KADIKÖY YOLCULARI BU VAPURLARI ÇOK SEVDİ

Kıskançlık, çekemezlik, hasetlik o zamanlarda varmış anlaşılan…

Seyr-i Sefain İdaresi, 1911’de Köprü-Kadıköy hattında çalıştırmak amacıyla Fransa’ya birbirinin eşi üç yocu vapuru birden ismarladığı zaman, bir kez daha en canlı örneği yaşanmıştı.

idarenin şehir hatlarında o zamana kadar çalıştırdığı vapurların hepsi de, zaten hayli eski olmaları bir yana, hep yandan çarklı, eski sistem vapurlardı. İdare, kadıköy ile Adalar’a çalıştıracağı vapurların artık uskurlu olmasını istiyor, haklı olarak yandan çarklı dönemini kapatma sürecini başlatma zamanının geldiğine inanıyordu. Çift uskurlu olacakları için bu vapurların manevra kabiliyetleri de yüksek olacaktı. Ensert havalarda bile, korunmasız olan Kadıköy iskelesine, hatta ada, Yalova iskelerine kolayca yanaşabilecekti.

Ismarlanan üç vapurun adlarının BURGAZ, KADIKÖY ve de MODA olması kararlaştırılmıştı. Her biri 697 gros tonluk bu birbirinin eşi üç vapurun boyları 61,2 m genişlikleri de 9,1 m olacaktı. Özellikle birinci mevki salonunun rahat ve ferah olması istenmişti. Bu arada ana güvertedeki salonun arka kısmı lüks salon olarak farklı bir şekilde dayanıp döşenecekti. Bu lüks bölmeyi ana salondan kesme kristal camlar takılı bölme ayıracaktı. Salonlar kış aylarında ısıtılacak, çok iyi bir şekilde aydınlatılacaktı.

Araya İtalyan ve Balkan Savaşları’nın girmesiyle bu vapurlar bir süre tezgahta bekletildiler. ama savaş sona erince teslim edilmemesi için ortada hiç bir engel kalmamış oldu. 1913 yılının Eylül’ünde İdarenin gemel müdür yardımcılarından Tahir Bey’in bizzat Fransa’ya giderek teslim aldığı bu üç vapur toplam olarak 76.522 altın liraya mal olmuştu. Yani vapur başına 25 bin altın liradan biraz fazla ödenmiş oluyordu.

idarenin içindeki ve de dışındaki muhalifler fırsatı kaçırmayıp yaygarayı koparmakta geçikmediler. Bu vapurlara bu kadar para verilirmiymiş!! Zaten vapurlar sağlam değilmiş! Kaldı ki altları da düz olduğundan biraz sertçe havalarda bile çok yalpa yaparmış! Daha neler neler….

Ne var ki zaman bütün bu iddaları boşaçıkaracaktı. Her şey den önce vapurlar çok sağlam çıkmıştı. Sertçe havalarda düştükleri yalpalar benzeri vapurlarınkinden ne çok, nede azdı. Kısacası, üçü de kendilerine ödenen parayı fazlasıyla hakettiklerini kanıtladılar. Nasıl mı? BURGAZ aralıksız 78 yıl, KADIKÖY 54 yıl, MODA da 56 yıl hizmet ederek! Dile kolay; Hepsi de yarım yüzyıldan fazla! Kaldı ki Kadıköy halkı bu vapurları çok sevmişti.

İdare de , bu üç eş vapurdan memnun kalmış olmalı ki, Cumhuriyet’in ilk yıllarında aynı tersaneye bunların iki eşini daha inşaa ettirerek 1928’de hizmete soktu. Salonlarında, yaz aylarında çalıştırılmak üzere vantilatörleri bile bulunan HEYBELİADA ile KALAMIŞ adları verilen bu iki vapur da öncekiler gibi sağlam çıkarak yıllarca İstanbul halkına hizmet edip durdular. HEYBELİADA 60 yıl, KALAMIŞ 40 yıla yakın… Aralarında KADIKÖY adlı olanı 1 Mart 1966 günü, limanda çıkan bir tanker çarpışmasının yol açtığı yangında tutuşarak elden çıkmasaydı, pek ala bir süre daha çalıştırılacaktı.

Kaynak: Istanbul’un Unutulmayan Gemileri Eser Tutel

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !