Dalış Turizmimizde ki Sorunlarımız ve Biz

Dünya da gelişmeyi hedef alan ülkeler ellerindeki her türlü kaynakları kullanarak girdi ve istihdam yaratmaktadır.Komşumuz Yunanistan denizdeki ticaretinden elde ettiği gelir 100 milyar dolar civarında kazanırken bizim kazancımız acaba neden gerilerde.Çünkü biz denizden korkan,denizi bilmediğimiz ve ondan uzak kalmak için bir sürü yasaklar koyarak,bürokrasinin en fazla yaşandığı bir ticaret alanıdır.Ben denizdeki ticaretimizin tamamı hakkında yorum yapacak kadar yeterli bilgim yok,ama benim bir girişimci olarak faaliyet gösterdiğim dalış turizmi için yorumlarımı ve sorunlarımı anlatacağım, ülkemiz eşsiz deniz kıyılarına sahip,yani dalış turizmi için elverişli ama dalış turizmimiz çok gerilerde çünkü bu sektörü ileriye taşıyacak olan bizlerin önünde bir sürü engel ve sorunlarımız var, bunlara çözüm geleceğine aksine yeni sorunlarımız doğmaktadır.Sezon başlarken hala çözümlenmemiş olan bu sorunların ne olacağı bir muammadır.Bizim için yürürlükte olan kanunları ve yönetmelikleri çıkaranlar, dalış turizmini bilmeyen kimseler tarafından ,bilenlere danışılmadan konulmuştur.İşte bu bizlerin önünü tıkayan engellerin doğmasındaki başlıca sebebi bence budur.

1) Türsab ile tek bağlantım ben den A sınıfı acente olurken aldığı para haricinde başka bir şey yok ne benim sorunlarımla ilgilenir ne de benimle ilgili bir bilgiye sahip.Ben yurt dışından turist getirip daldırmıyorum buraya bir turizm acentesi ile gelen turiste bu hizmeti veriyorum.Eğer bu ülkeye gelen turistlere bir hizmet verdiğim için ben A sınıfı acente statüsü alıyorsam bu hizmeti veren herkesin alması gerekmez mi,bunu yanında hiçbir otel veya pansiyondan A sınıfı belge istenmezken nasıl oluyor da kış mevsimini nasıl geçireceğini düşünen dalış okullarından bu belge istenir anlamamaktayım.

2) Düşünün bir marina veya bir iskeleden turist taşıyan iki tekne hareket ediyor ve aynı yere gidiyorlar bu teknenin birisinde insanlar suyun üzerinde yüzüyor öteki teknede olanlar ise suyun birkaç metre altına dalıyorlar işte bu farklılıktan dolayı o dalış yaptıran işletme bir çok engeli aşmak zorunda günlük ve yıllık izinler ,Türsab , rehber balık adam ve yüksek otel kiraları, nedir dalış merkezi işletmek bir günah ve bize cezası da bu bürokrasimi, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok.

3) Nedendir anlayamıyorum devletin bir kurumu ötekine güvenmeyip dalış okullarını ayrı ayrı denetlemektedir.Federasyonun yetki belgesi o işletmenin dalış merkezi olabilme yeterliliğine sahip ve gerekli denetlemelerin yapıldığını göstermez mi,neden turizm faaliyet belgesi için bunlar tekrar denetlenmekte. Neden teknenin denize elverişliği ,ve kaptanın belgesini istemekte dalış okulu kiralık bir tekne ile bu faaliyeti yapamaz mı.Son senelerde sahil güvenlikte malzemelerin testini ve faturalarını istemeye başladı bunu yakında liman ,su ürünleri ve milli eğitim bakanlığı da isterse şaşmayın..

4) Rehber balık adam kursunu bitirenler genelde bir sene sonra kendilerine başka bir meslek bulmakta ve geri kalanlar ise büyük paralar istemektedir.Neden öteki ülkelerde ki gibi bir üç yıldız dalıcı veya onun eşdeğerinde bir divemaster bu işi yapamıyor Bence üç yıldız dalıcılar dalış merkezlerinde bir yıl staj yaptıktan sonra bu görevi yapabilirler bu dalışın kalitesini artıracak ve bu sektörde ki bu sorunu da çözecektir.

5) Otel içinde dalış faaliyeti yapanlar senelik bir mukavele ile anlaşma yapmaktadır, düşü nün yukarıdaki soruları çözdünüz fakat gelecek sene senden daha fazla kira veren bir saygılı meslektaşın (baltacı) sizin yerinize anlaştı ne olacak o kadar yatırım o kadar cefa sonuç mide hastası olacaksınız.

6) Ve bizlerin para kazandığı zaman 12 ay içinde sadece 5 aydır yani geri kalan 7 ay tek bir gelir kaynağı yok ( belki başkalarının vardır,benim yok) bunu yanında harcamalarımız devam ediyor.Artık dalış turizminden elde edilen kazanç düşmekte çünkü artık usta dalıcı ve temel eğitim kurslarının azalmasıdır.Çünkü ülkemize gelen turistler ucuz günlük dalış turunu tercih etmektedir yani eskiye göre zengin turist ülkemize artık gelmemektedir,alınan komisyonlardan dolayı artık dalış,turizm acenteleri için iyi bir gelir kaynağı olmuştur.Ne sualtı güzelliklerimiz,ne gerçek seviye dalış kursları, yapılan sadece daldır 15 dakikada çıkar dalış turizmi,işte ileride ülkemizdeki sualtı turizminin geleceği ve bu gelecek acentelerin elinde olursa hiç şaşmam. Cefayı biz çekelim kazancı onlar elde etsin, tabii burada bazı dalış okullarının düşük fiyat vermesini payı da var

7) Artık tecrübeli dalıcıların ülkemizi seçmemesinin bir nedeni de dalış bölgelerinin cazibelerini kaybetmesi,bizlerin sermayesi olan sualtı canlılarının artık yok olma sınırına gelmesi ne yazık ki artık dalıcı olarak insanların başka ülkeleri tercih etmesine yol açmıştır, henüz ülkemizde çevre koruma ile ilgili bir olgu yeni gelişmektedir.

Denizlerimizdeki sualtı zenginliğinin bitmesi bizimde bitmemizdir.

8) Avrupa birliğine girme girişimimiz olduğu için avrupadaki standartları uygulanmakta nedense denizlerimizde, peki bana Avrupa standardında hizmet verebiliyor musun bir basınç odası,teknemin bağlı olacağı bir barınağım, dalış bölgelerimin korunması yani Avrupalı bir meslektaşımın yararlandığı hizmetler.

Bu sorunlarımızın sadece bazıları ve biliyorum ki bu sorunlardan dolayı bir çok dalış okulu sahibi bu mesleğe devam edip etmeme konusunda benim gibi düşünmektedir ne yazık ki.

Ve bizler bu sorunlarla uğraşmaktan dalış aktivelerini geliştirerek kalitemizi artırma gibi bir şansımız yok çünkü bizler varolma savaşı vermekteyiz bu da sektörümüzün gelişmesini olumsuz etkilemekte.Bu noktada bizlerin yapacağı tek şey, geç de olsa bir birlik olmak sorunlarımızı konuşarak,zaman ayırarak ve iş bölümü yaparak çalışma zamanıdır.Her birey bu birlik içinde bir görev alması gerekir.Dalış turizmi sağlıklı bir ticaret ortamında yapıldığında bizler de mesleğimizin hakkını verebiliriz,alabiliriz ve geleceğimizi daha iyi görebiliriz.

Adnan Büyük

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !