BİR BAŞKA ESTETİĞİ VARDI ESKİ RÖMORKÖRLERİN

Liman şehirlerinde oturanlar, bu küçücük, gösterişsiz, çoğu kere de dış görünüşleri ihmal edilmiş teknelerin nedense pek farkına varmazlar. Çoğu kimse büyük yolcu gemilerini, zarif şehir hattı vapurlarını hayranlıkla izler de, römorkörlerin, kılavuz teknelerinin ya da palamar motorları gibi hizmet teknelerinin farkına bile varmaz.

Çoğu doğal ömrünü tamamlamış gibi görünen bu gösterişsiz tekneler, limanda daima şuraya buraya giderken görünürler. Kimileri peşlerine sekiz on mavnayı birden takarak bilinmeyen bir yere çekmeye çalışır ya da limana gidecek olan bir büyük gemiye kılavuz kaptanı yetiştirmek üzere suları bembeyaz köpükler içinde bırakarak telaşla bir yerlere doğru yol alır.

Aslında römorkörlerin kendilerine göre çok sağlam bir estetiği vardır. İstimli iseler, ince uzun bacaları olurdu. Köprü altından geçerken çarpmaması için, ortadan eklemli olan bu baca gemici tarafından geriye çekilerek arkaya doğru yatırılırdı. Geçtikten sonra da baca, gemicinin ipi bırakmasıyla, karşı ağırlıklarının yardımıyla çabucak eski halini alıverirdi.

Burunları karşıdan gelen dalgaları karşılayabilmek amacıyla hep kalkık olurdu… Arkaları da çektikleri mavnaların halatlarına engel oluşturmamak için dümdüz yapılırdı. Palamarın kasa denilen halkasının takıldığı bir ya da yan yana iki çekici kancası bulunurdu. Çoğunun direği olmaz, olursa da çok kısa olurdu.

Teknolojinin zaman içinde ilerlemesiyle bu eski hizmet teknelerinin de estetiği değişti. Şimdiki motorlu römorkörlerin tonajlarıyla birlikte çekiş güçleri çok arttıktan başka görünüşleri de değişti. Limanlarımızda, eski römorkörlerden, yıllarca hizmet vermiş kılavuz teknelerinden, emektar palamar motorlarından elde pek bir şey kalmadı.

Burada görülen, Denizyolları’nın 1950’li yıllarında Istanbul Limanı’nda kullanılmakta olan AHIRKAPI römorkörü…. Burnunda ve iki yanında usturmacaları, küçücük başüstü kasarası, upuzun bacası, makine kaportası ve de kaptan köprüsü ile tipik bir hizmet teknesi. Biri kaptan, öteki ikisi gemici olmak üzere üç kişilik mürettebatı var.

Görev mi? Yerine ve durumuna göre değişiyor: Gün oluyor, küçük tekneleri çekiyor, gün oluyor, limana giren gemilere kılavuz götürüyor.

Ama hiç boş vakti yok… Günün her saatinde iş başında… Durup dinlenmeden bir oraya bir buraya seğirtip duruyor…

1904, Hollanda yapımı… YENİKAPI ile KUMKAPI adlı iki de kardeşi var…

Hep birlikte yıllarca hizmet vermişler…

Üçünden en sona kalanı YENİKAPI olmuş…

Kaynak: Istanbul’un Unutulmayan Gemileri Eser Tutel

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !