05 Haziran 2014 Perşembe
– Yılmaz Parlar- İstanbul
VAN’DA TURİZM KÜLTÜR SANAT
Markalaşmaya odaklanan Van, geçtiğimiz günlerde 51.793 kişi ile elde ettiği Guinnes kahvaltı rekoru ile yeniden hayat buldu. Rekorla Dünyaya sesini duyurma fırsatını yakalayan Van; tarihi, doğal ve kültürel zenginliklerini turizmin ön sayfalarına taşıyarak yükselişe geçti. Van depremi sonrası otel yatırımları ile uluslarası standartlara uygun yatak sayısını artırırken turizme yönelik beklentilerde umutlu bir tablo sergiliyor.
Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurul üyesi Ömer İnanç’a ait olan, Guinness kahvaltı rekor etkinliği süresince kaldığımız, Tamara otel; kusursuz ev sahipliği ile tam not aldı.Tamara otel müdürü Mustafa Öksüz ve güleryüzlü personel işini severek yaptıkları misafir memnuniyetine yansıyor. Markalaşan kahvaltısının yanısıra yöresel-uluslarası yemek ve et çeşitlerini sunan Tamara ocakbaşı restoranının as kadrosu
Van kalesi eteklerindeki eski Van evleri bölgenin kültürünü yansıttığı gibi el emeği ve sanatsal hediyelik eşya vitrinlerindeki takılar, motifler, süslemeler, tarihin en erken dönemlerinden, çeşitli kutsal objelerle birlikte tüm insanlara ulaşıyor. Zengin kültür dili ile ortak paydası tarih din mitoloji olan her dönemin öyküsünü anlatıyor. Atasoy gümüş evi sahiplerinden Züheyla Binici atalarından geleneksel sürdürdükleri sanat atölyelerini inceledik.
Eski Van müze evlerinde görevli Emrah Ari; evin ve tarihin özetini şöyle sunuyor: “Tuşba güneş kenti Van kalesi M.Ö. 834 yılı Urartu kralı Sarduri tarafından yapılmıştır. Liman şehri Tuşba Van Kale eteklerine kadar uzanan Bu günki Van gölü önemli bir denizyolu taşımacılığına hizmet vermiş. ”
İskele kalıntıları binlerce tonluk taşlar Edremit’den getirildiğini öğreniyoruz. 6 Urartu çivi yazısının bulunduğu kayaların birinde şöyle yazıyor: ” Ben Lutipi’nin oğlu Sarduri Nairi halkının Kralı Büyük kral Tanrı Haldi’den korkan kral. ” Sarduri, Evrensel Tanrı Haldi’yi yüceltmek için yazdığı tahmin ediliyor.
“Ne yapsınlar Dağa mı çıksınlar ”
Emrah Ari Van için bir şeylerin yapılmasını arzu eden gençlerden biri. Van Depremi ile işe alınan yedi bin kişinin işten çıkarılma olayına isyan ediyor. ” Aile geçindiriyorlar. Ne yapsınlar Dağa mı çıksınlar ” diyor.
Aslında başka seçenek bırakılmadığını belirten Ari; mecburen kandırılarak ve üzülerek diğer yolu seçtiklerini dile getiriyor. Aynı sözleri yoğunlukla dinleyince bu şehirlere yatırımın zorunluluğunu çözüm için ne kadar elzem olduğunu anlıyorsunuz.
Dünyaya tanıtılması gereken takılar
Uygarlıklarla sanatsal etkileşimi yansıtan takılardır.
Urartu Takıları tarihi yer altı karanlığından gün ışığına çıkartıyor, kültür zincirinin her halkasının öyküsünü anlatıyor.
Arubani art Atasoy sanatçılara ilham kaynağı olarak sanatın gelişmesini sağlayan önemli etken olmuş. Yakında müze olarak hizmet vermeye aday Arubani art Atasoy gümüş evini ziyaret ediyoruz. İş sahiplerinden Erdal binici ile Urartu Tanrısı Haldi tablosu önünde söyleşi gerçekleştirdik. ” Devletden destek görürsek Türkiye’ye 100 milyarlık girdi sağlarız. ” açıklamasında bulunan Etdal Binici, Kültür Turizm Bakanlığı hariç çeşitli girişimlerde bulunduğunu anlatıyor. Savat sanatını tek uygulayan Binici kardeşlere Bakanlığa müracat etmelerini tavsiye ediyoruz.
Sohbetimizde Erdal Binici Urartu hakkında bilgiler veriyor.
Büyük merkezlerde tanrıları için kule tipi tapınaklar yapan Urartular açık alanlardaki kayalara kapı görünümlü kutsal nişler yapmışlar. Van/Meher Kapı anıtındaki yazıta göre, Urartuların inandığı, kutsadığı ve adlarına belirli dönemlerde kurban kestiği 79 tanrı, tanrıça ve tanrısal özellik bulunmaktadır. Bunlardan ilk üç sırayı Haldi, Teişeba ve Şivini paylaşır. Haldi – (Eşi Bagbartu / Bagmaştu / Arubani) Urartuların baştanrısı idi.
