DALIŞ TERBİYESİ

Dalış aslında hepimizin bildiği gibi spor olarak sayılmamakta hobi olarak kabul edilmektedir. Ama her ne olursa olsun dalışın bir disiplini, kuralları ve yazılı olmasa da bir terbiyesi vardır.

Büyükşehirlerdeki biz dalış merkezleri hafta sonları dalmak için gruplarımızla beraber sahildeki dalış merkezlerinden ve teknelerinden yararlanarak dalışlar yapmaktayız. Dalışın terbiyesi aslında daha yola çıkmadan araçta başlamaktadır. Araca binerken herkesin birbirine selam vermesi ve yine herkesin birbirine saygılı ve ölçülü olması (kısaca seviyesiz olmaması) olmazsa olmazlardandır.

Yola çıktık mutlaka mola vereceğiz tabi ki… Molanın bitiş süresi var. Herkes arabaya binmişken saati önemsememek herkesi arabada bekletmek ayrı bir saygısızlıktır. Herkes zamanında arabada olmalıdır.

Tekne terbiyesi de bambaşka bir olgudur. Teknede herkes birbirine yardımcı olmalı, işi olmayanlar platformu işgal etmemeli, dalış için malzeme hazırlarken başkasının malzemesini almamalı, yanlışlıkla alındı ise ‘ ne olacak yahu bir dalıp çıkacağız ne kıymetli malzemesi varmış’ dememeli, sigara içilen içilmeyen bölümlere dikkat edilmeli, ıslak elbiselerle kuru bölgelere girmemeli, tuvaletleri kullanmayı artık öğrenmeli, suya giren insanlara (tanısın yada tanımasın) yardım etmeli, ben buraya dalışa geldim dalışım biter yukarıda çıkıp güneşlenirim dememeli platforma gelip ağırlık kemerimi alan varmııııı paletlerimi vereceğim diye bağıran kişiye arkasını dönüp gitmemeli (tabi öncelikle tekne personelinin görevidir bu), tekne personeli isen sağda solda lak lak yapmamalı, dalıcıları takip etmeli platformdan ayrılmayıp dalışı biten dalıcılara yardımcı olmalı, dalıştan çıkan arkadaş malzemesini ortalıkta bırakmamalı, güneşlenme bölümlerinde birbirinin havlusu kenara atıp başkasının yerine oturmamalı, dalıştan sonra güneşlenme bölümlerinde herkesin yürüme yoluna aman kurusun diyerek ıslak dalış elbiselerini sermemeli, iki kişilik yere yayılıp diğer insanların haklarına tecavüz etmemelidir.

Ayrıca sualtı bize ait değildir. Sualtında yaşayan canlılara ait bir bölgedir orası. Yani onların evidir sualtı. Sualtında evin sakinlerini rahatsız etmemeli, evlerinden bir şey çalmamalı, ev eşyalarını bir yerden alıp başka bir yere taşımamalı, sualtındaki tarihi zenginliğimize sahip çıkmalı, onları korumalı, sırf zevkimiz için canlılara zarar vermemeli, doğanın dengesine müdahil olmamalıyız.

Dalış sporu yapanların belli bir bilgi birikimine sahip olan ve belli bir kültür seviyesinin üstünde insanlar olduğunu iddia ederiz hep. Hadi bilinçli ve çağdaş insanlar olduğumuzu ispat edelim.

Sualtına sahip çıkıp terbiyeli ve insan gibi birer dalıcı olalım.
Saygılarımla


Nejat TEKİN
Bir sualtı aşığ

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !