TBK – Dalış Yapabilr Raporu Hakkında

1- Dalıcıların tıbbi standartları ile ilgili hususlar yeni eklemeler yeni istekler içermemelidir. Özellikle rekreasyonel dalıcılar için talimat kolaylıklar getirmelidir..Hiperbarik tıp uzmanının görüşü dalıcının sağlığında bir sorunla karşılaşıldığında önemlidir…Ülkemiz için yeni olan ve başka ülkelerde olmayan Hiperbarik tıp uzmanlığı 1983 yılında bir branş olmuştur…Aradan 30 yıl geçtikten sonra bu uzmanlığa tamamen bağlı bir talimat yanlıştır…Hiperbarik tıp uzmanının olmadığı hallerde dalış yapılamayacakmıdır?..30 yıl öncesinde sağlam raporunu kimler veriyordu…? Deniz Kuvvetlerinde dalıcı adayları hastaneden sağlam raporu aldıktan sonra (basınç testi ve oksijen tolerans testi yapılarak) Dalgıç tabibinin de onayı ile ( 8 hafta kurs görmüş pratisyen tabipler dalgıç tabip olarak görev alırlar) dalış yapabilirler..Yani dalgıç tabip hastane heyetinin bir üyesi gibi değerlendirilir…Deniz kuvvetleri dalgıçlarının tıbbi değerlendirmeleri bakımından, şimdiki profesyonel dalıcılardan pratikte farkları yoktur…Uzun süreli mesleki bir eylem içinde olacakları için sağlık kontrolleri önemlidir…Bu kontrollerde ilgili branş hekimlerinin görüşleri ve tetkikleri de önem kazanmaktadır…Sportif dalış için Hiperbarik tıp uzmanının bulunmadığı hallerde, Dahiliye uzmanlarının muayeneleri de dalış yapacaklar için yeterli sayılmalıdır..Ancak bir sağlık sorunu ile karşılaşılırsa Hiperbarik tıp uzmanından konsültasyon (telefonla da) istenebilir…Halihazırda ülkemizde tüm dalış camiasında amatör yada profesyonel olarak çalışanlar dalış sağlığının önemini bilmektedirler, ayrıca eğitmenler de yeterli bilgi ve bilinç düzeyindedirler…Yeni standartlar aramak konunun şumullü düşünülmediğinin bir kanıtıdır…

2- Günümüzde kullanılan yeni teknikler, yani; EEG, EMG, SPECT, MRI, TOMOGRAFİ, EKOKARDİYOGRAFİ, ANGİOGRAFİ vs. yok iken sualtı çalışmaları ve dalışlar yapılamıyormuydu…? Evet, ileri tetkikler gerekli olduğu hallerde istenmeli ama standartlarda zorluklara gidilmemeli..Örneğin yeni bir talimat yazmış olsak ve bir dalıcı sualtında belki beyin kanaması geçirebilir diye beyin tomografisi ve beyin damar anjiosu, ya da kalp krizi geçirebilir diye koroner anjiyo gerekliliğini standize etmek ve zorunlu kılmak yanlıştır….İyi bir muayene (propödetik bilgisi) sorgulama bilgisi olan hekim şüphe duyduğu durumda ileri tetkik isteyebilir…Günümüzde milyon dolarlar harcanan profesyonel futbol oyuncularında bile bu kadar detaylı tıbbi araştırma yapılmamaktadır…Diğer ülkelerdeki standartlar gözden geçirilmelidir.

3- Alınan sağlam dalabilirlik raporu 5 yıl değil, 2 yıl geçerli olmalıdır…45 yaş üstü dalıcılar ise yılda bir yeni rapor istenmeksizin sağlık kontrolünden geçirilmelidir…Bu kontroller, laboratuvar tetkiklerini ve gereğinde yukarıda zikredilen ileri tetkikleri içerebilir…

4- Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde dalış sporunun sevdirilmesi ve küçük yaş gruplarının da amatör dalış yapmalarının sağlanması önemlidir…Hayatı boyunca denizi uzaktan seyretmiş ayağını suya bile sokmadan yaşamış binlerce insan düşünülürse, bu doğrultuda küçük yaş gruplarının da amatör sporlara eğilimlerinin sağlanması ve kolaylaştırılması bedensel ve zihinsel gelişimlerini önemli ölçüde arttırıyor olacaktır…Yüzmeyi öğrenmiş 10 yaşındaki bir çocuğa dahi sağlık sorunu olmaması halinde, velisinin de onayı ile sığ su dalışı yaptırılabilir…Yurt dışındaki örnekler burada baz alınabilir.. Saygılarımla…


Doç.Dr.M. Emin ELBÜKEN
Sualtı ve Hiperbarik Tıp Uzmanı

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !