KADIN DALSIN MI?
Sevgili Bilal Karataş Sualtı Gazetesi için benden ‘Dalış ve Kadın’ ile ilgili bir yazı istediğinden beri, nasıl desem ‘geciktiriyorum’ diyeyim. Çok rahat değilim böyle bir konuyu yazma konusunda.
İşte ben hep önce sezgilerimle hissederim. Daha sonra ise ‘Acaba ben neden böyle hissettim’ diye ‘aklımla’ çözmeye çalışırım. Düşünerek ve mümkünse analitik düşünerek: İşte ”Biiiir bu yüzden, ikiii şu yüzden böyle hissediyorsun.” diye.
Rahatsızım çünkü ‘Neden ERKEK ve DALIŞ değil de; KADIN ve DALIŞ’ ı konu ediyoruz? Yani bu baştan kadınları bu ortamda kabul etmediğimizin göstergesi değil mi?
Rahatsızım ve huzursuzum çünkü, toplumda Kadın’ın yeri sorgulanması gereken bu dönemde, sualtında, teknede ne işi var ki kadının?
Rahatsızım çünkü bir kadın olarak 10 yıldır dalıyorum ve dalarken ve teknede bu ERKEK-EGEMEN ortamdan sıkıldığım halde birçok şeyi kabullenerek dalıyorum.
Direnmiyorum çünkü zaten günlük hayatımda çok şeye direniyorum. Dalışa ferahlamaya gidiyorum.
Erkek-egemen evet. En modern görünüşlü teknelerde, en modern görüntülü adamlarla da daldım. Konuşulmayan ama hissedilen bu erkek-egemenliği hissetmiyorum diyenin ya kadınsal sezgisinden şüphe duyarım, ya da doğruyu söylemiyordur.
Bir grubun dalış liderliğini gayet iyi bir kadın yapabilecekken, grubu daha az dalış tecrübesi olan bir erkeğe teslim etmek bunun basit, minik bir örneğidir.
KADIN DALSIN MI? Esas soru budur. Lütfen yüzleşelim.
Toplumsal yaralara tuzlu su basacak halim yok. Hepimiz az çok yara almışızdır. Bizimkiler üfleyince veya öpünce geçen yaralardan iyi ki.
KADIN DALSIN MI? Sandığınız kadar da üzerinde düşünülmesi gereken çok da felsefik bir soru değil bu.
Bildiğimiz üzere, deniz adamı bencildir. Deniz adamı paraya ihtiyaç duyar. Deniz adamı kaypak demeyeyim ayıp olur da, kayar işte balık gibi.
Yani kısaca, işine gelirse daldırır deniz adamı. Kadını da, çocuğu da, engelliyi de, engelsizi de…..risk ve kar dengesidir. Bu kadar basit.
60 metreye hava ile dalıp uçağa inebilir miyiz? Aaaa sakın ha! 30 metre sınırımız var. 42 metre eğitim dalışı. Bundan sonrası hava ile riskli. Ben prensipli bir deniz adamıyım. Ama söyle bakalım kaç euro vereceksin?
İşte yani, kadın da daldırır, erkek de….farketmez. Ekmek parası. Nevale parası.
Rahatsızım çünkü ESAS soru işte bir PAZARLAMA sorusudur. KADIN bir hedef kitle ise, kadınlar da daldırılacaktır. Merak etmeyin. Ekonomi zaten çözer.
İş adamıysanız. Teknesi olan bir iş adamıysanız. Dalışı İŞ OLARAK YAPAN bir iş adamıysanız; bu soruları kendinize sormuş olmanız gerekiyordu zaten çoktandır.
Sezon nedir?
Sezonu nasıl uzatırım?
Hedef kitlem kimdir?
İkincil hedef kitlem var mıdır?
İş nereden geliyor? Tekrar dalanlar mı? Deneyenler mi? Referans mı? vs vs.
Kadın dalıcı potansiyel iş kaynağı oluşturuyor mu?
Bu kadınlar kimler? Profilleri nedir?
Ne sıklıkla dalarlar?
Kimlerle gelirler?
Talepleri nedir?
Yakınları ile geliyorlarsa, onlara nasıl hitap ederim?
Bu hedef kitleye hitap edebilmek için teknede düzenleme yapmak gerekir mi?
Kadın dalgıçların dalış esnasında ihtiyaçları ve dalış zevkleri farklı mıdır?
Dalış sonrası banyo ve soyunma odasında ekstra düzenlemeye ihtiyaç var mı?
Medikal sorulara cevap verecek kadar yetkili kimse teknede var mı? Malum ki ilaç/hap kullanımı ile dalış sakıncalı.
Sırf kadınlara hitap eden dalış aktiviteleri düzenlesem mi?
Deneme dalışı yapan kadın sayısı kaç? Sonradan dalışa devam eden kaç kişi?
Dalışa devam etmeyen kadınlar ne nedenlerden ötürü dalışı bırakıyor?
……………
O kadar çok soru var ki? Nereden başlasam? Nerede bitirsem?
PAZAR ARAŞTIRMASI gerekli kısaca. Bunu profesyonel olarak yaptırmaya bütçeniz yetmezse, daha basit çözümleri de var elbet.
KADIN ve DALIŞ deyince insanın aklına ilk pembe paletler ve ojeleri çıkmış, saçları kuş yuvasına dönmüş kadınlar geliyor. Bir de tabii çok üşürüz biz. Havayı daha iyi kullanırız genelde. Çocuğu olan tekneye çocuğuna yetişir. Aman sen bu dalışı yapma diyen eşlere öncelik verir.
Kikirik ve kırıtık hatunlara tahammülüm su üstünde de, su altında da olmadığı için, naz yaparak, göz süzerek tüpünü açtıran, basit çözümü kendi de bulabilecekken, sırf böyle ne bileyim ne psikolojik ihtiyaçtan ötürü, kırıtarak yardım isteyenler konu dışı olsun lütfen. Tamam biliyoruz erkekler tarafından dizayn edilmiş muhtemelen. Yoksa hiçbir kadın bir metal zımbırtıyı, başka bir metal zımbırtıya takmak için aracı olarak ek bir metal zımbırtı aramaz. Ama yani, fiziksel kuvvetinizin yetmediği yerde nazikçe yardım isteyin ama lütfen lütfen şu zayıf cins pozlarını bırakın. Yardımı da uzmanından isteyin.
Diğer herşeyi ekonomi çözecektir. Merak etmeyin. Teknoloji buna izin veriyor. Esas mesele talep oluşturmakta. UYANIN! Daha fazlasını isteyin. E tabii daha fazla ödemeye de hazırlıklı olun! Kadın olarak değil sadece, masraf dağıtılabilir…Tüketici olarak.
İnanın sadece renkli elbiseler veya renkli tüpler değil, tüpleri taşıyan mekanizmalardan tutun, jakuzilere, kuaförlere kadar herşey ama herşey yapılabilir. Mesele arz-talep meselesidir. Basit.
Yoksa kadın dalabilir mi? sorusuna çoktan cevap vermiş Sanayi Dalgıcı kadınlarımız vardır. Kanunlar her ne kadar ağır işlerde çalışmalarına izin vermese de, bu kadınlar bu işleri yapabildiklerini kanıtlamışlardır. Mesele ekonomi meselesidir. Diğer detayları çözen çözer.
Belki kadınlar da dalışa iş oluşturacak kadar büyük bir kitleyse, onlara hitap edecek yollar aranırken, dalış teknelerinin ve dalış okullarının standartları da yükselir. Bir bakarsınız. Kimbilir? Belki iyi servis aldıklarını hissederlerse, kıyıya köşeye buzdolabına yastık altına sakladıkları paraları varsa, onları da ortaya çıkarırlar hatta…..
Esra Tunalıgil
Diplomalı Tüketici