17 Ağustos 2014 Pazar
– TAMER UTKU- turizmhaberleri.com/ Antalya
TURİZMİN İÇİNİ SANATLA DOLDURMAK…
İnsanın doğasında var keşfetmek. Suyun kenarında olmak istedi hep insan… Kışın egemen olduğu, yılın 50-100 gününde yarım yamalak güneşle buluşabiliyor ve günü kötü hava koşulları altında kurtarmaya çalışıyorsanız; geçmiş olsun! Sizin acil şifalara ihtiyacınız var.
Akdeniz in ılık ama serin sularında yüzecek, kumun üzerinde yalın ayak yürüyecek ve gölgede dalından yeni kopmuş meyveler yiyeceksin. Adeta bir doktor tavsiyesi gibi değil mi?
Antalya için 300 güneşli günden söz ediyoruz. Tatile gelenler müthiş rahatlamış ve büyük bir mutlulukla evlerine geri dönüyorlar. Aldıkları gazla koca bir yılı hiç edecekler. Yıl boyunca tatilde yaşadıklarını cumartesi akşamlarında buluştukları dostlarıyla paylaşacak, çekildikleri resimleri gösterecekler.
Türk turizmi çok cana yakın, iklimi gibi çok sıcak, o halde istatistiği bile umursanamaz bir olumlusuzluktan söz etmeyelim. Yurt dışında bir dondurmacı dükkanına gittiğinizde dondurmacı kız size gülümsemez. Türkiye de öyle mi? Bir de Maraş dondurması alıyorsanız, birden bire sosyal medyada defalarca tıklanmaya aday paylaşılası bir videoya dönüşürsünüz.
Rusya dan bakıldığında Türkiye bir cennet olarak algılanıyor. Kaçılası, gidilesi, kalınası hatta yaşanılası ve bir ömür tüketilesi bir yer. Türkiye ye üçüncü kez geldiğinde bir Rus arkadaşıma sormuştum. Neden Türkiye? Başka ülkeler değil? Acenteye gittiğinde duvarlarda mutlaka Türkiye konulu kampanya afişlerinden söz etti. Sonra gelmesi kolaydı ve bir sürü resmi işlem de gerektirmiyordu. Zaten bir kere Mısır a gitmiş ve beğenmemişti.
Rusya iyi bir tüketici; yaş meyve, sebze başta olmak üzere büyük bir ithalatçı, yani Rusya bölgede çok büyük bir Pazarı oluşturuyor. Tüm bölge ülkeleri Rusya ile sıcak ticaret yapmak ve ürettiklerini satmak istiyor. Ruslar artık daha fazla kazanıyor ve doğal olarak sıcak sulara inmek ve gününü gün etmek istiyor. Günümüzde Rusya da bin liranın altında kazanan yok gibi. Krasnodar belediyesinin temizlik işlerinde çalışan bir görevli 1.200 dolar maaş alıyor. Buna göre çevre ülkeleri keşfetmekle işe başlaması için en az ayda 200 dolarını saklaması gerekiyor.
Yapılan istatistikler tekrar gelişleri ortaya çıkartıyor. Nüfusu artış göstermeyen ve yaşlanan Almanya içinde de durum çok farklı değil. Defalarca gelen Alman sayısını da küçümseyemeyiz. Türkiye deniz, kum, güneş üçlemesi ile ideal bir destinasyon. Turist sayısı 2013 yılında yüzde 9.84 artışla, 34 milyon 910 bine ulaşmıştı. Bu rakam Türkiye yi ABD, Çin, Fransa, İtalya ve İspanya nın ardından altıncılığa taşıdı. Rakam İstanbul, Muğla ve lider Antalya arasında üçe bölünüyor. 5 milyon 41 bin Alman, 4 milyon 269 bin Ruslar ve 2 milyon 509 bin turistle İngiltere gelen turist yoğunluğunu oluşturuyor. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da 8-9 milyon civarında olarak kabul edecek olursak 2013 yılı için 40 milyona dayanmış bir rakamı telaffuz edebildik. 2014 rakamları da sevindirici, bu yılda öngörülen rakamlar yakalanacak gibi görünüyor.
Bu yazıda asıl ön plana çıkartmak istediğim, turizmin çeşitlendirilmesi ve aylara yayılması. Her şeyden önemlisi ülkenin sanatını ön plana çıkartması ve bu yönüyle de sanatseverlerin ilgi odağı olması. 15 Ağustos ta, Gülsin Onay, Cihat Aşkın ve Dorukhan Doruk dan kurulu Gümüşlük Trio nun konseri ile kapanışını yaptı. Bodrum da ayın başında hayat bulan bir diğer etkinlik ise bu yıl 10’uncusu gerçekleşen D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivaliydi. Bu yıl 31 Temmuz -3 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen festivalin Gala Konserinde dünyaca ünlü piyanist ve bestecimiz yüz akımız Fazıl Say ın dünya prömiyerini yaptığı ‘Yunus Sırtındaki Çocuk’ adlı eseri ile açılmış ve dünyaca ünlü konukları ile de ilgi odağı olmuştu. Günbatımı resitalleri ve gece konserlerinin yer aldığı Bodrum etkinlikleri, yılın büyük bir bölümünde güneşe hasret kalan kuzeyliler için adeta fantastik bir rüya niteliğinde.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün, 1994’den bu yana büyük özveriyle kesintisiz her yıl gerçekleştirdiği ve 1998 yılında uluslararası bir boyut kazanan “Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali ” 30 Ağustos-24 Eylül 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek. 21 yaşını kutlamaya hazırlanan festival, yıllara meydan okuyan Aspendos Tiyatrosu nun mistik atmosferinde gerçekleştiriliyor.
Öyle böyle değil! Aspendos un büyüleyici ortamında bir gösterinin parçası olmanın hazzı kolayca kağıda dökülebilir bir şey değil. Anlatılabilmesi güç! Yaşamak lazım.
Örneklediğim üç festivalin tanıtımı yurt dışında yapılıyor mu? Turizm acenteleri katalog ve broşürlerinde bu etkinliklere yer veriyor mu? Turizm Bakanlığı bu etkinliklerin tanıtımı için bir plana sahip mi? Ve her şeyden daha önemlisi istekli yoğun bir çaba harcıyor mu?
Bu sorulara olumlu bir yanıt verebilmek güç!… Harıl, harıl Opera, balesini ve tiyatrosunu kapatmanın yollarını arayan bir zihniyetten söz ediyoruz.
Bu yıl 15. kez hayat bulacak olan, Kadir Dursun un organize ettiği ve Fazıl Say ın yönetmenliğini üstlendiği Antalya Piyano Festivali nin durumu ortada. Fazıl ve Kadir in büyük bir özveri ve bilgi birikimi ile büyüttükleri festival bu zihniyetin kurbanı oldu. Fazıl kendi festivalinden kovuldu. Oysa sanatın üstlendiği en önemli misyon evrensel bir bayrak altında birleştirici olması değil midir?
Hiç kuşku yok ki sanat, turizm için çok iyi bir enstrüman. Deniz, kum ve güneş üçlemesine, hem de katkı sağlayabilecek çok değerli bir başka alternatif.
Peki, nasıl olacak? Belki biraz özgürlük, biraz demokrasi, biraz davul tozu, biraz minare gölgesi… Belki!
21. ULUSLARARASI ASPENDOS OPERA VE BALE FESTİVALİ PROGRAMI
30 Ağustos 2014, Cumartesi
AIDA/ Opera
İzmir Devlet Opera ve Balesi- G.VERDI
3 Eylül 2014, Çarşamba
NOTRE DAME IN KAMBURU/ Bale
Mersin Devlet Opera ve Balesi
C. PUGNI-B.HOINIC
6 Eylül 2014, Cumartesi
OPERETLER GALASI / Gösteri-Konser
Budapeşte Operet ve Müzikal Tiyatrosu
10 Eylül 2014, Çarşamba
LA TRAVIATA / Opera
Antalya Devlet Opera ve Balesi- G.VERDI
13 Eylül 2014, Cumartesi
HAREM/Bale
Ankara Devlet Opera ve Balesi /M.ÇİMENCİLER
17 Eylül 2014, Çarşamba
ATTILA /Opera
Ankara Devlet Opera ve Balesi-G.VERDI
20 Eylül 2014, Cumartesi
TOSCA /Opera
Taormina Festival Operası -G. PUCCINI
Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası,
Şef: Cem Mansur
Antalya Devlet Opera ve Balesi Korosu
24 Eylül 2014, Çarşamba
HERKÜL/Opera
Antalya Devlet Opera ve Balesi – G.F.HANDEL
Genel Müdürlük gerekli hallerde festival programında değişiklik yapabilir.
Gişe Bilet Satış Noktaları:
Antalya Arkeoloji Müzesi (10:00 – 17:00)
Cumhuriyet Meydanı (09:00 – 17:30)
Haşim İşcan Kültür Merkezi (09:00 – 17:30)
Aspendos Antik Tiyatrosu (10:00 – 18:00)
Alanya Müzesi / Museum (10:00 – 17:00)
Side Müzesi / Museum (10:00 – 17:00)
Online Bilet Satışı www.dobgm.gov.tr sitesinden yapılmaktadır. Festival fiyatları 50 TL.den satışa sunulmaktadır.
Bilgi için:
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü
Koordinatör Gülümden ALEV KARAMAN
0532 360 09 69
Koordinatör Yrd. Başak ATALAY
0532 225 90 93
Başak BENLİAY
0532 763 45 35
Kaynak: turizmhaberleri.com