İstanbul Boğazı’nın girişindeki stratejik konumunu binlerce insanın gezi rotasında bulunmasıyla güçlendiren Kız Kulesi, sunduğu muhteşem manzarayla kentin en çok ziyaret edilen yerleri arasında bulunuyor. Derinlere Saygı Dalış Topluluğu ile ilaç sektörünün başarılı temsilcisi İwisdom işbirliğiyle düzenlenen dalış etkinliğinde, 6 dalgıç Kız Kulesi’nin önündeki sualtı çöplerini topladı. Mitolojik Kız Kulesi’ni izlemeye gelenler kadar özel ve ticari teknelerden atılan katı atıklarla bozulan ekosistem dalgıçlar tarafından vurgulandı. Derinlere Saygı Dalış Topluluğu üyelerinin 6-8 metre derinlikten çıkarttığı katı atıklar, Üsküdar Belediyesi tarafından geri dönüştürülmek üzere teslim alındı. Dalışın güvenliğini Denizde Arama Kurtarma (DAK/SAR) gönüllülerini taşıyan bir hızlı bot sağladı. Suyun altından cep telefonu, su, alkol ve meşrubat şişeleri, tahta ve demir parçalarının yansıra Osmanlı dönemine ait olduğu tahmin edilen amfora çıkarıldı. Dalgıçlar tarafından karaya çıkarılan amfora, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’a hediye edildi.

6 dalgıçtan oluşan 3 ekip dalış yaptı

Üsküdar Sahili ve Kız Kulesi çevresinde Derinlere Saygı Dalış Topluluğu 3 ekip, 6 dalgıçla deniz dibi temizliği yaptı. Özel dalgıç kıyafetlerini giyen topluluk, sahil şeridi ve açıklara dalarak yaklaşık bir saat arama yaptı. Farkındalığı arttırmak ve denizlerdeki kirlilik oranına dikkat çekmek için yapılan temizlikte, denizden cep telefonu, su, alkol ve kola şişeleri, tahta ile demir parçalarının yansıra Osmanlı dönemine ait olduğu tahmin edilen amfora çıkarıldı. Farmakoloji firması İwisdom’un desteğiyle sualtına inen dalgıçlar tatil günü olması nedeniyle kendilerini izleyen İstanbullulara denizlerin korunması yönünde mesajlar verdi.

‘Suyun altındaki yaşama saygı duyulması gerekli”

Derinlere Saygı Dalış Topluluğu Başkan Yardımcısı Gökhan Karakaş, “Yaklaşık bir hafta önce bir keşif yaptık. Derinlere Saygı Dalış Topluluğu olarak 3 ekip, 6 dalgıçla birlikte 3 çuval insansal atığı çıkarttık. Verdiğimiz mesajda her şeye saygı göstermek var. Suyun altında bir yaşam var. 2500 yıllık Kız Kulesi’nin önünde de bir yaşam var. Bu yaşam alanına sizlerin ve bizlerin saygı göstermesi gerekiyor. Buranın sahibi bizler değil denizin altındakiler. Bizler sadece misafiriz. Denizleri ne kadar korursak burası o kadar şenlik olur ve daha çok insan çeker. 35 dakikada 3 ekip, 6 dalgıç bu kadar çöp topladık.

Aynı zamanda uzmanların bileceği iş ama şarap ya da zeytinyağı taşıdığını düşündüğümüz amfora başı bulduk. Bunu Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’a hediye edeceğiz. Tarihlendirmesi böylece arkeologlar tarafından yapılabilir. Tam-bütün olmamasına rağmen şehrin zenginliğinin işareti. Osmanlı dönemine ait olduğunu düşünüyoruz. Medeniyetler beşiği İstanbul’da bunların çıkması çok sürpriz değil” dedi.

“Denize çöp atılması geleceğimizi yok edecek”

Gönüllü dalgıç Sinem Balaç ise, ” İlaç sanayinin temsilcisi İwisdom’un desteği ile sualtına indik. Bizler deniz ekosisteminin bütün halinde korunması gerektiğine inanan bir topluluğun üyesiyiz. Kendimizi buraya misafir görüyor asıl ev sahibinin suyun altındaki yani ekosistem içindeki canlılar olduğunu düşünüyoruz. Buraya çöp atılması geleceğimizi yok edecek, herkesi çevreye ve denize saygılı olmaya çağırıyoruz” dedi. İstanbul Boğazı’nın girişindeki stratejik konumunu binlerce insanın gezi rotasında bulunmasıyla güçlendiren Kız Kulesi, sunduğu muhteşem manzarayla kentin en çok ziyaret edilen yerleri arasında bulunuyor.

Derinlere Saygı Dalış Topluluğu ile ilaç sektörünün başarılı temsilcisi İwisdom işbirliğiyle düzenlenen dalış etkinliğinde, 6 dalgıç Kız Kulesi’nin önündeki sualtı çöplerini topladı. Mitolojik Kız Kulesi’ni izlemeye gelenler kadar özel ve ticari teknelerden atılan katı atıklarla bozulan ekosistem dalgıçlar tarafından vurgulandı. Derinlere Saygı Dalış Topluluğu üyelerinin 6-8 metre derinlikten çıkarttığı katı atıklar, Üsküdar Belediyesi tarafından geri dönüştürülmek üzere teslim alındı. Dalışın güvenliğini Denizde Arama Kurtarma (DAK/SAR) gönüllülerini taşıyan bir hızlı bot sağladı.

“Gelecek kuşaklara nasıl bir dünya bırakacağız”

Gelecek kuşakların temsilcisi olan 13 yaşındaki İdil Öztürk ise, ” Denizlerin temiz tutulmasının ne kadar zorunlu olduğunu herkes biliyor ama uygulamıyor. Okulda hep bize ‘Dünyanın geleceğini nasıl kurtarabiliriz?’ sorusu soruluyor. Elbette ki temiz tutarak ve canlılara saygı göstererek” dedi.

İKONİK VE MİTOLOJİK KIZ KULESİ:

M. Ö. 5. yüzyılda Kız Kulesi’nin bulunduğu adacıkta geçen gemilerden gümrük vergisi alınan bir merkez oluşturulmuştu. Doğu Roma İmparatoru I. Manuel Komnenos, 12. yüzyıl da tarafından adacıkta bir savunma kulesi inşa ettirmişti. Kule ile Sarayburnu arasında devasa demir zincirlerle bir savunma hattı oluşturuldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fethiyle yeni bir kale yapıldı ve sürekli asker bulundurulmaya başlandı. Mehter marşları çalınan kaleden özel günlerde top atışı yapıldı. Ahşap kuleye, Sultan III. Ahmed’in Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından gemilere yollarını göstermesi için fener konuldu. Böylece yapı kaleden kuleye dönüşerek kültürel miras listelerimiz arasındaki yerini aldı.