Türk yelkencilere Mini 6.50 sınıfı ile solo ya da due açık deniz yelkenciliğinin yolunu Tolga Ekrem Pamir açtı. Pamir’i 2010 yılında Mini Fastnet yarışına katılan Yasemin Akyıl izledi. Ediz Önen, bu hayalin peşinden koşan 3’üncü ve en genç yelkencimiz oldu. 600 millik zorlu sınavı “Petline-Hedef Yelken” ile 36 teknelik grubunda 29’uncu sırada bitirmeyi başardı.
Sınıfın adı “Mini”, yarışın adı “Mini” ama 600 deniz millik rotasında Fastnet Kayalığı’nın dönüldüğü Fransa-İrlanda arasındaki zorlu sularda gerçekleşen yarışın kazandırdığı deneyim hiç de “Mini” değil.
Katılabilmek kadar, bitirebilmenin de kolay olmadığı Mini Fastnet serüvenini ilk kez yaşayan en genç Türk yelkenci Ediz Önen, bu sınavdan yüzünün akı ile çıkmayı başardı.
18 Haziran’da Fransa’nın Douarnez Limanı’ndan başlayıp, İrlanda’nın güneyindeki ünlü Fastnet Kayalığı’nın dönülmesinden sonra 24 Haziran’da başladığı noktada sona eren Mini Fastnet’e toplam 62 tekne katıldı. Ediz Önen ise bu zorlu serüvende “Petline-Hedef Yelken”de İspanyol ekip arkadaşı Marc Rubio ile 36 teknelik grupta mücadele verdi.
“HAYALİ KAPISI”NI TOLGA PAMİR ARALADI
O da tıpkı Tolga Pamir gibi solo açık deniz yelkencisi olabilme hayalinin peşinden koştu ve soluğu Fransa’da aldı. Ayırabildiği sınırlı bütçe ile aylarca yarışabileceği bir tekne aradı. Bulabildiği “yeni” sayılmazdı ama “ağabeylerinin” ve yakınlarının desteği ile ilk adımı atmak için fena da sayılmazdı.
Şimdi bu “gerçeğe dönüşen hayali” ve yarışta neler yaşadığını Ediz Önen’den dinleyelim:
NUMARALAR TEKNENİN YAŞINI GÖSTERİYOR
“Öncelikle yarışla ve sınıfla ilgili birkaç bilgi vermek isterim. One-Design yarış gibi görünse de de bütün tekneler eş değil.
Numaralarına göre tekneneri tanıyabilmek mümkün. Daha eski olanlar ya da eski model olanlar küçük numaralı oluyor. Ben yarışa 552 numarayla girdim. Bütçem ancak ona yetti. Tekne bir Pogo 2. Bunun üstünde daha hızlı ve yeni olan Pogo 3’ler, Ofcet’ler, Nacira’lar var. Bir de farklı olarak “Seri” teknelerle prototipler bulunuyor. Bunlar da klasmanlara göre ayrılıyor.
Proto’ların arması daha büyük, balast tankları var hareketli salma özellikleri ile Imoca’lara benziyorlar ve doğal olarak daha hızlılar. Şimdi yarışa geçiyorum.
Güzel bir başlangıç yaptık, koy içinde ön grupla devam ettik ancak şamandıra dönüşünde sınıfa yabancılığımızdan hata edip biraz geri kaldık. Sonra hava da esince hızlı tekneler kendilerini gösterdiler.
İKİNCİ GECE ZOR GEÇTİ
İlk 2 günde ancak acemiliğimi attım diyebilirim.
Gece başüstünde tek başına büyük balonu indirip ufak olana geçmek kolay değildi. Teknenin 6.5 metre olduğuna bakmayın, büyük balon 72 metrekare.
Denizde 2. gecemiz cehennem gibiydi benim için. Çünkü başımıza gelmeyen kalmadı.
Pazartesi gününü salıya bağlayan gece İrlanda’da Stags Kayalıkları’na doğru 2. Camadan ve Code 5 balonla 110 derece gerçek rüzgar açısıyla yaklaşık 13.5 knot hızla ilerlerken Dynema halat olan Guy’ı içinden geçtiği yüzük kesti ve halat kullanılamaz hale geldi.
Guy, bu teknelerde bastonu trim eden halatlara deniyor. Her iki tarafta da var. Bastonu hem destekliyor hem de rüzgarüstüne trim etmeye yarıyor. O halat patlayınca da baston rüzgaraltına kaçtı ve o havada broşa girip balonu sardık.
Onarımı gece yapmamız mümkün değildi. Solenent’e doğru yolumuza devam ettik ama hızımız 8 -9 knot’lara kadar düşünce çok vakit kaybettik.
Salı sabahı Fastnet’i döndükten sonra da ana yelkenimiz yırtıldı. Bu sorunları hepsi malzemelerin eskiliğinden kaynaklanıyordu.
BAŞARI İÇİN SPONSOR ŞART
Umarım ilerleyen zamanlarda yeniden sponsor bulabilirim ve daha iyi bir tekne, malzeme ve çok daha antrenmanlı bir şekilde solo yelkenciliğe devam edebilirim. Bu uğurda sponsor arayışlarım devam edecek!
Başarılı skipperların hepsi sponsorlu ve özellikle Fransa’da bu işe çok önem veriyorlar.
Hep sorunlardan bahsettim. Biraz da duygularımdan söz edeyim.
Öncelikle bu benim ilk duo yarışımdı ve zaman zaman duygu karmaşaları yaşadım teknede. Özellikle uykusuzluğun da etkisi vardır diye düşünüyorum.
HERKES BİRBİRİNE YARDIMCI
İnsanlar, yani yarışçılar, yarış komitesi, organizasyon… Burada herkes birbirine çok yardımcı ve saygılı davranıyor. En iyi skipperlar bile ‘bu benim ilk yarışım’ diyerek bir şey sorduğumda bana yardımcı olabilmek için adeta birbirleriyle yarıştılar ve çok yardımcı oldular.
2 günde 2’si şamandıra yarışı olmak üzere 3 start yaptık. Tam tamına 65 tekne vardı ve tek bir çatışma yaşanmadı. Zira start hattında avantaj yoktu. Buradan da bir ders çıkarabilmemiz mümkün.