27 Ocak 2015 Salı
– Hüsnü GÜMÜŞ
FİJET-ATURJET ÜYESİ/
SİNOP ALAN YÖNETİMİ BAŞKANI
SİNOP KÖRFEZİNİN SESSİZLİĞİ
Körfezlerimiz kıyılarında bulundukları yerleşimlerin isimleri ile anılıyor ve haritalarda da bu isimlerle yer alıyor. Sinop’un çevresindeki deniz alanlarının haritalarda “Sinop Körfezi ” olarak yer alması “Sinop Körfezi, karayla önündeki bir adanın birleşmesi sonucunda oluşmuştur “ ifadesinin bir coğrafi isime ve alana bağlanmasını sağlayacak, yatçılık ve kurvaziyer faaliyetlerine katkı sağlayacak; yenilik getirecektir.
Coğrafyanın bahşettiği güzellikleri bünyesinde barındıran kıyılarımıza değer katan güzelliklerin ve yerleşimlerin yer aldığı Körfezleri coğrafi tanımlarının dışında huzuru ve özgürlüğü çağrıştıran, denizcilere güvende olduklarını hatırlatan doğal bir yapılanmanın ifadesi olarak değerlendiriyorum.
Bu nedenle de Sinop’ta başlattığımız Alan Yönetimi çalışmalarında yerel isimlerin de yer alması anlamında “Sinop Körfezi ” ifadesi ile de Coğrafi işaretleme alanında da bir örnek başlangıç yapabileceğimizi düşünüyorum.
Körfezlerimizin Doğallığı, Issızlığı
Sinop örneğinden hareketle Körfezlerin güzelliğini güvenlik olarak tamamlayan doğal yapıları koyları ve bir idari, işletme ve fizik yapı olan limanlarla birlikte değerlendiriyorum. Yat Turizmi kapsamında kullanılan Güney Ege körfezlerini ve Kruvaziyer Limanlarını bu anlamda gelişmelerin örnek alınmasını dileği ile kutluyorum.
8 bin km.yi aşan kıyılarımızda amatör denizciliğin desteklenmesi yeni iş alanları, serbest zamanları değerlendirme imkanları ve güzel görüntülerin kaynağı olacaktır.
Turizmin tüm türleri ile yararlanmak isteyen herkese açıktır. Bu bağlamda denizlerimiz, göllerimiz ve iç sularımız nedeniyle Amatör Denizcilik ve Suya Bağlı diğer turizm türleri Kültür Ekonomilerinden sonra ilginin yoğunlaşacağı yeni alan olacaktır
Sinop ve Edremit’te Amatör Yatçılık ve Kruvaziyer
Kuzey Ege’deki Edremit ve Karadeniz’de Sinop Körfezi gibi güzelliklerimizin Amatör yatçılarımızın gelişme merkezleri olarak değerlendirilmesini; kendine özgü mavilikleri olan bu değerlerimizin beyaz yelkenlilerin mutlu seyirlerine ve yatçılığın bir özel ilgi alanı olmadığını gösteren etkinliklere tanıklık etmesini diliyorum.
Dernek, Federasyon, Kulüp, Belediye, yerel teşebbüslerin ön ayak olması ile ülkemizde bu iki merkezden başlayan bir başlangıç sağlanabilir.
Hacettepe Üniversitesi ve Amatör Denizcilik Federasyonu
Sadece turizme değil, kültüre de yolculuk eskiden olduğu gibi denizlerden, Denizlerin kültür taşıyıcıları olarak tarihte üstlendikleri önemin tekrar hatırlanmasından geçiyor. Bu bağlamda ilgimi çeken gelişmeleri paylaşmak istiyorum.
Seçmeli Dersler programlarını günlük ilgi alanları ile zenginleştiren Hacettepe Üniversitesindeki Amatör Denizcilik ve Yelkencilik Dersi de bir örnek oluşturuyor.
Tüm ülkeye yayılan 60’a yakın üyesi ile Amatör Denizcilik Federasyonu (http://www.adf.org.tr) deniz, göl ve akarsulardaki faaliyetlerin geliştirilmesini amaçlayan yapısı ile bu alanda faaliyet gösteren tüm dernekleri bir araya getirmeyi ve ülkenin potansiyelini güçlendirmeyi amaçlayan bir kuruluşumuz.
Amatör Denizcilik Federasyonu ve Yelken Kulüplerimizin desteğe ihtiyaçları var, ilgi ise Yeni sözcüğünün sihirli anlamı olan Uygulamalı Gelişmelere (inovatif) yol açmasında gizlidir.
Suya Bağlı Turizmde Üçüncü Aşama
1982–83 yıllarında katıldığım Turizmi Teşvik Kanunu ve bağlı olarak Yat Turizmi (sonradan Deniz Turizmi Yönetmeliği) Yönetmeliği çalışmalarında gelecekte kıyılarımız ve iç sularımızın turizm amaçlı kullanımı için planlamalar yapılabilmesinin yolu açılmıştı.
1985 yılında Düsseldorf Fuarından başlayan yolculuğumuz bizleri hep başarıya taşıdı; yapıldığı tarihte tüm yatçılık dünyasının ilgisini çeken Yat Turizmi ile ilgili düzenlemeler yerinde bir kararla Deniz Turizmi başlığı altında Kruvaziyer Turizmini de destekleyecek hükümlerle yeni düzenlemelere kavuştu.
Zengin su kaynaklarımızın tümünü değerlendirebilecek, koruyabilecek bir gelişim olan “Suya Bağlı Turizm (Aquatictourism) ” için de ilgili kuruluşların, 10’ncu Kalkınma Planı çalışmaları sırasında dile getirdiğimiz bu üçüncü aşama için de hazırlık içinde olduklarını tahmin ediyorum.
Deniz Turizmi Birliği, 1990’larda başlayan etkili yapısını sürdürmeye devam ederken öteden beri gündeme taşımayı düşündüğüm Körfezlerimizin doğal yapısını korurken güzelliklerinden de yararlanabileceğimizi ifade etmek istiyorum.
Sinop Yelken Kulübü
Sinop’ta yaptığımız çalışmalar sırasında “Sinop Karadeniz Yelken İhtisas Kulübü ” nün (1967) hazırladığı planları ilgi ve takdirle izledik. Kulübün geçmişteki başarılarını ve yöneticilerinin çabalarını bir arada değerlendirdiğimizde yerel imkanları kullanan (İnce Burun Fener, Sis Düdüğü, Gazi Bey Kayası gibi) bir amatör açılımın ilgi uyandıracağı ve Sinop Körfezlerini renklendireceği kesin görülüyor. http://www.sinopyelken.com/
Karadeniz’de yat turizmini geliştirmek, yatçılara Karadeniz’i daha iyi tanıtmak ve Doğu Akdeniz’e alternatif bir rota oluşturmayı amaçlayan KAYRA Rallilerinin uğrak noktası olan Sinop Körfezi yeni anlatımları ile denizcilerini ağırlamaya hazır özellikler taşıyor.
Sinop ve Kruvaziyer
Kruvaziyerde de iddialı bir açılım yapan Sinop gelen gemilere bu doğallığı ve denizcilik geçmişinin (Osmanlı Tersanesi, Balıkçılık gelenekleri gibi) ön plan çıkaran sunumlarla farkını ortaya koyabilir.
Sinop’ta başlayan Amatör ve Kruvaziyer ağırlıklı iki yönlü gelişim birbirini destekleyecek ve yüceltecektir.
Türkiye’nin Akdeniz’in uluslararası limanlarında ve özellikle Karadeniz ve Akdeniz (eski ifadesi ile Kabotaj Hatlarında) hızla gelişmiş bir gezi geçmişi vardır. Geziyi ve yolcu taşımacılığını bir arada sürdüren seferle ve Sinop iskelesinde iki geminin birlikte bağladığı günler ve gemilerin karşılanması birer anı olarak evlerde hala anlatılır. Gemi isimlerinin ayrı bir yeri vardır.
Fadime TARI Vapuru ile yola çıkınca İstanbul’a gönderen eşi Telgrafla akrabalarına haber verir: Fadime TARİ’ yadur. TARİ yoladur. Küverteyedur, Tireğin tipenedur. Pavuli yaninadur. Anahtari panadur.
Karadeniz’de Hopa’ya, Akdeniz’de İskenderun’a kadar uzanan hatlar tekrar canlandırılabilse dış kruvaziyerlere hazırlık olacak, kentlerin denizden olan gelirleri ve deniz ticareti de yeni bir anlam kazanacaktır.
Kaynak: turizmhaberleri.com