bodrum”un hal-i pürmelali budur …
Cengiz Erdil
erdilcengiz@gmail.com