09 Ocak 2015 Cuma
– Hüsnü GÜMÜŞ- turizmhaberleri.com/ Ankara
FİJET-ATURJET ÜYESİ
SİNOP Alan Yönetimi Başkanı
BAKMA ENGELLİ Mİ; GÖRME ENGELLİ Mİ?
2015 yılının bu ilk yazısına Side’de ülkemize olan sevgilerini kuma aktaran küçük konuklarımızla başlamak ve tüm okurlarımıza mutlu, başarılı yıllar dilemek istiyorum.
Yılın ilk etkinliği olan Beyaz Baston Körler Haftası’nda 7–14 Ocak tarihlerinde çeşitli kuruluşların yaptıkları etkinliklerde göz sağlığının önemini vurgulamakta, görme özürlü kişilerin bu durumdan kaynaklanan sorunlarına çözüm yolları tartışılmaktadır.
Birbirimizi Daha İyi Anlamak İçin (/Haberayrinti.asp?ID=28446)
başlıklı yazımızda da değindiğimiz görüşlerimi aktarmak için Engelsiz Turizm benzeri ifadelerin çok sık kullanıldığı günümüzde Kültür ve Turizm ailesinin izlenimlerini bekledim. Dünya çapında önemli sayılabilecek atılımlar yapması mümkün olan kültür ve turizm ailesinin haftanın son günlerinde bu konuda katkıda bulunacağı konusunda iyimser olmak istiyorum.
Müzelerimizde görme engelliler için eğitim verebilecek uzmanlarımız var; bazı müzelerimiz bu anlamda imkanlara da sahip. Almanya’da görme engelliler için tur düzenleyen seyahat kuruluşları var. Ülkemizde başlatılacak projeler Engelsiz Turizm açısından uygulamaya yönelerek öncü ve örnek olabilir.
Hacettepe Üniversitesinde Yapılan Araştırma
İstatistik Bölümü öğrencilerinin “Görme Yetersizliğinden Etkilenmiş Bireylerin Toplumsal Hayatta Karşılaştığı Sorunlar ” başlığını taşıyan araştırması kamuoyunun ilgisini çekmek ve görme engellilerin sorunlarını duyurmak amacıyla yaptıkları araştırmanın linkini burada teşekkürlerimle paylaşmak istiyorum. Çalışma sırasında gerçekten çok çarpıcı sonuçlar ve fotoğraflar derlemişler. Bakmak ve Görmek arasındaki farkı ve birbirimizi daha iyi anlamanın gerekliliğini gözler önüne seriyorlar. Tespitlerinde kişilerin ve kurumların çıkarabileceği çalışmalarına aktarmalarında yarar olan sonuçlar var. http://s3.dosya.tc/server29/lVhLBb/Sunum.pptx.html.
Prof. Dr. Hülya Çıngı, Dr. Nilgün Özgül önderliğindeki çalışma İstatistik Bölümü öğrencilerinden Başak Tanrıkulu, Dilan Oran, Gizem Saban, İlayda Kübra Nohut, Selen Hoşafçı tarafından sunuldu. Görme yetersizliğinden etkilenmiş bireylerin pozitif ayrımcılık yerine ancak onların hayatlarını kolaylaştıracak uygulamalara yer verilmesini öneriliyor. Görme engelinin hepimizin bir gün karşılaşabileceği bir süreç olduğunu vurgulayan araştırmacı arkadaşlarımız karar alıcıları da bir gün kendilerinin içinde olacakları bir ortamın bilincinde olmaya davet ediyorlar.
Görme engellilerin özgürleşmesinin ifadelerinden olan Beyaz Baston ve 6 noktadan oluşan Braille Alfabesi insani düşünülen ve tasarlanan ortamların çoğalacağı yaşam çevresinin oluşması açısından değerlendirilmesi ve yaşlı ve engelliler açısından genişletilmesi gereken bir anlama ve tanıma ortamını da beraberinde getiriyor.
Farklı Bakış Açıları Oluşturmak
Ülkemizde de görme imkanı kısıtlı olanların da kültürel değerleri tanımaları ve müzeleri ziyaret edebilmeleri açısından özel programlar üreten ve bunları yurtdışında da uygulayan uzmanların varlığı biliniyor. Uzmanlarımızdan Yararlanmayı sağlayacak ortam sağlandığında ülkemiz açısından da fark oluşturacak kazanımlar elde edilebilecektir.
Bu yıl görme engelli gruplar için Fas’a düzenlenecek özel tura 6500 kişinin katılması bekleniyor. Ayrıca Almanya’da Görme Engelliler İçin Sinema ve Konser Programları hazırlıkları yapıldığını da medyadan izliyoruz.
Marka olmanın unsurları arasında sayılan “belli değerleri paylaşanları buluşturan kıymet ölçüsü ” tanımı bu insani faaliyetlerle de uyumludur. TÜRSAB’a, TUREB’e, Eğitim Kurumlarına, Bakanlıklara bu anlamda bir işbirliği ve uyum ortamı, halden anlama (diyalog) oluşturma görevi düşüyor.
Kaynak: turizmhaberleri.com