2015 yılını kayıplarla geçiren turizm sektörü, 2016’nın nasıl kurtarılabileceğini tartışmaya devam ediyor.

Turizmgazetesi.com’un görüşlerine başvurduğu sektör temsilcileri, özellikle Rusya pazarındaki kayıpların telafisi noktasında Avrupa pazarlarının rolüne dikkat çekerek, Avrupa’ya yönelik tanıtım ve pazarlama çalışmalarına hız verilmesi ve tur operatörleri ile havayolu şirketlerine verilen desteklerin Avrupa ile genişletilerek uzatılması gerektiğine işaret ediyorlar.

Sektör temsilcilerinin vurgu yaptığı bir diğer nokta ise Avrupa pazarlarında yeni stratejiler geliştirilmesi ve aile konseptine sıkışan pazarın farklı konsept ve ürünlerle daha etkin ve geniş bir yelpazede ele alınması gerektiği.

İşte sektör temsilcilerinin söyledikleri…

Osman Ayık / TÜROFED Başkanı:
Rusya’da geri dönüş hızlı olmaz, Avrupa’ya odaklanmamız lazım

Avrupa pazarı daha oturmuş, dengelerin daha belirgin olduğu, tüketicinin eğilimlerinin de çok net olduğu, çok fazla geçişkenliğin olmadığı bir yapı aslında. Bütün bu değerleri bilip bunun üzerinden ve bizim sahip olduğumuz ürünün yapısını da çok iyi bir şekilde analiz edip ve bunu da tüketiciye nasıl sunacağımızla ilgili düşünerek, pazarlama kampanyalarımızı bunun üzerine kurgulamamız lazım. Türkiye Avrupa’da tercih edilen ülkelerden bir tanesi, İspanya ve İtalya’dan sonra da Almanların en çok tercih ettiği üçüncü destinasyon. Bu çok önemli. Biz bunun üzerine gidebilirsek buradaki potansiyelimizi artırabiliriz. Bugün İspanya’ya 9-10 milyon civarında Alman gidiyor. Türkiye daha 6 milyon bandında. Demek ki Türkiye bunun üzerine 1-2 milyon daha ilave edebilir. Yeter ki doğru bir tanıtım ve pazarlama kampanyası ve iyi bir fiyat yapısı ortaya konsun. Aynı şekilde İngiltere büyümeye çok müsait bir pazar. Öte yandan İskandinav pazarında geçmiş yıllarda kaybettiğimiz potansiyeli hâlâ geri alamadık. Orta Avrupa’da pazara yeni giren Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya gibi eski demir perde ülkeleri var. Oralarda da çok ciddi bir potansiyel söz konusu. Türkiye buraları da iyi bir şekilde kucaklayarak doğru politikalarla giderse eli önemli ölçüde rahatlar. Zira Rusya pazarında 2016/2017’de geri dönüşün çok hızlı olacağını tahmin etmiyorum.

Yusuf Hacısüleyman / AKTOB Başkanı:
Avrupa’da farklı kesimleri çekebilmeliyiz

Avrupa pazarlarında aile turizmi ile çok başarılı olduğumuz ortada. Bundan sonra Avrupa’da artık daha farklı ilgi alanlarına sahip grupların ortaya çıktığını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi genç kesimin talep ettiği hizmetler. Bunun yanında bir kısmı yalnız, bir kısmı çocuksuz seyahat edenlerin, bir kısmı yaş itibariyle refah düzeyi yüksek kesimlerin taleplerinden oluşan farklı müşteri kesimleri de var. Dolayısıyla bütün bunlara uygun hizmetler üretme ve hepsine birden hitap edebilme becerisi gösteren ülkeler bu işten ileride kazançlı çıkacaklar. Biz şu an bir gruba, sadece aile grubuna çalışıyoruz, dolayısıyla diğer grupları başka ülkelere kaptırıyoruz. Bunu ortadan kaldırmak için bundan sonra gündemimizdeki ana konu bu olmalı. Bu sadece sektörün tek başına halledeceği bir sorun değil. Ülkenin turizm politikasını buna göre şekillendirmek ve cazibe unsurlarını bu yönde artırmak gerekiyor. Bence geleceğin turizmi açısından düşünürsek üzerinde en çok tartışılması, durulması gereken bir konu. Dahası, üzerinde öyle çok da fazla durmadan harekete geçilmeli.

Songül Göktaş-Rosati / Öger Tours Genel Müdürü:
Türkiye sadece 99 avroya her şey dahil bir ülke değil

Yeni hedef kitleler belirleyip onlara ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye sadece 5 yıldızlı her şey dahil 99 avroluk bir destinasyon değil. Türkiye’nin çok güzel ve değişik yanları var. Kültürel, sanatsal, tarihsel yanını öne çıkarmak gerekir. Bireysel seyahat eden insanları yakalayabilmek önemli. Macera kataloğumuzda bu tip ürünlerle yeni kesimlere ulaşmaya çalışıyoruz. Almanya pazarındaki 5 milyon ziyaretçi bandının çok üzerine çıkabiliriz.

Erol Özüdoğru / Berlin eski Tanıtma Müşaviri, Titanic Grubu’nun Avrupa İcra Kurulu Başkanı:
Avrupa’da imaj çalışmaları dönemi geride kaldı, pazarlamaya yoğunlaşmalıyız

Ortadoğu’daki gelişmelerden Türkiye maalesef olumsuz etkileniyor. Zaman zaman Türkiye’ye gidilmemesi yönünde seyahat uyarıları da yapılıyor. O nedenle iyi bir pazarlama çalışması yapmamız lazım. Bana göre artık imaj çalışmalarını geçmek lazım. Zaten yıllar önce bizlerin başlattığı imaj çalışması destinasyon pazarlaması gibi başlıklardan oluşuyordu. Ama şimdi pazarlamaya geçilmesi ve Almanya’da aktif bir pazarlamanın yapılması gerekir. Burada devlete de çok büyük iş düşüyor. Benim eski bakanlığıma çok önemli görevler düşüyor. Bakanlığımın Türkiye’deki TÜROFED, AKTOB, TÜRSAB, TUROB gibi meslek kuruluşları ile birlikte ortak bir çalışma yaparak bunu bütün pazara yayması gerekir. Bunlar ancak Almanya, Rusya gibi büyük pazarlarda bizzat gidip oralardaki tur operatörleri, havayolları ile yapılacak toplantılarla olacak işlerdir. Ama maalesef benim gördüğüm kadarıyla şu anda örneğin Almanya’da Türkiye ile ilgili hiçbir çalışma yapılmıyor. Bu noktada bakanlığa çok büyük görevler düşüyor.

Rıdvan Edebal / Öger Tours Uluslararası İlişkiler Müdürü:
Kış dönemini iyi kullanmamız gerekir

Avrupa’daki lokomotif pazar Almanya’da önemli olan kışa ağırlık verilmesidir. Yazın zaten istenilen seviyelere ulaşılabiliyor. Kasım-nisan arasındaki dönemde Rusya için verilecek destekler Alman pazarı için de düşünülebilirse şu andaki Türkiye’nin kış kapasitesi bence yüzde 15 artabilir. Bu da nereden baksanız yıllık toplamda yüzde 3’lük bir katkı sunar. Şu anda Almanya’da 70 milyon civarında seyahat eden insandan söz ediyoruz. Bu 70 milyonun sadece yüzde 24’ü Almanya içinde seyahat ediyor. Geri kalanı diğer ülkelere dağılıyor. Türkiye’nin 6 milyon ziyaretçiye yaklaşan payını 7 milyona rahatlıkla çıkarabiliriz. Henüz Türkiye’yi tanımayan, görmemiş Almanlar var.

Kaynak: Turizm Gazetesi