Böylece Arubani art’ın isim özelliğini öğreniyoruz. Takıları ve savatı anlatıyor, elbette Savatı soruyoruz.
“Savat ın kelime anlamı kara demektir. Savat gümüş, bakır, kurşun ve kükürtten elde edilen bir alaşımdır. Gümüşün çelik uçlarla üzerine şekiller çizerek savat alaşımının 450 derecede eritilerek üzerine işlenir. Savat işçiliğinin en önemli özelliği yıllar boyunca hiç bir şekilde deforme olmamasıdır. Savat işçiliğinin bir çok püf noktası olmakla beraber uzun yıllar denemeler sonucu ortaya çıkmıştır. Gerçek savat ürünlerini sadece mağazamızdan alabilirsiniz ayrıca savatlı ürünlerimiz ömür boyu garanti altındadır. ”
Tarihi hakkındaki bilgi verebilir misiniz?
Dünya tarihinde ilk olarak Roma imparatorluğu tarafından kullanılmış olsa da yoğun olarak Osmanlı İmparatorluğu zamanında Ermeni ustalar tarafından geliştirilmiştir. Osmanlı zamanında 120 den fazla savat atölyesi vardı fakat günümüzde sadece bir tane bulunmaktadır. Özellikle Osmanlı zamanında tütün tabakası, sigara ağızlığı, enfiye kutuları, kemerler, bilezikler tasarlanmıştır.
Şimdi Urartu’ya tekrar dönersek?
” Urartu İmparatorluğu varlıklarını sürdürdükleri yaklaşık 600 yıl boyunca bir çok alanda yenilik yapmışlardır. Urartu Medeniyeti ile Asur Medeniyeti altın ve gümüş işleme konusunda dünya tarihinde en üst sıralarda bulunmaktadırlar. İnce işçilikleri, kusursuz sanatları ile altın ve gümüş işleme konusunda rakiplerinin çok ilerisinde bir seviyeye ulaşmışlardır. Bu işçiliklerin en başında ise “Granüle ” tekniği gelmektedir. Granüle tekniği Urartuların kraliyet işçiliği olarak bilinmektedir.
Günümüzde “Granüle ” tekniğinin en güzel ve en orjinal örneklerinin; Arubani Art atölyelerinde en ince ayrıntısına kadar birebir tasarlanıp üretiliyor.
Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız Urartu 2014 kreasyonu yeni sezonumuzda vitrinlerde yerini alacak. Yılların ustalığını ve tecrübesi en ince teknikleri kullanarak Urartu takılarının eşsiz benzerlerini tasarımcılarımızın yeniden yorumlamasıyla sunuyoruz. 990 ayar gümüş ve birinci kalite taşlar ile süslediğimiz yeni Urartu modellerimiz sınırsız süre garantisi ile güvencemiz altındadır.
Urartu Semiramis Gerdanlığı Urartu Kraliyet işçiliği Olan Granüle Tekniği İle 990 Ayar Gümüş İle Elde Tasarlanmıştır. Kadın ve Güneş Kadın ve Ay Kadın Ve Güneş Kadın Da doğurkanlık ve Sanş kullanılan taşların tamamı orjinaldir.
Erdal Binici Van için istihdam yaratacak maden ve işleme ile ilgili projeleri sıralayınca bunların en üst seviyelerde kullanmalarını diliyoruz.
Ayrıca toplumsal sorumluluk kapsamında Van kedi evini kurarak Van kedisi neslini çoğaltıyorlar. Turizm konusuna el atmışlar, havadan Van turları için küçük uçak almışlar ancak deneme uçuşunda erkek kardeşlerini bir ay önce kaybedince şimdilik projeyi dondurmuşlar.
Van markalarını sorduğumuzda şu listeyi sıralıyor:
Akdamar Kilisesi, Dünyada tek örneği olan Van gölündeki İnci Kefali, Kuş Cenneti, Otlu Peynir, Savat, Ters Lale, Van Denizi (gölü), Van Kahvaltısı, Van Kalesi, Van Kedisi, Van Kilimi, Adır Adası, Akçalıköyü Travertenleri, Analı Kız Kutsal Alanı, Artos Dağı, Çavuştepe Kalesi, Çelebibağı Mezarlığı, Hoşap Gülü, Kardelen, Kurubaş ve Gevaş Kayak Merkezleri, Meher Kapısı Menua (Semiramis-Şamram) Kanalı,, Muradiye Şelalesi, Urartu Kalıntıları, OffShore, Uşkun, Yavuzlar Köyü Peri Bacaları, Yedi Kilise Manastırı, ”
Turizmde en çok aranan destinasyonlarından biri olacağına inandığımız Van yakın gelecekte Türkiye’nin yabancı ziyaret sayısına önemli katkı sağlıyacağı muhakkak.
Kaynak: turizmhaberleri.com