5. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin konuşmacılarından biri olan TUI Grubu’nun İskandinav pazarındaki şirketi TUI Nordic’in CEO’su Eivor Andersson, İskandinav pazarı ve firması hakkında bir sunum yaptı.
TUI Group’ta yaşanan yapısali değişimle iyi bir sinerji yakaladıklarını kaydeden Andersson, toplam pazar paylarının yüzde 20 olduğunu söyledi. Andersson, “1.600 çalışanımız var.
9 uçağımız var. Başka havayolu şirketleri ile de çalışıyoruz. Ve bize büyük bir esneklik sağlıyor. Kuzeyde 26 milyon insan yaşıyor. 44 havaalanından operasyon yapıyoruz” dedi.
İskandinav pazarının çok olgun bir pazar olduğuna işaret eden Andersson, şu bilgileri verdi:
“İlk chartet uçuşları 1950’de başlamıştı. Artık çocukları ve torunları seyahat ediyor. Pek çok destinasyonu görümüşler. AB için de en büyük gelire sahip insanlar ama en yüksek vergileri de bu insanlar ödüyor. Ancak işçi olsun, doktor olsun, şirket yöneticisi olsun herkes bizim chartet uçuşlarımızla uçarak tatile gidiyor. Yaz kış talep var. O yüzden trafiğimizde bir denge oluşturuyor. Bu da grup bünyesinde bize avantaj sağlıyor. Çünkü grubun karı genelde yazın artıyor. Nüfusun yüzde 75’i her yıl seyahate çıkıyor. Günümüzde İskandinavlar çok online bir insanlar. Her hizmeti neredeyse dijital ortamda satın alıyorlar. Bu yüzden kablosuz internetten diğer hizmetlere bu alandaki hizmetleri çok iyi vermeniz lazım.”
Güvenlik konusunun da bundan sonra önemini koruyacağını ifade eden Andersson, “Çünkü dünyanın her tarafından haberler alıyorlar. Güvenlik geniş anlamlı. Gıda, çevre gibi diğer faktörler de içine giriyor. Bunlara dikkat etmek gerekir” dedi.
İskandinav pazarının yeni trendinin wellness olduğuna dikkat çeken Andersson, destinasyonun son derece önemli olduğunu, tüketici/tatilcilerin yüzde 50’den fazlasının otelden önce destinasyonları seçtiklerini belirtti.
Pazarın yüzde 75’nin online, 15’inin acentelerden satın aldığını, 10’unun ise tur operatörü olarak kendilerinden aldıklarını kaydeden Andersson, İskandinav pazarının büyük ölçüde online satışlara bağlı olduğunu kaydetti.
Türkiye satışları açısından %22 pazar payına sahip olduklarını ifade eden Andersson 4 ayrı destinasyona uçtuklarını söyledi.
Yaşanan son terör olaylarından sonra taleplerde farklılıklar olduğunu ve özellikle mültecilerin gelişi ve buradan Yunanistan’a geçişlerinde yaşananların Türkiye talebini olumsuz etkilediğini belirten Andersson, “Ancak örneğin Paris olayından sonra insanlar artık tatile çıkalım mı çıkmayalım mı diye soracaklar. İkinci soruları da paramızın karşılığını nerede alacağız olacak” dedi.
Türkiye’nin bu anlamda avantajlı olduğunun altını çizen Andersson, “Birlikte hareket etmeliyiz. Geleceğe yönelik işbirliği yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: Turizm Gazetesi